• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Anayasada son durum

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.04.2010, 00:00
Her şey aslında biraz tahmin ettiğimiz gibi ve biraz da olması gerektiği gibi gelişiyor. Hükümetin anayasa değişikliği hamlesi karşısında bocalayan CHP, bu pakete halk desteğinin hayli yüksek bir oranda olduğunu görünce akıllı bir hamle yaptı. Önceleri kategorik olarak reddettiği bu değişiklik paketine "bende varım" dedi ve bir şart ileri sürdü: "Yargıyı ve parti kapatmaları düzenleyen 3 maddeyi paketten ayırın, ayrıca oylansın."
Bu siyasi değeri yüksek hamlenin Başbakan Erdoğan'ı köşeye sıkıştıracağının öngörüldüğü sonraki gelişmelerden anlaşıldı. Oysa Başbakan Erdoğan, "tamam, olabilir" deyiverdi. Haliyle Başbakan'ın "hamleye karşı hamle" atağı Deniz Baykal'ın oyun planını anlamsız hale getirdi. Dolayısıyla tam bir "çark etme" olayı yaşandı. Baykal yeni bir teklifle çıktı siyaset meydanına. Bu kez de "O üç madde seçim sonuna kalsın" deyiverdi. Bu anayasa değişikliğinin aslında o üç madde için yapıldığını bilmiyor olamayacağına göre, demek ki Baykal'ın uzlaşma girişimleri bizim de tahmin ettiğimiz gibi sadece bir siyasi tuzakmış. Bence Başbakan bunu gördü ve Amerika dönüşü CHP'nin bu girişimlerini "şark kurnazlığı" olarak niteledi. Arkasından da çok gereksiz bir laf etti: "Biz şark kurnazlıklarını onlardan daha iyi yaparız." Keşke bu laflar edilmese. Bu ülkenin insanları şark kurnazlığı istemiyor, açıklık, dürüstlük ve şeffaflık istiyor.
***
Görünen o ki anayasa paketi üzerinde bir uzlaşma sağlanması mümkün değil. Bu durumdan benim gibi bu anayasa değişikliğini ülkemizin geleceği açısından hayati görenlerin memnun olması lazım. Çünkü CHP darbelerle oluşturulmuş bu bozuk düzenin bekçiliğini yapmaktan başka kendisine bir siyasi rol belirlemiş değil. 27 Mayıs'ın kurduğu "millet dışı" sistemle kendisi arasındaki simbiyotik ilişkiyi korumaktır CHP'nin bütün amacı. Oysa bu Anayasa Değişiklik Paketi ile birlikte 27 Mayıs'ın kurduğu bürokratik vesayet sistemi yıkılacak ve Cumhuriyet rejiminin gerçekten güçleneceği, 27 Mayıs darbecilerinin ortadan kaldırdığı Atatürk Anayasası'nın özü ve ruhunun geri geleceği bir sistem kısmen yeniden teşekkül edecektir. Nedir Cumhuriyet'in ve 1924 Atatürk Anayasası'nın özü ve ruhu? Merkezinde halkın iradesinin olduğu, TBMM'nin bu iradeyi adil bir biçimde dağıttığı bir sistem. Bugün anayasa tartışmaları etrafında kopartılan fırtına içerisinde sorulacak altın değerindeki soru şu: Bu Cumhuriyet'i milletin egemenliği mi yönetsin, yoksa darbelerle TBMM'den ve milletten yetkileri gasp etmiş bir alay bürokrat mı?
Gerçekten Atatürk'ün ideallerine inananların yapacağı tercih bellidir. Atatürk'ün ölmeden önce İnönü ile arasındaki mücadelenin esas sebebi de bu tercih farklılaşmasıdır.
***
03.04.2010 ve 09.04.2010 tarihli köşe yazılarımda görüşlerimi açıkça yazmıştım. Hükümet millet hayatını bu kadar ilgilendiren bir meselede ne CHP'nin kaprislerine ve tuzaklarına ne de bürokratların çılgınca direnişlerine aldırmamalıdır. "Uzlaşma olmazsa olmaz" lafı palavradan ibarettir. Uzlaşma iyi niyet içerisinde, temel fikirler ve kabuller zemininde olur. Demokrasiye düşman, darbe talepkarı ve bozuk düzen muhafızı "fırka"larla uzlaşma olmaz. Uzlaşmayı millet zaten sandıkta en şümullü bir biçimde gerçekleştirecektir. CHP'nin ve uzantısı bürokrasinin böylesine vahşi at gibi kıç atmasının sebebi de sandıktan çıkacak uzlaşmadan duydukları korkudur.
Evet sayın Hükümet, yolunuz doğru yoldur, dosdoğru ilerleyin! "kınayanların kınamasından korkmadan" ilerleyin.
Allah, millet ve tarih doğru yolda olanlarla beraberdir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA