• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Siber güvenlik milli katkı sunmayı hedefliyor güvenliğin ayrılmaz bir parçasıdır

GONCA ELİBOL

Siber güvenlik milli katkı sunmayı hedefliyor güvenliğin ayrılmaz bir parçasıdır

gonca.elibol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21 Aralık 2025

Siber güvenlik milli güvenliğin ayrılmaz bir parçasıdır. Günümüzde teknoloji çağında dijital sistemler; devletlerin işleyişinden ekonominin sürdürülebilirliğine, kamu hizmetlerinden özel sektör faaliyetlerine kadar hayatın merkezinde yer alıyor. Bu sistemlerin güvenliği, ekonomik istikrarı ve devletlerin egemenlik alanını doğrudan etkiliyor. Bu yaklaşımın sahadaki yansımalarını görmek açısından 17-18 Aralık tarihlerinde Bilkent Cyberpark'ta Türkiye Teknoloji, Ar- Ge ve İnovasyon Derneği TABİD tarafından düzenlenen Siber Güvenlik Zirvesi önemli bir örnek oldu. Bugün ihmal edilmiş bir güvenlik açığıyla bir ülkenin elektriğini kesmek, bankacılık altyapısını durdurmak, sağlık hizmetlerini aksatmak ya da kamu sistemlerini felç etmek için klasik savaş araçlarına ihtiyaç yok.

BAĞLAYICI BİR ÇERÇEVE
Alınmayan bir önlem ya da kötü niyetli bir yazılım, sistemleri bir anda işlevsiz hâle getirebiliyor. Bu tablo, siber güvenliği kişilerin ya da kurum içi inisiyatiflerin sınırlarını aşan açık bir hukuk ve güvenlik meselesine dönüştürüyor. İşte bu nedenle devletimiz, siber güvenliği bağlayıcı bir yasal çerçeveye oturtarak 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nu yürürlüğe aldı. Kanun, siber güvenliği "milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası" olarak tanımlarken kritik altyapıların korunmasını da devlet politikası hâline getiriyor. Ayrıca Avrupa Birliği'nin NIS2 Direktifleriyle uyumlu bu yapı, hem AB'ye uyum süreci hem de ihracat yapan şirketler açısından siber güvenliği rekabetin ve ticaretin ayrılmaz bir unsuru hâline getiriyor. Kanun'un en dikkat çekici yönlerinden biri yaptırımlarının oldukça sert olması. Üst yönetici sorumluluğunun açık biçimde tanımlanması, bildirim ve yükümlülüklerin netleştirilmesi, idari para cezaları ve faaliyet kısıtlamalarına varan sonuçlar, bu alanın artık ertelenemeyecek bir başlık olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle siber güvenlik, kamu ve özel sektörün birlikte ve eş zamanlı olarak odaklanması gereken bir alan hâline gelmiş durumda. Öte yandan uluslararası raporlar, küresel ölçekte siber saldırıların ekonomik maliyetinin 2025 yılı itibarıyla 10,5 trilyon dolara ulaşacağını gösteriyor.

GÜÇLÜ BİR GÖSTERGE
Türkiye'nin vurguladığı "Siber Vatan" yaklaşımı, dijital alandaki egemenliğin korunmasını hedefleyen bu anlayışın stratejik karşılığı olarak öne çıkıyor. Bu vizyonun kurumsal zemini de yeni dönemde daha da güçlenmiş durumda. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı, Türkiye'nin siber güvenliği dağınık önlemlerle değil, merkezi bir devlet aklıyla ele alacağının güçlü bir göstergesi niteliğinde. Başkanlığın ulusal siber güvenlik vizyonunu belirlemesi, kurumlar arası koordinasyonu güçlendirmesi ve uzun vadeli politika setleri oluşturması, Türkiye'yi bu alanda küresel ölçekte söz sahibi ülkeler arasına taşıyabilecek bir potansiyel barındırıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı ise Türkiye'nin siber güvenlik yaklaşımını dünyada öne çıkan iyi uygulamalarla uyumlu ve bazı başlıklarda öncü bir çerçeveye taşıyor. Kritik altyapı güvenliği, siber dayanıklılık, siber olaylara hızlı müdahale, kamu ve özel sektör arasında koordinasyon, tedarik zinciri risklerinin yönetimi, insan kaynağının geliştirilmesi ve yerli teknoloji kullanımının teşviki gibi unsurlar, bugün küresel ölçekte referans kabul edilen yaklaşımlarla örtüşüyor. Bu yönüyle Türkiye, siber güvenlikte takip eden değil, yön belirleyen bir perspektif ortaya koyuyor. NATO'nun siber uzayı kara, deniz, hava ve uzayla birlikte beşinci operasyonel alan olarak tanımlaması doğrultusunda, Milli Savunma Bakanlığı bu alanda kapsamlı çalışmalar yürütüyor. İçişleri Bakanlığı kamu düzeninin korunması, kritik kamu altyapılarının güvenliği ve siber suçlarla mücadele boyutuyla siber güvenliğin sahadaki uygulayıcı aktörlerinden biri olarak öne çıkıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ise yerli ve millî yazılım, donanım ve siber güvenlik çözümlerinin geliştirilmesi, Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinin artırılması yoluyla Siber Vatan'ın teknolojik temelini güçlendiren kritik bir rol üstleniyor. Dijital altyapıların korunması, artık sınırların, kurumların ve ekonominin korunması anlamına geliyor. Bu nedenle siber güvenlik teknik bir tercih değil, milli bir sorumluluk olarak ele alınmalıdır. Siber Vatan'ı korumak, vatanı korumaktır. Ve bu görev, kamu ya da özel sektör ayrımı olmaksızın hepimize aittir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.