İzmir turizminin hak ettiği seviyelere gelebilmesi hedefiyle hazırlanan Çeşme projesi hızla ilerliyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, projeyle ilgili planların yıl sonu askıya çıkacağını söyledi. İzmir'deki meslek odaları kente yapılan her büyük yatırıma olduğu gibi bu projeye de karşı çıkıyor.
CHP ise, bugüne kadar çok olumsuz bir tavır takınmadı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran'ın tutumları genel anlamda pozitif.
Hatta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bir İzmir ziyaretinde "Çeşme Turizm Projesi İzmir halkı tarafından benimsenir ve beğenilirse, bir beton ormanına dönüşmezse, büyük ölçekte yeşil korunursa elbette destek veririz" dedi.
"YAKIŞIKSIZ VE ÇİRKİN"MİŞ
Şimdi Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanlığını da yapan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, çıktı "Bu tabii ki rant projesi.
Herkesin elindeki kamu alanlarını gasp edip belirli gruplara açmak rant projesidir.
Ve bunu çok yakışıksız ve çirkin buluyorum" diye bir demeç verdi.
Kurultayda delegeden çizik yiyip Genel Başkan Yardımcılığından indirilen Tuncay Özkan'ın söyledikleri, CHP'nin genel tavrını yansıtması açısından çok önemli mi? Bence de değil. Ancak yine de şuna dikkat çekmek istiyorum: Tuncay Özkan'a İzmir'de en yakın siyaset yapan isimlerden biri olan Çeşme Belediye Başkanı Oran, geçmişte çok iddialı bir açıklama yapmıştı. Oran, Çeşme Projesine doğal kaynakların korunması şartıyla destek verebileceğini belirterek, "Bunlara uyulması halinde 100 senedir vizyonunu turizm yatırımı olarak koymuş bir kentin şehremini olarak bu projeyi destekleriz. Çeşme'de turizm yatırımını desteklememek vatan hainliği olur" demişti. Şimdi bu çıkışın ardından akla ister istemez "O zaman Tuncay Bey'in yaptığı da ekip arkadaşı Oran'ın kriterine göre 'vatan hainliği' mi oluyor?" sorusu geliyor.
İzmir'le ilgili en büyük şikayet trafik
İzmir'in trafik sorunu artık içinden çıkılmaz bir hal aldı. İzmir'e başka kentlerden gelenlerin de en çok dert yandığı konu da bu. Dün kentin en önemli sanayi kuruluşlarından Batıçim'in Çiftay Holding'e satışının ardından gelen yeni yöneticileriyle düzenlenen basın toplantısında buluştuk. Hepsi başka şehirlerden gelen isimlerdi. Toplantı öncesi yaptğımız sohbette bir çoğunun ortak derdi ise, İzmir trafiğiydi. Örneğin, Batıçim Başkanvekili Gülant Candaş, doğal olarak, İzmir'deki trafik sorununun nasıl çözüleceğini sordu.
KENTİN İMAJI ZEDELENİYOR
İzmir, İstanbul gibi doymuş ve dolmuş bir kente göre büyük bir gelişim potansiyeline sahip. Daha rahat bir yaşam sunmasıyla da önplana çıkıyor. Bu yüzden İstanbul'dan buraya büyük bir göç var. Ancak buna paralel olarak "Trafiği rahatlatacak çalışmalar tam manasıyla yapılıyor mu?" dersek bunu söylemek pek mümkün gözükmüyor. Sorun bu kadar can yakıcı hale gelince Büyükşehir Belediyesi, yeni arterler açma konusunda bir takım projelerden bahsetmeye başladı ama bunlar ne ölçüde hayata geçecek hep birlikte göreceğiz. Yalnız şunu söyleyebiliriz:
Eğer bu sorun çözülmezse İzmir de İstanbul gibi trafik sıkışıklığı kabusa dönen bir kent olarak ünlenecek.