Futbolda sezonu Avrupa kupalarındaki temsilcilerimizin maçlarıyla açtık. Maalesef Türk futbolunun kronik sıkıntılarından birisi, takımlarımızın sezonu erken açamaması. Bu adeta bir sendrom halini aldı. Son yıllarda hep daha 'hazır' olan rakip ülke takımları, temsilcilerimizi eleyip yoluna devam etti. Olan bizim ülke puanlarımıza oldu. Burada aslında tablo çok net ancak kulüplerimiz nasıl sağlam bir planlama yapamıyor anlamış değilim! İşin transfer kısmını hiç karıştırmamak lazım. Çünkü normalde de Beşiktaş gibi bir takımın mevcut kadrosuyla ortaya bir karakter koyması lazım.
Ancak dün hazırlık maçı havasında başladılar, bunun cezası da 2 golle kesildi. Zaman zaman yapılan ön alan presi dışında rakibi zorlayamadı bile Beşiktaş. Devre biterken penaltı golü ilaç gibi geldi.
GEDSON ÇIKMAZI
Beşiktaş'ta dün teknik direktör Solskjaer'in biraz da yokluktan bazı değişiklikler yaptığını gördük. Elbette Gedson'un sol açıkta, Demir Ege'nin de orta alanda olduğu formatı çok fazla denemişlerdir ancak böyle mücadele dozu yüksek maçlarda bu taktikler bazen tutmayabiliyor. Orta sahada Gedson gibi birinin olmayışı takımın dinamizmini olumsuz etkiledi. Ayrıca rakip takımın kanat ataklarında Gedson ikinci bir savunmacı gibi beklere yardıma gidiyordu. Ancak Demir Ege'nin bu konuda zayıf kaldığını gördük. Nitekim ilk gol de oradan geldi. Arda Turan'ın takımının maça hızlı kontra ataklarla başlayacağı çok belliydi. Orta alanı çok çabuk geçtiler.
Bence ilk gol yendikten sonra Solskjaer müdahale edebilirdi. Orta alanda Demir Ege ve Gedson, önlerinde de Orkun oynayıp Rafa Silva kanata geçebilirdi. Bunu ikinci yarıda denedi ve bence etkili de oldu. Son dakikada gelen gol çok ağır oldu. Rövanşta atılacak erken bir gol bütün havayı değiştirebilir.
Bekleyip göreceğiz...
