Medine-i Münevvere ve Mescid-i Nebi İslam'ın kutsal mekanlarının başında gelir. Mescid-i Nebi aynı zamanda bitişiğinde Peygamber Efendimizin ailesinin, eşlerinin odalarının bulunduğu bir yerdir. İlk şekli Hicretten hemen sonra yapılmıştır. Bu mukaddes mekanın yapılış hikayesini Ahmet Özel'in Yeni Siyer kitabından aktaracağım. Peygamber Efendimiz Medine'ye varıp Ebu Eyyub el-Ensari'nin evine yerleştikten sonra ilk yaptığı iş hemen bitişikteki arsaya bir mescit yapmak oldu. Hicret'ten önce hurma kurutma yeri olarak kullanılan bir arsanın etrafı duvarla çevrilerek mescit haline getirilmişti. İki yetim çocuğa ait olan bu arsayı Peygamber Efendimiz kendilerinden satın aldı. Onlar parasız vermek istedilerse de Hz. Peygamber bunu kabul etmedi. Bedeli olan 10 dinar Hz. Ebubekir tarafından ödendi. Ayrıca bu iki çocuğa bir hurmalık da verildi. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra mescidin temeline ilk taşı Hz. Peygamber koydu.
Eylül 622'de inşasına başlanan Mescid-i Nebevi, Nisan 623'te tamamlandı.
HZ. PEYGAMBER'İN TEVAZUU
Kaynaklarda, Hz. Peygamberin ashabı çalışmaya teşvik ettiği, onlarla birlikte malzeme taşıdığı ve bu sırada okudukları şiirler nakledilir. İnşaat sırasında bir ara Üseyd b. Hudayr Hz. Peygamber'in taşımakta olduğu taşı elinden almak istediğinde ona "Başka birini al; sen Allah'ın lütfuna benden daha çok muhtaç değilsin" karşılığını vermişti. Hz. Peygamber, bu yardımlaşma ve kendisini diğer insanlardan farklı görmeme ve göstermeme tavrını Hendek Gazvesinde hendeğin kazılması sırasında ve diğer bazı vesilelerle de göstermiştir. Nitekim bir sefer sırasında bir koyunun kesilip pişirilmesini istemiş, orada bulunanlar hayvanın kesim, yüzme ve pişirme işlerini aralarında paylaşınca o da "Odun toplamak da bana düştü" buyurmuş, oradakilerin zahmet etmemesini, kendilerinin bunu da yapacaklarını söylemeleri üzerine "Bana iş bırakmayacağınızı biliyorum. Fakat size karşı üstün/ayrıcalıklı biri olmaktan hoşlanmam. Yüce Allah da kişinin kendisini arkadaşları arasında ayrıcalıklı görmesinden hoşlanmaz!" karşılığını vermişti. Mescidin ilk binası, taş temel üzerine tek sıra kerpiçten, bir adam boyu kadar yükseklikteki bir duvarla kuşatılarak üstü açık biçimde 1022 metre karelik bir alana inşa edildi. Kıblesi kuzeyde Kudüs'e yönelik olan mescide üç kapı ve doğu duvarının güney kısmına Resulullah'ın hanımları Hz. Aişe ve Sevde için iki oda yapıldı. Bir kapısı mescide açılan, son derece basit birer kulübe niteliğindeki bu odaların sayısı daha sonra dokuza çıktı.
Hicret'ten 16 veya 17 ay sonra kıble Kudüs'den Kabe'ye çevrilince yeni kıble tarafına gelen güneydeki kapı kapatılıp kuzey duvarında yeni bir kapı açıldı.
CENNETTE EV KARŞILIĞI
Müslümanların sayısının artmasıyla ihtiyaca cevap veremez duruma gelen Mescid- i Nebevi 7. yılda (628) yeni ilavelerle genişletildi, kıble tarafı hariç üç tarafından genişletilip yaklaşık 2433 metre kare bir alana kavuştu. Bu sırada mescide dahil edilmek istenen komşu evin sahibine Hz.
Peygamberin "Bunun karşılığında sana cennette bir ev verelim!" dediği, bunu duyan Hz. Osman'ın adama gelerek evi 10 bin dirheme satın aldığı ve sonra Hz. Peygamber'e "Ey Allah'ın Resulü, o ensardan satın alacağın evi benden satın al!" deyip cennette bir ev karşılığında mescide bağışladığı söylenir.