CHP İl Yönetim Kurulu'nda 10 yıldır bulunan ve bu sürede 4 farklı İl Başkanı ile çalışan İl Sekreteri Fulya Alçay, Güzelbahçe Belediyesi'nde çalışıyor.
Maaşını oradan alıyor diyelim. Hem belediyedeki işi hem de İl Başkanlığı'nda oldukça mesai gerektiren görevini birlikte hangi ağır şartlarda yürütüyor artık siz düşünün!
İsmi milletvekili adaylığı ya da İl Başkanı Deniz Yücel'in milletvekili adayı olması halinde İl Başkanlığı için de geçen Alçay, bayramda bir röportaj vermiş... Burada, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce için "Baba yarım" ifadesini kullanmış...
İL'E GÜZELBAHÇE BASKINI
Bu röportajın yayınlanmasının ardından kulağıma öyle bir bilgi geldi ki, Alçay'ın İnce için belediyeden kendisine maaş ödemesinin yanı sıra neden 'baba yarısı' dediğini daha iyi anladım...
Bundan aylar önce Deniz Yücel, Alçay'ı İl Sekreterliği'nden alıp yerine Ahmet Yıldız'ı getirmek istemiş, bunu da il yöneticilerine söylemiş. Bu değişikliğin resmen yapılacağı il yönetim kurulu toplantısından hemen önce Başkan Mustafa İnce, Güzelbahçe İlçe Başkanı ve örgütü alarak İl Başkanlığı'na gelmiş... Güzelbahçeliler İl Başkanlığı'nı basmış da diyebiliriz...
Yönetim kurulu toplantısı öncesi İnce ve beraberindekiler, Deniz Yücel ile görüşmüşler.
Bu nedenle saat 17.00'de başlayacak toplantı ancak 18.00'de başlayabilmiş.
Bu görüşmenin ardından Yücel, Fulya Alçay'ı görevden alamamış... Ahmet Yıldız da önceden yapılan duyuruya rağmen değişiklik yapılmayacağı belirtilince sinirlenip yönetim kurulu toplantısına katılmamış...
"DENİZ'LE TAKIŞIYORUM"
Yani Güzelbahçe baskını Deniz Yücel'e geri adım attırmış... İşte şimdi parti kulislerinde "Hem il başkanlığı hem de milletvekili adaylığına da sıcak bakıyorum" dediği belirtilen Alçay için deniliyor ki, "Deniz Yücel'e karşı böyle bir zafer kazanan İl Sekreteri isterse bunlardan birini kesin olur." Bir Belediye Başkanı hem maaş ödesin hem de siyasette böylesine büyük destek versin... Oh ne güzel iş... Alçay, İnce için "Baba yarım" demeyecek de kimin için diyecek? Bu arada Alçay, söz konusu röportajında Deniz Yücel için de öyle manidar konuşmuş ki, övüyor mu yeriyor mu anlayamadım: "Bizi çok zorluyor ama zorlaması da lazım. Ben onunla takışıyorum.
Bir görev veriyor bazen başkasına da veriyor ama bu onun çalışma yöntemi, sana karşı yapılmış bir şey değil. Farklı fikir alıyor çünkü onu sonradan anlıyorsun."