San Fransisko'da başlayan ABD seyahatimiz, kiraladığımız araçla Las Vegas'a doğru devam etti. Yolculuk, kara yoluyla yaklaşık 4 saat sürdü.
Filmlerin en sevdiği mekanlardan Vegas, küçücük bir yer ama çöle böyle bir cazibe merkezi kurmak gerçekten büyük iş. Evet, iş kumarla başlamış ama artık bugün Vegas, ülkenin eğlence merkezi. Yani, benim gibi kumarla hiç ilgisi olmayan, bırakın kumarı, okeyden bile anlamayan bir adam için bile eğlenceli bir yer. Burada size sık sık otellerden bahsedeceğim çünkü otelden başka bir şey yok.
Kumarhane mantığıyla inşaa edildikleri için her şey bu aktivitenin çevresinde dönüyor. Genelde sıcak bir yer olan Las Vegas, otellerin altındaki pasajlarla mekanları birbirine bağlıyor. Kendi otelinizin altında gezerken kendinizi bir anda başka bir otelin altında buluyorsunuz.
PAHALI AMA NEREYE GÖRE?
Cosmopolitan, Vegas'ın en yeni modern otellerinden biriydi. Böyle şık bir otelde, (hafta içi konaklarsanız) Çeşme'de ortalama bir otelde kalmış gibi bir ücret ödeyebilirsiniz. Yani pahalı ama nereye göre? Çeşme nere, Vegas nere? (Hoş, Çeşme bir doğa harikası ama Vegas da dünya markası) Hazine Adası gibi eski bir beş yıldızlı otelde geceliği yüz dolara dört kişi bile konaklayabilirsiniz ve bu bizim ülke için (dolar bazında dahi) makul bir rakam. Kaldığımız Cosmopolitan çok şık bir otel olsa da belli bir teması yoktu. Oysa eski otellerin hemen hepsinin turistik bir teması var. Örneğin Venezia Otel'in altında kanallar ve gondollar var. Otelin zemini, uzun bir AVM sayılabilir. Burası birden bire Paris oteline bağlanıyor.
Yapma Eyfel'in ayaklarının altındaki restoranlardan birine oturabiliyor, bir film seti gibi Paris sokaklarında dolaşabiliyorsunuz. Buradan sıkıldınız mı? New york Oteli ya da Vegas'ın en popüleri, 'Oceans Eleven' filminin de çevrildiği Bellagio ne güne duruyor?
ŞOVLAR MUHTEŞEM
Tüm ABD, ama özellikle Las Vegas, çocuk ruhlu yaramaz yetişkinler için dev bir eğlence parkı da diyebiliriz. Hatta otelimizin çatısındaki havuzda dev panolarda şöyle reklamlar vardı: 'Doğru miktarda yanlış yapmakta yanlış bir şey yoktur.' Las vegas, bu kışkırtıcı doğası yüzünden 'Günah Şehri' lakabını hak ediyor.
Bu şehri benzerlerinden ayıran en önemli şeylerden biri de şovları. Her gece başka bir şov izleyebilirsiniz.
Tabii eğer yüz dolardan başlayan rakamları karşılayabilirseniz (evet bu kadar pahalı bizim için)... Hemen her otel bir şova ev sahipliği yapıyor.
Hatta sanatçıların kendi isimlerini taşıyan salonları var. Bunlardan biri de, Türkiye'de sahne sırları açığa vurulan (artık biraz yaşlanmış) David Copperfield Şov'du. Ünlü sihirbaz, resmen salonda uçan daire uçurması ve bir uzaylı yaratığı konuşturmasıyla bizi büyüledi.
Ülkemize de gelen ünlü Cirque De Soley'in 'O Show'u da 140 dolardan başlıyordu. Bileti öderken ağladım mı? Evet. Değdi mi?
Kesinlikle evet. Vegas'a gelirseniz en ucuz otelde kalın ama bu gösterileri kaçırmayın. Paranızı buna harcayın.