• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Yürek yangınları FİLİZ ÖZKOL

Yürek yangınları

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.08.2021, 00:00
Oldum olası "yangın" kelimesinden hoşlanmam. Çocukluğumun hikayelerinde bu tür olaylar saklıdır. Sevimsiz bir kelime. Isınamadım bir türlü. Günlerdir ülkemizi sarsan alevlerin hepimizin yüreğini dağladığı bir gerçek. Gezegenimizin artık bize tehlike sinyalleri verdiğini anlamamız gerekiyor fakat nedense duymak istemiyoruz. Bu dünyaya sığamadık gitti. Nüfus artışı ile bilgi azlığı arasında uçurumlar çoğaldı.
Nedeni olmayan ama kendimize göre nedenler yakıştırdığımız dünya olaylarına karşı savunmasız bir şekilde boğuşup duruyoruz. Bu gezegen insanoğlundan çok güçlü ve bildiğini okuyan bir karışım.
Yerçekimi güçleri ve yeryüzü hareketlerine karşı hangimiz yeterli derecede meydan okuyabiliyoruz ki. Boynumuz kıldan ince duyguları içinde yaşıyoruz.
PEMBE BULUTLAR GRİ OLDU
Yaşam acı serüvenlerle doludur. Tarih kitaplarını ne kadar sevsem de, içlerinde hiç de, anlamlı bir mutluluk yoktur. Birileri savaşmış birileri kazanmış. Kazanan kesim, daha sonra başka savaşta kaybeden olmuş. Hani nerde ışıltılı hayatlar.
Birilerini kurban ederek yaşamak kime huzur verebilir. Belki de bu dünyaya gelirken bir gül bahçesinde dolaşacağımızı zannettik. Çocukluğumuzda ölüm haberleri bizlere uzak ütopik bir fikirdi. Hiç kimse asla ölmeyecek ve hep mutlu yaşayacaktık.
Kaf dağının ardındaki devler bize hiç uğramayacaktı.
Kötülerin sadece isimleri vardı. Kendilerini bilmiyorduk. Yaşımız ilerledikçe pembe bulutların yerini griler aldı. Biz o renkleri de sevdik. Zararsız, bizi ağlatan ama arkasından hemen güneşin yedi renginin mutluluğuyla içimizi ısıtan duygulardaydık.
Sevdiklerimiz yanımızdayken, henüz kayıplar yaşanmamışken ve hiç kimse ölmemişken galiba biz gerçekten mutluyduk. Anadolu öykülerimizde anlatılan yangın hikayelerini bile çocukça bir korku ile dinlerdik. "Çok şükür biz iyiyiz" cümlesinin bile bizi koruyamayacağını o zamanlar düşünmek bile istemezdik.
AŞK YOKSA YAŞAM DA YOK
Yaşamda bazı nesillerin şanslı, bazı nesillerin şansız olabileceğini artık şu dönemde rahatlıkla görüyoruz. İleri teknoloji yaşamın doğasını bozdu. İnsanoğlunun ruhunu esir aldı. Her şey isyanda.
Dünya bizi artık üzerinden atmak istiyor.
Kör ve sağır olmaya devam edelim.
Başımıza daha çoook şeyler gelir. Marka çantalar lüks arabalar, bitmeyen seyahatler, hırslar, sonsuz maddi istekler nereye kadar! Dünya zevklerine "nokta " koymayı bilelim artık. Doğa bize çok şey verdi ama biz hep nankörce davrandık.
Şimdi karşılıklı çatışma başladı. Dünyanın içinde uyuyan devi uyandırdık.
Bundan sonra birçok afete kendimizi hazırlayalım. Yine çocukluğuma dönmek istiyorum. Sevda şarkılarımızın çoğunda vardır "yangın "kelimesi ama daha zararsız daha insanca. En fazla yürekleri yakar. O küçücük radyomuzda dinlediğimiz muhteşem sözlü güfteler geliyor aklıma. Gönül Akkor'un "Biraz kül biraz duman " diyerek ateşi bile seviyeli tutmasına ne demeli. Rahmetli besteci Muzaffer İlkar'ın "Bir yangının külünü yeniden yaktın geçtin" derken aşkı ne güzel zararsızca anlatmış. Doksanlı yıllarda Muazzez Abacının "Kar yangınları" şarkısını hala severek dinlerim. Doğal afetlerle, sevdaların arasında garip bir bağlantı var. Biri toplumu yok ediyor diğeri sadece kalplerde yanıyor aşkı körüklüyor.. Sevgi ve saygı her zaman çok önemli olmalı. Yaşama doğaya her zaman sevgiyle yaklaşalım. Yüreğimizde yangınlar devam etsin. Onların ateşi olmadan aşk başlamıyor. Aşk olmayınca yaşam olmuyor. Yemyeşil bir dünyada insanca duygularla el ele olmak dileğiyle.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA