Türkiye büyük bir dönüşümden geçiyor, zincirlerini kırmaya ramak kaldı. Enerji Bakanlığı'nın yürüttüğü yenilenebilir enerji yatırımları, doğalgaz rezervlerimiz için yürütülen çalışmalar, Tarım Bakanlığının yürüttüğü yerli tohum çalışmaları, Sanayi Bakanlığının yüksek teknoloji çalışmaları, Cumhurbaşkanlığı Dijital Ofis Başkanlığı'nın Ulusal Yapay Zeka Strateji çalışmaları, ASPİLSAN lityum pil fabrikası, savunma sanayi alanımız, TOGG sıçrama tahtalarından sadece birkaçı. Erdoğan'ın son dönem yaptığı açılışlarda bu çalışmaların birer göstergesi.
Türkiye'nin gelişmesi için 'Ülkem için ne yapabilirim?' sorusunu hepimiz sormalıyız? Ben de iş tecrübelerim, akademik ve kitap çalışmalarım, sektör analizlerim, uluslararası araştırmalarımda; insana yatırımın, sistemin ve doğru yönetim modellerinin kritik önemini gördüm. Bu üçlü yoksa başarısızlık oluşuyor.
Çalışma hayatı sorunlarını analiz ettiğimde ise İnsan Kaynakları Yasası'na (İKY) ihtiyaç olduğunu tespit ettim.
Yıllardır üzerinde çalıştığım ve Türkiye'de ilk olan bu tasarıyı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ertuğrul Soysal'a geçen hafta arz etmekten onur duydum. Konuyu ilgiyle karşılaması beni mutlu etti. Yasanın hayata geçme sürecinde mentorluk yapmaktan da onur duyacağım.
BU YASANIN FAYDALARI
● İKY ile Türkiye'nin gelişmiş bir ülke konumunda yer alması için nitelikli iş gücünün, bilgi sermayesinin ön plana çıkmasını sağlarken, başta kamu olmak üzere tüm sektörlerde insan kaynağı yönetimi fonksiyonlarının (iş analizi, görev tanımları, yetkinlik bazlı mülakat süreci, eğitim faaliyetleri, performans yönetim sistemi, kariyer planlama, XYZ kuşaklarına göre organizasyon şeması oluşturma, ücret yönetimi, yetenek yönetimi vb. gibi) objektif, veriye dayalı, şeffaf, raporlanabilir olması sağlanacaktır. Bu veriler dijital ortamda ilgili kurum veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na raporlanacaktır.
İKY ile kurumlarda hizmet, kar ve verimliliğin artmasının yanı sıra yönetim çatışmaları, performans kayıpları ve emek israfı ortadan kaldırılacaktır.
● Yasa ile astının başarısını açığa çıkaracak doğru yönetim modeli uygulanacak ve yöneticiler eğitimler ile desteklenecektir.
● Yasa ile liyakat tabanlı bir yapı kurulacak, kişilerin değil sistemlerin etkin olduğu, makamlar değişse bile işlerin aksamadığı bir yapı mümkün olacaktır.
Kişiler geçici, kurumlar kalıcıdır.
● Çalışanların işe uygun olup olmadığına dair yetkinliği sorgulanacak eğitimli, teknik ve mesleki yeterliğe sahip, işin gerektirdi yetkinlikleri taşıyan kişilerin görev alması sağlanacaktır.
SİSTEME VE İNSANA YATIRIM
● Hiyerarşik yapılanmalar, vekaletler ve terfiler kadronun gerektirdiği deneyim ve yeterliliğe göre belirlenecek ve kamuoyuyla paylaşılacaktır. Objektif kriterler ile oluşturulan kadrolar sayesinde nepotizmin önüne geçilecek ve olası baskılar ortadan kalkacaktır.
● İşçilik alacakları, mobbing vb. gibi yasal sorunlar azalacak, işveren maliyeti ve cezai işlemler ortadan kalkacaktır.
● Profesyonel sistemler sayesinde israf, hata, kayıplar azalacak, kar ve verimlilik artarak yeni yatırımlar çoğalacaktır.
Böylece daha fazla istihdam sağlanarak işsizlik azalacaktır.
Gelişmiş ülkelerin uygulamaları ve gelişemeyen ülkelerin hataları incelendiğinde tek ortak paydanın sistem ve insan unsuru olduğu görülmektedir. Ülkemizin tek ihtiyacı sisteme ve insana yatırımdır.
İnanıyorum ki, Türkiye'nin önünde hiçbir güç duramayacaktır.