Galatasaray dün evinde hataya izin vermedi. Karşılaşmaya çok istekli başlayan sarı-kırmızılılar, erken gollerle rakibinin direncini kırarak rahat bir galibiyete uzandı. Ev sahibi ekipte oyuncuların hepsi özellikle ilk yarıda görevini neredeyse eksiksiz yerine getirdi diyebiliriz. Zaten iç sahada topa büyük oranda hakim olan bir oyun sergileyen Aslan, ikili mücadelelerde de rakibine büyük bir üstünlük kurunca Sivasspor hiçbir şey yapamadı.
Sadece 25 dakika oynayan ve sakatlanarak yerini Jakobs'a bırakan Eren Elmalı yine fark yarattı. Sol kanadı çok iyi kapatan milli yıldız hücumlarda da kendini gösterdi ve az kalsın golü de buluyordu. Orta alana geldiği günden beri performansıyla taraftarın sevgilisi olan Mario Lemina, hem Toreira'yı rahatlattı hem de hücumların doğru yerlerden kurulmasını sağladı. Zaten kanatlardaki Barış Alper ve Yunus, bu ligin standartlarında çok iyi oyuncular. Bu parçalar birleşince, tam anlamıyla şampiyon takım gibi oynayan Galatasaray'ı izledik. Victor Osimhen ise her zamanki gibi kalitesini gösterdi. Her pozisyonu sonuna kadar zorlayan Nijeryalı yıldız, gollerde de olması gerektiği yerdeydi.
MORATA'NIN ETKİSİ
İspanyol yıldız Alvaro Morata'dan da bahsetmek lazım. Sarı-kırmızılı takıma çok şey katan ve son 2 sezondaki şampiyonluklarda önemli pay sahibi olan Dries Mertens'in yerini doldurmak kolay değil. Buraya '9 numara' özelliklerinde bir forveti monte etmek de öyle. Okan Buruk, Sivasspor'un orta alanı iyi kapatmaya çalışacağını düşünmüş olacak ki böyle bir hamle yaparak rakibini kendi yarı alanında boğdu. Açıkçası Gabriel Sara da Lemina-Torreira ikilisinin önünde oynayınca etkili oluyor ancak gol pozisyonuna girmekte zorlanıyordu. Belki zorluk düzeyi yüksek maçlarda Sara'nın olduğu bir kurguya dönüş yapılabilir. Şimdi sırada çok zorlu ve önemli 2 tane Trabzonspor maçı var. Finalleri her zaman iyi oynamayı gelenek haline getiren Galatasaray, bu oyununu sürdürürse sezonu çifte kupayla kapatacak gibi görünüyor.
