Recai Şeyhoğlu, Belçika'da kütüphane açacak yaa...
Bu nedenle komşu kapısı yaptı Brüksel ile Charleroi'yı..
Gitmişken de boş durmuyor gezip dolaşıyor. Çünkü, İzmir'deki kadar dostları var Charleroi'da.
Brüksel, Valon ve Flaman bölgesinden oluşan Belçika'da iki yıl öncesine kadar bütün otobanların aydınlatılmasının Almanya tarafından karşılandığını öğrenmiş dostlarından...
Ceviz, meşe, ıhlamur, elma, kestane ağaçlarının bolluğuna gıpta etmiş. Brüksel'de öyle çok Emirdağlı görmüş ki...
Brükselliler hatta soruyorlarmış: "Türkiye mi büyük, Emirdağ mı?" Akşam 19.00, bilemedin en geç 20.00'de çocukların yatağa girdiklerine tanık olmuş. Hem de mızmızlanmadan...
Belçikalıların günde en azından bir kez öpüştüklerini öğrenmiş, tanıklık etmiş. Sevgi dolu Belçikalılara özenmiş.
370 bin nüfuslu Charleroi'nın belediye başkan yardımcısı Belçika doğumlu bir Türk. Tanışmış, dostluk köprüleri kurmuş..
Bir ayrıntı dikkatini çekmiş.
Hiçbir kadını ne makyajlı görmüş, ne de dikkat çeken bir giysiyle..
Vanina adındaki İtalyan asıllı Belçikalı öğretmene sormuş: "Neden hiç makyaj yapmıyorsun? "Aldığı yanıt: Şart mı?" olmuş. Vanina, rujun emilimi halinde değişik hastalıklara neden olabileceğini ve cildinin hava alması için pudra ve fondöten kullanmaması gerektiğini söylemiş. Vanina Türk dostu bir öğretmen...
Sabah kahvaltısını Nevin öğretmenle Ömer Bey'de, öğlen yemeğini çok sevgili kardeşi Dursun'la Namur'da, akşam da kah Fatma Binici'de, kah Nergiz ile Levent Çelik ya da bir başka dostta... Kısaca birbirlerini bağrına basmışlar.
Hasretini çektiği muhabbet dolu günleri yaşıyor.
Gündüzleri de dernekte diğer arkadaşlarıyla birlikte oluyor, kaynatıyorlar.
Belçika'da tanık olduğu dikkatini çeken bir konu, herkesin evinde Türk televizyonlarını izliyor olması. Hiç bir arkadaşı Belçika kanalı izlemiyor nedense..
Girip çıktığı her ev dubleks ve de geniş bahçeli/ çiçekli...
Sokaklarda tek bir çocuk görmemiş.
Merak etmiş çocukların nerede olduğunu... Bizdeki gibi kedi köpek bolluğuna da rastlamamış.
Charleroi'da ve özellikle Farciennes'de Tuncelili, Erzincanlı, Elazığlılarla çok karşılaşmış.
Onların her birinin okuduğuna ve iş sahibi olduğuna çok sevinmiş. Öyle ki federal meclise gepgenç bir hanım kızımızı milletvekili olarak bile göndermişler.
Alevi Kültür Merkezi Başkanı Ali Haydar Sarıyıldız ile başbaşa verip sorunları konuşmuşlar.
Şeyhoğlu, öğretmen ya...
Candostu Oktay Taş ve Levent ile okulları da ziyaret etmeyi ihmal etmemiş.
Derslere girmiş, öğrencilerle söyleşi yapmış.
CHAF'ta (Yetişkin zihinsel engelliler merkezi) incelemelerde bulunmuş.
1998'de açılan, 2000 yılından bu yana yatılı öğrenci de kabul eden 30 öğretmenli Centre Handicap Adult'taki 8 atölyeyi tek tek ziyaret edip hem öğretmenlerle, hem de öğrencilerle konuşup onları İzmir'e davet etmiş. 11 yıllık psikolog olan okul müdürü Ariane Lion'dan bu merkezlerden 15 tane Charleroi'da, 1 tane de Farciennes'de bulunduğunu öğrenmiş.
Çeşme'de tavlacılar büyük finale hazır
Çeşme'deki sitelerin başlıca eğlence alanı tavla partileri oluyor. Hemen hemen her sitenin "tavla yarışması" var.
Ama, bunların en ilginci ve hayecenlısı "Deniz l" Tatil Sitesi'nde gerçekleştiriliyor. Bu sitenin asıl adı: Atilla Polat Sitesi...
Buradaki tavla şampiyonasında yüze yakın katılımcı arasında finale kalan yarışçılar şunlar:
Murat Özgen, Aydın Üçok, Mustafa Aker, Bülent Dai, Ovi Nahmias, Hasan Hanyalı, Metin Pelit, Süleyman Bayat, Cengiz Cantörü, Gürler Akar, Hakan Ortabaş, Ege Baydar.
Organizasyonun etkili isimlerinde Ovi Nahmias, "Şampiyonumuz bu hafta içinde belli olacak.
Öteki sitelerdeki tavlacılara işte asıl o zaman meydan okuyacağız ve Çeşme'nin en büyüğünü bulacağız" diyor