• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kavanoz dipli dünya FİLİZ ÖZKOL

Kavanoz dipli dünya

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.07.2020, 00:00

Çok sevdiğim ve anlamını hala çözmeye alıştığım bir cümledir "Kavanoz dipli dünya". Filmlerde ve şarkılarda sürekli karşımıza çıkmasına rağmen ne demek istediği konusunda kafamın içinde hep tuhaf soru işaretleri var. Mecazi anlamada olsa bile, kavanoz dibinin dünya bağlantısıyla ne alakası var diye çok düşünmüşümdür.
Çok sevdiğim sanatını takdir ettiğim sevgili arkadaşım Yeşim Salkım bir zamanlar bir şarkısında kullanmıştı. Rahmetli Sadri Alışık ve Kemal Sunal da tüm suçu ve yükü üzerine attığı biraz drama, biraz komediyle karışık olan bu güzel benzetmelerine hala gülerim. Yaşama gelme nedenimizi bulmaya çalışırken; içinde kaybolduğumuz sorunların müsebbihi yine bu dünyamız mıdır acaba?
Çevremize karşı hep öfkeliyiz. Hayatın akışı içinde çözemediğimiz sorulardan dolayı, hoşnutsuzluk içinde hep birbirimize suç atar olduk. Mükemmel insan anlayışına sahip olabilme yetimizin olmadığı bir dünyada, niye bu kadar yargılayıcı olduk. Mehmet Akif Ersoy'un çok sevdiğim bir dörtlüğü vardır. Nankördür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini...!


GÜZELLİKLERİ GÖREBİLMEK
Bir düşünün... İş hayatı acımasız, duygusuz ve hızlı. Ayrıca hepimizin günlük rutinleri var. Tamamen bir koşturma hali. Buna o kadar çok dalıyoruz ki, birçok güzelliği fark edemiyoruz. Bence o güzellikleri görebilmek, hayatın anlamını bulabilmek için aşırı hırslarımızdan, egolarımızdan, menfaatçılıktan, ihtiraslardan, kıskançlıklardan, duyarsızlıktan, mülkiyet duygularımızdan kurtulmamız lazım.
Ruhumuzu aydınlatmamız, daha duyarlı, sevecen, anlayışlı olmamız lazım. Bu hem kendimize, hem ilişkilerimize, hem de dünyaya olumlu yansıyacaktır. "İnsanoğlunun sahip olduklarının değerini fark edebilmesi için, acı deneyimler yaşaması mı gerekiyor?" sorusunun cevabında anlamadığımız bir yanlış anlaşılma var.
Hayat bize acımasız değil biz hayata karşı duyarsızız. Şöyle bir etrafa baktığımızda aslında yaşamı insanoğlu mu şekillendiriyor yoksa yaşam mı insanoğlunu düzeltmeye çalışıyor. Bu sorunun cevabını tam olarak vermeye başladığımızda yavaş yavaş çözümlere ulaşabileceğimizi göreceğiz.
Özellikle sabırsızlık sakin kalmamızı engelleyen en önemli unsurlardan biri.

YERİ DOLDURULMAZ BOŞLUK
Bireysel ilişkilerimizde her şeyi bilmek istiyoruz. Bencilce dostlarımızı ipoteklilyoruz.
Onlar bizim malımız düşüncesiyle hareket ediyoruz ve bir küçük aksamalarda tüm suçu karşımızdaki kişiye yükleyiveriyoruz.
Hiçbir ilişkinin diğer ilişkiye borcu yoktur. Birbirimize yardım edebiliriz, sorunlarına çare bulmaya çalışabiliriz ama karşı tarafın hatasının yükünü üzerimize alma zorunluluğumuz olamaz.
Yanlış anlaşılmalar elbette olacaktır.
Mantıklı bir insan, bu tür problemlerini akıllıca çözer. Kaybedilmiş bir dostluk yeri doldurulamaz bir boşluk yaratır ve uzun bir zaman sonra ancak değeri ortaya çıkar. Veee en önemli konu; bir dostunu, başka bir dost için zedelemeyeceksin. Ara dokusu olmak insana zarar veriyor.
Sema boşanma aşamasında sürekli kocasını suçluyordu. Bir ilişki bozulmaya yüz tutmuşsa her iki tarafın da suçu vardır. Taraflar beklentilerine karşılık alamamıştır veya talepler daha sonra yön değiştirmiştir. Kabullenici olmak ve teslimiyet duygusuyla hareket etmek lazım. Evlilik aynı zamanda bir çeşit şirket ortaklığıdır. Duygusal bağları bitmişse kişilerin birbirine veda etmekten başka bir şeyi kalmaz. Başlangıçlar gibi bitişlerde bu dünyaya aittir. Ah koca dünya sen bize daha neler öğreteceksin.
İşte geldiiik, işte gidiyoruz.
Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır. - Yunus Emre

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA