İlk kütüphanemizi Bergama'nın Hacıhamzalar köyünde açmıştık 19 ekim 2002'de. 3600 kitapla...Aradan 15 yıl geçti. Şimdi 47 kütüphane / 7 aydınlanma evi...
Çok emek verdik. Çok çalıştık.
Kitabın kırsala olan yolculuğunda güzellikler yaşadık. Keyfimizin kaçtığı günler de oldu. Köylere bilimin / sanatın / edebiyatın ışığını taşırken çok mutluyduk.
Kütüphanelerimizin hemen hemen tümünü vali yardımcıları, kaymakamlar, eğitimciler, sivil toplum kuruluşları ve yazar örgütleriyle açtık. Açılışlarda şiir dinletileri, viyolonsel dinletileri, gitar ve piyano dinletileri düzenledik.
Annem deyişler okudu, şiirler söyledi. İstedik ki köylerden yeni Cahit Arflar/ yeni Orhan Kemaller/ yeni Fazıl Saylar- Burçin Bükeler yetişsin!
Çok kitap okuyan öğrencileri Bolu'da, Ayvalık'ta, Tokat'ta ödüllendirdik. Okurlarsa kolay kandırılamayacaklarını öğrensinler istedik. Annemle birlikte sürdürdüğümüz bu çabalara çok sayıda arkadaşımız/ dostumuz ve tanımadığımız insanlar omuz verdi. 15. yılımızda; bize kitap bağışında bulunan / ulaşım konusunda elimizden tutan kitapseverlere teşekkür edeceğiz, onlara birer şilt vereceğiz. Birlikte hareket etmenin doğurduğu güzel sonuçların ne olduğunu o gece birlikte yaşayacağız.
Gecenin düzenlenmesi konusunda elimizden tutan, "sizi izleyip alkışlamak değil, el verip kutlamak istiyoruz" diyen Alaaddin Kurt ve Denge Okulları ekibine teşekkürü borç biliyoruz. Bir başka teşekkür de her zaman elimizden tutan Konak ve Karşıyaka Belediyelerine...
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ve Bergama Belediyesi'nin de katkılarını unutmuyoruz. İyi ki varlar! Mutluluğumuzu çok yakında Mardin'de ve İzmir'de açacağımız bir kütüphane ve bir Rasime Şeyhoğlu Aydınlanma Evi ile sürdüreceğiz. Hazırlıklar tamam.
Her biri sadece açılışı bekliyor.
Özetle, mutluyuz. O gece gelin, mutluluğumuza ortak olun.
RASİME - RECAİ ŞEYHOĞLU
KÜTÜPHANELER
ZİNCİRİ
Çocuk Müzesi'ne 14 günde 18 bin ziyaretçi
Karşıyaka Belediyesi'nin Evrensel Çocuk Müzesi ve Eğitim Kampüsü, Mavişehir Caher Dudayev Bulvarı üzerinde 14 gün önce hizmete açıldı. Dev hayvan replikaları ve dinozor maketleri hem çocuklar hem aileler hem de okul yönetimleri tarafından oldukça ilgi gördü. Açılış gününden bu yana müzeyi 17 bin 816 vatandaş ziyaret etti. Bireysel ziyaretler ve okul ziyaretlerinin her geçen gün arttığı, ziyaretçi sayısının ay sonuna kadar 40 bini aşacağı belirtildi. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, "Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir diyen Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasına sahip çıktık ve örnek bir eğitim modelini hayata geçirdik. Soran-sorgulayan, aydınlık nesiller yetiştireceğiz.
Bu kenti çocuklarımızla beraber yönetmeye devam edeceğiz. Ben bu alanı ranta değil çocuklara açtım, apartmanlar dikmedim müze yaptım. Attığımız her adımda çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğini düşünüyoruz. Bu alanları, çocukların ve toplumun faydasına değerlendirmeyi sürdüreceğim" dedi.
Çocuk Müzesi kriterleri Uluslararası Çocuk Müzeleri Birliği tarafından belirleniyor ve akredite ediliyor. Karşıyaka Belediyesi Evrensel Çocuk Müzesi bu kriterlere göre oluşturuldu ve akredite işlemi için hazırlıklara başlandı. Bu yönüyle Türkiye'nin tek Çocuk Müzesi kimliğini taşıyor.
Ayrıca, dünyada 'Evrensel Değerler' temalı ve içerikli hiçbir Çocuk Müzesi bulunmuyor.
Karşıyaka'da inşa edilen müze, bu niteliğiyle de dünyanın en kapsamlı projesi olma özelliğini taşıyor.
Aptal olma çocuğum...
Polis Akın Savun, küçük çocuğuna dört yolda trafik polisinin trafiği nasıl idare ettiğini öğretiyordu.
Bir süre sonra, geniş bir siyah Mercedes yanlarında durdu ve içindeki kişi camı aşağıya indirdikten sonra Polis Akın'a seslendi; "Do you speak English?" Akın Savun anlamadığını göstermek için kafasını "Hayır" diye salladı.
"Sperchen Sie Deutsch?" diye devam etti Mercedes sürücüsü.
Savun yine karşılık verdi ve "Hayır..." diye kafasını salladı.
"Lei parla İtaliano?" "Habla usted Espanol?" "Anata wa nihongo wo Hanasemasuka?" " Parla wos İnteerlingua?" "Milate Ellinika?" "Beszel Magyarul?" "Govorish li Balgarski?" Akın Savun yine aynı şekilde umutsuzca kafasını salladı. Mercedes bir hışımla uzaklaşıp gitti.
Tam o sırada, Akın Savun'un çocuğu konuştu:
"Baba, Mercedes'in şoförü kaç dil biliyordu, gördün mü?" Baba Akın, çocuğuna nasihat verircesine yanıtladı;
"Aptal olma çocuğum...
Gördüğün gibi bildiği dillerin hiçbiri işe yaramadı."