• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kaderimizde okulu özlemek de varmış! FİLİZ İÇKE ÖNAL

Kaderimizde okulu özlemek de varmış!

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.08.2020, 00:00

Birinci sınıf en zoruydu... O bina, o koridorlar nasıl da büyürdü gözümde. O merdivenleri düşmeden nasıl inip çıkacak? Beslenme çantasına koyduğum yemekleri döküp saçmadan yiyebilecek mi?
Yalnız hisseder mi? Korkar mı?
Büyük çocuklar hırpalar mı? Okula, öğretmenine alışabilecek mi? Okumayı öğrenebilecek mi?
Endişeli olan bir tek ben değildim elbette.
Okul önü nöbetlerimizde, kantin sohbetlerinde, uzun telefon görüşmelerinde kaygılarımızı paylaştık bolca.
Çünkü yoktu birbirimizden farkımız...
Ela, Lale... 1, 2, 3 derken... Bitiverdi ilk sene. Üstelik hiç de korktuğumuz gibi olmadı birçok şey...
İkinci sene tecrübeliydik artık. Ödevleri düzenli yaptırmaktan gayrı bir kaygımız yoktu hatta. Bilemezdik ki bir küçücük virüs her şeyi alt üst edecek...

OKUL ZILI ÇALSIN YINE...
Evlere kapandık mecbur.
Okulun zili çalmaz oldu...
Sokaktan çekildi çocuk sesleri.
Çok kayıp verdik, çok üzüldük, çok korktuk...
Uzaktan eğitime iyi kötü adapte olmaya çalıştık sonra. Ders çalışmayı sevmeyen çocukların anne babaları için daha zordu süreç.
Zaten halimiz yoktu, "Aman tamam" dedik. Olduğu kadar...

ENERJIMIZ KALMADI
Gitgide artan bir mecalsizlikle kalakaldık öylece... Tatil desen değil, okul desen kapalı. Enerji desen hiç yok... Aylardır konsantre olup bir kitap bitiremeyen ben, çocuğuma ders çalıştırmak için gerekli enerjiyi bulamıyorum bir türlü.
Ben okulu çok özledim çünkü. Her sabah Deniz'i uyandırıp okula hazırlamayı.
Kahvaltısını yaptırıp elinden tutup okula bırakmayı. Veliler olarak çıkış saatlerinde okul kapısında sosyal mesafesiz birikmelerimizi, ayak üstü sohbetlerimizi. WhatsApp gruplarından ödev paylaşımlarımızı. Akşamları ödev yetiştirme telaşımızı. Beslenme çantası için kek yapmayı... Okul çıkışında "N'olur anne, biraz parkta oynayalım" diyen Deniz'i kırmamayı.
Sınıf arkadaşları ile oyunlarını uzaktan izlemeyi... Dondurmacı, mısırcı, sucu, baloncu derken illa ki kırtasiyeye de uğramalarımızı... Şikayet ettiklerim de dahil, okula dair her şeyi özledim...
İkinci sınıftık, ne olduğunu anlamadan 3 olduk. Önümüzde yine bir takvim var ama hepimiz biliyoruz ki her an, her şey değişebilir. Korona öncesi sorsalardı, bir sürü şey sıralardım.
Oysa şimdi tek isteğim eski normalimize geri dönmek. Haksız mıyım?

Hayat bilgisi
Deniz'e ders çalıştıramasam da hepten boş geçmiyor günlerimiz.
El becerisinden, sorumluluktan yoksun bir yetişkin olmaması önemli benim için. Mesela ütü yapmayı, düğme dikmeyi bilmeyen, iki yumurtayı kırıp karnını doyuramayan, dahası tüm bunları 'kadın işi' sayan erkeklerden hiç hazzetmem. Neyse ki gusto ve vizyon sahibi, hayatı keyifle paylaşmayı bilen örnekler her geçen gün çoğalıyor çevremizde. Mutfak, dekorasyon, temizlik... Yaşına uygun tüm işlere ortak ediyorum evde. Salondaki koltuğun minderlerini düzeltmek Deniz'in işi evde. Basit getir-götür, ince temizlik işleri de. En son vişne çekirdeklerini çıkarmayı ve çiğ bademin kabuklarını soymayı öğrendi. Sonrasında da nefis bir kek yaptık birlikte.
Öğrendikçe, yapabildikçe, ürettikçe ve elbette takdir edildikçe yaşadığı özgüven artışı ve mutluluğu görmek o kadar iyi geliyor ki...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA