Yeni kent merkezi Bayraklı'da esnaf sayısı her geçen gün artıyor. 2014 yılında 2 bin 698 olan işyeri sayısı bu yılın temmuz ayı itibariyle 4 bin 720'ye yükseldi. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, "Bayraklı kentin yeni merkezi oldu. Belediyemizin de yaptığı yatırımlarla bir çekim merkezi haline geldi. Bunun sonucunda esnaf sayımız da her geçen yıl artmaya başladı" dedi.
İzmir'in yükselen değeri Bayraklı, yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor. 2009 yılından itibaren Bayraklı Belediyesi'nin fiziki yatırımlarıyla çehresi değişen ilçede esnaf sayısı da hızlı artış gösterdi.
2014'te 2 bin 698 olan esnaf sayısı, 2015'te 3 bin 209, 2016'da 3 bin 706'ya yükseldi. Bu rakam bu yılın temmuz ayı itibariyle ise 4 bin 720 olarak kaydedildi. Böylece son 3 yılda esnaf sayısında önemli bir artış gerçekleşti.
Öte yandan Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü ekipleri esnafların iş yerlerinde ruhsatlandırma uygulaması da yapıyor. İş yeri açmak isteyenler ilk olarak belediyeye başvuruyor. Belediye ekipleri ücretsiz keşif yapıyor. Eğer mekan iş yeri açmaya uygun, evraklarda da herhangi bir eksiklik yoksa aynı gün ruhsatlandırılıyor.
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, ilçedeki esnaf sayısının her geçen gün artmasının mutluluk verici olduğunu belirterek, "Bayraklı kentin merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Yatırımcılar ilçemize geliyor. Esnaf sayımız da her geçen gün artıyor.
Esnafımız ve yatırımcılar için her türlü kolaylığı belediye olarak sağlıyoruz. Ülkemizin genel durumuna baktığımızda bu artış gerçekten sevindirici.
2009'dan bu yana belediyemizin yatırımlarıyla ilçemizde gözle görülür değişiklikler oldu. Olmaya da devam ediyor" dedi.
Al kızını, ver oğlumu!
Gelin-kayınvalide problemleri evlilik hayatını zannedildiğinden çok daha fazla etkiliyor. Maalesef ki, çoğu erkek ve kadında, kayınvalideye karşı bir ön yargı var.
Kayınvalidenin her sözü batıyor, hiçbir hatası unutulmuyor.
Kayınpederle pek tatsızlık yaşanmıyor.
Her iki tarafın anneleri için, mümkün olduğu kadar "benden uzak olsun" yaklaşımı sergileniyor.
"Artık çocuklarının mürüvvetini de gördüler. Yavaştan yavaştan dünyadan gitsinler" diye bakılıyor. Oysa, çiftler böyle davranarak en büyük zararı kendilerine ve evliliklerine veriyorlar.
Peki, bu durumla nasıl başedebiliriz?
Öncelikle, kayınvalidelerimizi gruplandıralım... Ne dersiniz?
Bazı oğlan anneleri "Oğlumu kaybediyoruz..." korkusuna kapılırlar.
Oğullarının kendilerinden başka kadını sevmesine tahammül edemezler. Böyle bir kayınvalideniz varsa, onun yanında "çok mutlu" pozlara girmeyin, onun kıskançlık damarlarını zorlamayın.
Bir diğer kayınvalide modelimiz de "ele güne" için yaşayanlardır.
Bu kayınvalidemiz için en önemli şey, el aleme karşı iyi görünme çabasıdır. Her yere gelini ile gitmek ister. Bu tip anneniz varsa, inatlaşmayın ve fırsat buldukça birlikte gezin.
Tabii, bir de kırılgan tipli kayınvalidelerimiz var.
Her sözden nem kaparlar, küserler. Hep ilgi beklerler. Eğer, hatalarına odaklanmaz, iyiliklerini takdir ederseniz sizden iyisi yoktur.
Onların hatalarına takılıp hayatı kendinize de, eşinize de zehir etmeyin. Bakalım, ne kadar Allah rızası için davranabiliyorsunuz.
Kendinizi test edin... Bir bardak su veriyorsanız, yaptığınız yemeklerden yiyorlarsa ahirete yatırım yapmanıza yardımcı oluyorlar. Bir de böyle düşünün...
Öyle noktalara geliyor ki, "Al kızını ver oğlumu" restleşmesine dönüşüyor adeta.
Olan çocuklara oluyor.