Malala'yı hatırladınız mı? 15 yaşındayken Taliban tarafından okul servisinde başından vurulan küçük kız. 2012 yılında Pakistan'ın Swat Vadisi'nde yaşarken eğitim hakkının engellenmesi sonucunda Taliban'a karşı gelmiş ve okula gitmekten vazgeçmediği için de öldürülmek istenmişti.
Yaşama ihtimali çok düşük olmasına rağmen ölüme direndi ve mucizevi bir şekilde hayata döndü. Uzun ve yorucu geçen bir tedavi sürecinden sonra "kurban" olmaktan çıkıp kızların okutulması için çabalayan bir "aktivist"e dönüştü.
Bugün 18 yaşında ve ailesi ile birlikte İngiltere'de yaşıyor. Oxford Üniversitesi'nde Felsefe, Politika ve Ekonomi eğitimi alıyor. Sadece kendi eğitimi için değil, eğitimden mahrum kalan tüm çocuklar için çabalıyor.
Kız çocuklarının eğitim hakkı olmadığı ülkelere gidip konuşmalar yapıyor. Kadınların bir ton haksızlığa maruz kaldığı bir dünyada, bunu değiştirmeye çalışan koca yürekli bir kız o. Bütün bu çabalarının karşılığını Nobel Barış Ödülü kazanarak aldı. Nobel kazanmış dünyanın en genç insanı.
Cesur kız Malala'nın hikayesini İngiliz gazeteci Christina Lamb kaleme aldı ve kitap 2013 yılında "Ben, Malala" adıyla yayınlandı. Ardından belgeseli yapıldı.
Bütün dünyada ses getiren belgesel bizde de gösterimde. Mart ayı boyunca National Geographic Channel'da izleyebilirsiniz.
YAŞIYORSAM SEBEBİ VAR!
Malala, henüz çocuk sayılır ama son derece olgun ve vakur. Onu ölümün kıyısından döndüren bu saldırının, hayatındaki en büyük dönüm noktası olduğunu dile getiriyor belgeselde:
"Saldırıdan önce Taliban beni gelip alsa ne yaparım diye endişelenirdim. Fakat eğer şimdi hayatta isem, beynime isabet eden kurşun beni öldürmediyse, hala yaşıyorsam bunun bir sebebi var ve bu sebep, insanlara yardım etmek. Kızların eğitimi için savaşmak, bunun için çalışmak... Artık bu, benim hayatımın bir parçası" diyor.
Hiç çekinmeden çocuksu samimiyeti ve içtenliğiyle paylaşıyor duygularını:
"Bazen korktum. Okula gitmeye korkuyordum çünkü birinin yüzüme asit atmasından veya teröristlerin, onların istediklerinin aksini yaptığım için beni kaçırmalarından korkuyordum. Devam etmemi sağlayan şey, cesaret oldu. Babamın, kızların eğitimi ve hakları konusundaki konuşmaları bana cesaret verdi ve içinde bulunduğum topluluğun barıştan uzak hali, mücadeleye devam etmemi sağladı..."
Nobel Barış Ödülü'nün, güç ve dayanıklılık verdiğini, eğitimden mahrum kalan çocuklar konusunda bir şeyler yapma zamanının geldiğini gösterdiğini söylüyor.
DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK
Gelecekle ilgili beklentileri de şöyle: "Umarım okulumu bitirir ve Pakistan'da çocuklara yardım edebilirim. Pakistan'daki insanların hak ettikleri barışı, ilerlemeyi ve iyi eğitimi elde etmeleri için çalışmak konusunda kendime söz verdim. Dünyanın bir tarafında teknolojinin kullanıldığını görürken diğer tarafında en basit teknolojiye bile sahip olmayan, okula gidemeyen çocuklar olduğunu bilmek çok üzücü. Hangi yolla olursa olsun, ülkeme yardım etmek istiyorum."
Belgeseli 8 Mart etkinlikleri haftasında düzenlenen özel bir gösterimde izledim. Belgeseli yayınlayacak olan National Geographic Channel ve UNICEF Türkiye Milli Komitesi işbirliği ile düzenlenen galada, Malala'dan ilham alınarak başlatılan "Kızlara Ses Ver" kampanyası da tanıtıldı.
Toplumda kız-erkek çocuklarının eşitliği ve eğitim hakkına dikkat çeken ve bunun için bir fon oluşturmayı amaçlaşan projeye, birçok ünlü isim de destek veriyor. Buğra Gülsoy, Harun Tekin, Sedef Avcı, Şebnem Bozoklu ve Ece Temelkuran yer aldığı reklam spotlarının fotoğraflarını başarılı foto muhabiri Muhsin Akgün çekmiş. Oyuncu Barış Falay da hem fotoğrafı hem de sesiyle kampanyaya hayat vermiş.
"Bir çocuk, bir öğretmen, bir kitap ve bir kalem dünyayı değiştirir" diyen Malala'ya katılıyorsanız cep telefonundan 3005'e "SES VER" yazıp mesaj atarak UNICEF'e 10 TL bağışta bulunabilirsiniz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleşmesi için siz de çaba göstermiş olursunuz.
