Gündemin ağırlığı, yorgunluğu, sıkıntısı ve umutsuzluğundan kaçmak istiyorum biraz. Ne kadar kaçabilirsem... Aslında gündemimizde olması gereken bir konu, esas gündemlerimizden biri de diyebilirim: enerji tasarrufu...
Kişisel olarak ne kadar dikkat ediyoruz bu konuya acaba? Elektrik düğmelerini kapatıyor muyuz? Makineleri ne sıklıkta çalıştırıyor, elde bulaşık yıkarken musluğu hep açık mı bırakıyoruz vs...
Tüm dünyada gelişen teknolojiyle birlikte enerjinin hızla tüketilmesine karşı önlemler alınıyor ve bu konuda farkındalık yaratacak etkinlikler ve kampanyalar düzenleniyor.
Bunlardan biri de ütüyle ilgili... Kadınların en sevmediği işlerin başında gelir ütü. Erkeklerin ellerini sürmediği ve de... Ben de sevmem. Peki, yapmasak ne olur? Mesela giysilerimizi ütülemeden giysek. Veya havluları, çarşafları, örtüleri ütülemesek...
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Enerji ve Çevre Araştırma ve Uygulama Merkezi de enerji tasarrufuna dikkat çekmek için "Buruşuk Hafta" adı altında bir projeyi hayata geçirdi.
"Ütü Yapma, Tasarruf Yap" sloganıyla yola çıkıldı ve bir hafta boyunca öğretim üyeleri ve öğrenciler kıyafetlerini ütülemeden okula gitti. Yani bir hafta boyunca üniversitedeki herkes "kırış kırış" gezdi.
ENERJİ İHTİYACI
Haftanın sonunda da enerji verimliliğini anlatan bir panel gerçekleştirildi. panelde konuşan Rektör Prof. Dr. Çağrı Erhan, "Türkiye'nin Kafkaslar, Karadeniz ve Ortadoğu gibi bir enerji denizinin ortasında bulunmasına rağmen bu enerji kaynaklarını yeterince barındırmayan ve enerji kaynakları açısından da dışa bağımlı bir ülke" olduğunu belirterek, Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 90'ı yurtdışındaki kaynaklardan geldiğini hatırlattı.
Altını çizdiği hususlar şunlardı:
Ülkelerin ekonomi ve nüfus politikalarına kadar pek çok şeyin özünde enerji ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağına dönük çalışmalar var.
Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan pek çok krizin arkasında da kıt enerji kaynaklarının paylaşımına dönük güç mücadelesi var. Ortadoğu'da yaşananları da bu bağlamda değerlendirmek mümkün.
Dış politikamız çevremizdeki bir takım gelişmelerden olumsuz etkilendiğinde enerji güvenliğimizi kaybediyoruz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarımızın karşılanmasında büyük sıkıntı yaşıyoruz. Bunu, Ortadoğu ve Rusya ile yaşanan krizde gördük.
Teknoloji bize olağanüstü imksunuyor, fakat teknolojinin sunduğu bu imkberaberinde olağanüstü enerji tüketimini de getirdi. Ütü, ev aletleri arasında en çok elektrik harcayan aletlerdendir.
PÜF NOKTALARI
Peki, öyleyse ne yapacağız? Ütü yapmayacak mıyız? Kırış kırış gezsek ne olur? Kısa sürede hemen kırışacağına göre çarşafları ütülemeden sersek olmaz mı? Olabilir elbette. Üzerinde düşünmek de yarar var. Yapacağımız zaman da bazı konulara dikkat etmek gerekir. Mesela ütünün temiz olmasına dikkat etmek! Kireç tutmaya yüz tutmuş bir ütü tabanı hem ütü yapmayı zorlaştıracak hem de daha fazla elektrik harcamaya sebep olur. Bu yüzden ütü yaptıktan sonra su haznesinde su bırakmamaya özen gösterilmeli.
Çeşme suyu yerine saf ütü sularını ya da kaynatılmış çeşme suyunu tercih etmekte de fayda var.
Ütü yaparken zamandan ve enerjiden tasarruf etmenin bir başka yolu da ütü masanızın örtüsünün ısıyı yansıtan türden bir malzemeyle kaplı olması. Ütü masasına örtü alırken bu türden bir özelliği olan örtüleri seçmek, kıyafetin tek bir yüzeyini ütülerken diğer yüzeyinin de ısınıp, ütülenmesine sağlamış olur. Dolayısıyla da enerjiden tasarruf edilir. Bunun için bir başka alternatif de ütü masasının örtüsünün altına alüminyum folyo sermek. Alüminyum folyo da ısı açısından aynı görevi görecektir.
Son söz: Ütüsüz birini gördüğünüzde yargılamadan önce tasarrufun önemini aklınıza getirin...
