Geçtiğimiz hafta büyük yankılarla gündeme taht kuran, tabiri caizse Adnan Hoca'nın çiftliğinin baskın haberleri kafaları alt üst eden bir operasyonla yıllardır kıyıda köşede kalmış olayların sorularıyla bir kez daha aklımızı alt üst etti.
Gecikmiş bir tecelliydi.
Çok geç bile kalınmıştı.
Medyanın an ve an son dakika haberlerini takip etmeye devam ediyoruz.
FİLM GİBİ OLAYLAR ...
Türkiye'nin gözbebeği İstanbul'un tam göbeğinde Kandilli semtinin ortasına kurulmuş bir çiftlik ve içinde bir villa.
Hani geçmişte DOKTOR MOREAU ADASI adlı korku filmi vardı.
Bu ünlü doktor; adasında sıra dışı deneylerle caniliğin türlü şeklini uyguluyordu.
Eminim gelecekte Adnan Ağa'nın hayatı da bu tür senaryolara konu olacaktır.
Filmi çekilse ne gözlerimiz ne kulaklarımız tahammül eder.
Yasa dışı olayların yönetildiği ve ne olduğunu tam olarak henüz öğrenemediğimiz birçok kaosu barındıran bu gizemi yakında eminim adalet güçlerimiz aydınlatacaktır.
Devletimiz canhıraş annelerin sesine artık son nokta koyacaktır. Sabrın sonu selamettir diye boşuna dememişler.
Keşke çok daha evvel bu atılım yapılsaydı. Kangren olan bir şeyin artık kesilip atılması gerekiyordu.
OKULUN EN GÜZEL KIZI
Yıllar önceydi.
Çok sevdiğim bir arkadaşım kızının başına gelenleri daha dün gibi hatırlıyorum.
İstanbul Haliç üniversitesinin ve ailenin en güzel tek kızıydı. Okulun gözde yakışıklı genciyle büyük bir aşk yaşıyordu.
Hatta bu yakışıklı mürit; sahte bir anne baba bile yaratıp, aileyi kandırma yolunda tam teşekküllü plan uygulamıştı.
Aileler arasında görkemli bir nişan töreni yapılmıştı.
Bu kadar profesyonel bir örgütleme kimin aklına gelebilirdi. Malum Adnan Hoca'nın müritlerinden olduğunu çok sonraları öğrendiğimizde, kız bir anda ortadan kaybolmuştu.
Gözü yaşlı anne baba yıllarca yaşarken evlat acısı çektiler. 15 yılda sanki bin yaş yaşlandılar. Belli aralıklarla gelen telefonla çocuklarını 10 dakika ablalar eşliğinde görebiliyorlardı.
Hayat dolu canlı kız gitmiş, acı duvarı içinde korkak, ürkek bir insan müsveddesi olmuştu. Birçok ailenin de aynı durumları yaşadığını tahmin etmeye gerek yok sanırım.
Basında haberler çorap söküğü gibi geliyor. Her gün yeni bomba itiraflar uzun süre olaylar aydınlatılıncaya kadar sürecektir eminim..
Kim bilir, daha neler ortaya çıkacaktır.
Önemsenmeyen olayların iltihaplı bir yaraya dönüşmesine yapılan cerrahi müdahalenin yerinde olduğunu alkışlamamız gerekiyor.
ZAVALLI KEDİCİKLER
Adnan hocanın çiftliğinde olmayan yok. Şaka gibi AMA ACI BİR GERÇEK.
Benim bildiğim çiftlikte koyunlar, kuzular tavuklar inekler atlar vardır.
Tarım ve çeşitli üretim yapılır. Hatta kedi köpek beslenir. Adnan Efendi'nin çiftliğinde de kediler var.
Hem de iki ayaklı birbirinin aynı türden kedicikler. Ne yaptıkları belli değil.
Toprağın altına tohum ekeceklerine silah gömmüşler.
Çiftlikte seyisler, kahyalar olacağına eli silahlı tuhaf adamlar mevcut. Yani burası, bizim bildiğimiz anlamda çiftlik değil. Ağaçların üzerinde meyveler yerine kameralar gizlenmiş. Zavallı insanların tacizler gördüğü ve tüm iğrenç arzuların gerçekleştiği bu garip yerin artık dibinin delindiğini hepimiz sevinçle karşıladık.
Şizofren bir beynin tuhaf animasyonlarına "DUR" demenin zamanı gelmişti. Artık tüm ailelerin ortak noktası çocuklarının kabusları bitiyor. Hepimizin verilecek sadakası varmış. Ülkece bir sorunu daha halletmenin sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Şükürler olsun..