Türkiye'nin gelir vergisi rekortmenleri listesinde İzmir'in İstanbul'a göre içler acısı haliyle ilgili önceki gün bu köşede bir yazı kaleme aldık. İstanbul'un ve Türkiye'nin vergi rekortmeni olan Türkiye'nin gururu SİHA'ların üreticisi Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, 2022 yılında 564 milyon lira vergi tahakkukuyla zirvede yer aldı. Ancak İzmir'in 1.'si olan ve Türkiye'de ise 35. sırada yer alan Arkas Holding'in patronu Lucien Arkas'a ise, sadece 44 milyon lira vergi tahakkuk etti. Yani arada 10 kattan fazla bir fark ortaya çıktı. Üstelik İstanbul, ilk 100 rekortmen arasına 87 iş insanını sokarken İzmir'den listede sadece 3 kişi yer alabilmesi acı tabloyu daha da netleştirdi. Biz de İzmir iş dünyasının uzun süre aşık atmaya çalıştığı İstanbul'un son 15-20 yıl içinde İzmir'le arasındaki makası nasıl büyük bir şekilde açtığına dikkat çektik. Bu yazımız üzerine Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclisi eski Başkanı Kemal Çolakoğlu bir mesaj gönderdi.
"BÖYLE MORAL BULURUZ"
İstanbul'la İzmir'i mukayese etmenin doğru olmadığını savunan duayen iş insanı, "Bizim İzmir olarak hedefimiz Barcelona gibi şehirler. Biz İzmir'liler olarak zaten İstanbul olmak istemiyoruz. Kocaeli'nin İstanbul olduğunu düşündüğümüzde İzmir'i bunlarla değil diğer 78 ille mukayese etmek lazım. Ankara, Bursa, Gaziantep, Adana, Denizli'ye göre ne durumdayız ona bakmamız lazım. O zaman hem moral bulur, hem motive oluruz" ifadelerini kullandı.
Kendisine, 20 yıl önce iki kent arasında bu kadar fark olmadığını hatırlattığımızda ise, "Erhan kardeşim, mühendis olduğum için açıklama çok sayısal olacak ama durum şudur: Maalesef burada türevsel katlanış oluyor. 20 yıl önce İstanbul 100, biz de 50 isek ve 20 yılda gelişim yüzde 50 olmuş olsa; onlar 150 olurken biz ancak 75 oluyoruz. Aradaki 50 fark 75'e çıkmış oluyor" cevabını verdi. Kemal Bey, bir açıdan doğru söylüyor ancak Türkiye'de ve dünyada ilklerin öncüsü İzmir, neden en büyükle kendini kıyaslamasın? Biz, belki yetişemeyeceğimizi bilsek de kendimizi en büyük ile kıyaslamalıyız. Böylesine köklü ve iddialı bir şehri, kendisinden çok daha sonra gelişmeye başlayan şehirlerle kıyaslamak bir anlamda kendini kandırmak olur.
Soyer intikam mı alacak?
Türkiye İstatistik Kurumu'nun enflasyon verilerine göre devlet memurlarına Ocak 2024'ten itibaren uygulanacak olan zam oranı 49,25 olarak belirlendi. Bu oran İzmir Büyükşehir Belediyesinde görev yapan 7 bin civarında memura da uygulanacak. Ancak 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun 32. maddesine göre Yerel Yönetim İş Kolu Memur Sendikaları ile belediyeler arasında ayrıca bir toplu sözleşme yapılıyor.
ADAY GÖSTERİLMEZSE...
Bu kanunun adı 32. maddesine göre yapılan memur toplu sözleşmelerinin yürürlülük süresi, bir sonraki yerel seçimlerin yapıldığı tarihte sona eriyor. Bu yılbaşında yapılması gereken toplu sözleşme görüşmeleri seçimlere kısa bir süre kalmasına rağmen tamamlanıp imza altına alınmadı. Başkan Tunç Soyer, bu sözleşmeyi seçim gününe kadar imzalayıp geçmişe dönük yürürlüğe sokma yetkisine de sahip. Büyükşehir Belediyesi'nin vereceği rakam 1 Nisan 2024 sonrası için de memurlar ve sendikaları için taban tutar gibi kabul edileceği için kritik önemde. Kulislerde bu memur toplu sözleşmesi için Soyer'in hala masaya oturmaması, aday olup olamayacağının belirsiz olmasına yorumlanıyor. Bu nedenle Tunç Soyer'in memurlarına vereceği rakam da belirsiz. Tunç Soyer'in aday yapılmaması durumunda memur toplu sözleşmesinde astronomik rakamlar vererek yeni belediye başkanına taşımakta zorlanacağı bir yük bırakarak hem koltuğuna talipli olan yeni belediye başkan adayından hem de CHP yönetiminden de intikam alma yoluna gidebileceği de kulislerde konuşuluyor.