• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

SEDA KAYA GÜLER

Tek kol mu iki kol mu?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06 Mart 2016
Yarın kadınlar günü. Her zamankinden daha çok söz ediliyor kadınlardan. Olumlu taraftan bakanlar da var, olumsuz da. Ama bir sorun var. Sorun nüfusun yarısını oluşturan bir cinsin diğer cinsle arasında birçok yönden uçurumlar olması. Bir tarafın bütün haklara, mala ve mülke sahip olması, diğer tarafın hep mağdur ve ezilenler sınıfında yer alması.

Ki ikisinin de aklı ve kalbi olmasına rağmen.

Ben bugün size araştırmalar ve istatistiklerden söz etmeyeceğim. Eflatun olarak bildiğimiz, çok önemli bir Antik Yunan filozofu ve matematikçi olan Platon'dan ve onun görüşlerine değineceğim.

Platon, bugünkü üniversitelerin başlangıcı olarak tabir edilen Akademi'yi kurmuş ve burada akıl hocası Sokrates ve öğrencisi Aristoteles ile birlikte bilim ve Batı felsefesinin temellerini atmış bir filozoftur. İnsanı, devleti ve yasaları yazmıştır.

BAŞ, GÖĞÜS VE KARIN

Platona göre insan vücudu üçe ayrılır: Baş, göğüs ve karın. Bu bölümlerin her biri ruhsal bir erdeme karşılık gelir. Baş akla, göğüs isteme, karın da haz ve arzuya hitap eder.

Bu üç ruhsal yeti bir ideale ya da değere bağlanabilir. Akıl bilgeliğe ulaşmaya çalışır, istek cesaret gösterir, arzu da bir insanın ölçülü olması için denetlenir.

İnsanın bu üç bölümü bir bütün içerisinde hareket etmeye başladığı zaman uyumlu ya da bütünlüklü bir insan ortaya çıkar. Okulda çocuklara önce arzunun nasıl denetleneceği öğretilir, sonra cesaretleri geliştirilir. En sonunda da akılları ile bilgeliğe ulaşan yolu bulacaklardır.

Platon devleti de tıpkı insan vücudu gibi düşünür ve devleti de üçe ayırır. Devletin de yöneticileri (başı), bekçileri ve askerleri (göğsü) ve ticaretle uğraşanları ve işçileri ve köylüleri (karnı) vardır. Sağlıklı ve uyumlu bir insan nasıl dengeli ve ılımlı ise, adil bir devlet de herkesin bütün içindeki yerini bilmesiyle ortaya çıkar.

Platon'un felsefesi gibi devlet felsefesi de rasyonalizmden etkilenir. İyi bir devlet yaratmanın yolunun, devletin mantıkla yönetilmesinden geçtiğini söyler. Başın vücudu yönetmesi gibi, toplumu yönetenlerin de filozoflar olması gerektiğini söyler.

KADINLAR DA YÖNETİR

Günümüzde Platon'un devleti totaliter bir devlet olarak görülebilir. Ancak belirtmek gerekir ki Platon, "kadınların" da "erkekler" gibi yönetici olabileceklerini söylüyordu.

Bunun da nedeni, yöneticilerin siteyi yönetmesinin tam da "akılla" mümkün olmasıydı. Kadınlar da erkekler gibi aynı mantığa sahipti, yeter ki onlar da aynı eğitimi alsınlar ve ev işleriyle çok fazla uğraşmasınlardı.

Platon, başta aile ve özel mülkiyeti de reddediyor ve bunların devleti yönetenler ve koruyanlar tarafından idare edilmesini savunuyordu. Zira çocukların eğitimi, kişilerin eline bırakılamayacak kadar önemli bir şeydi. Çocukları yetiştirmek devletin görevi olmalıydı. Devlet idaresindeki çocuk yuvalarından ve tam gün okullardan söz eden ilk filozoftur Platon.

Politikada bir takım hayal kırıklıklarına uğradıktan sonra özel mülkiyeti ve aile ilişkilerini bireylere bırakır ama bunun kadının özgürlüğünü de kısıtlayacağını söyler. Ve kadınlarını yetiştirmeyen bir devletin yalnızca sağ kolunu çalıştırıp güçlendiren bir insana benzediğini söyler.

O yüzden barışa, huzura, refaha, mutluluğa bir türlü ulaşamıyoruz ya.

Not: Bu bilgileri ve daha fazlasını felsefe tarihi üzerine harika bir roman olan Sofi'nin Dünyası'nda bulabilirsiniz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.