Wimbledon'un ardından
Nadal, Djokovic ve Murray'in rekabetinde Federer'in arzu edilen ancak beklenmeyen ve rekorlar getiren büyük başarısı yanında Serena Williams'a "daha bitmedim" dedirten geri dönüşü tabii ki tenis tarihi açısından unutulmayacak çok önemli iki olaydı! Kendi tenis tarihimize bakarsak ta, İpek Şenoğlu'nun açtığı yoldan giden Marsel İlhan'dan sonra aynı yola baş koyan genç yeteneğimiz İpek Soylu'nun başarısı ile çok sevindik ve mutlu olduk. İlhan'ın Hamburg'ta eski günlerine dönüp ana tabloya çıkması, Çağla ve Başak'ın süregelen önemli başarıları ise yüzümüzü güldürmeye devam ediyor. Umarım bu güzel haberler giderek artar, arkadan gelen gençlerimizi kamçılar ve daha çok çalışmalarını sağlar.Başarı, başarıları getirir
Her bakımdan başarıya, dolayısıyla refaha ulaşmış ülkelere baktığımızda başarılarının en büyük sırrının araştırma ve geliştirme çalışmalarına verdikleri önemde olduğunu görmek için kain olmaya gerek yok sanıyorum. Burada bizim için yeni olan, AR-GE'nin spora ve spor yönetiminde de yaygın bir şekilde uygulanıyor olması. Uluslararası kurallar hariç, hazıra konmaya alışmışlıktan kurtulup her konuda kendimize özgün kuralları ve koşulları en iyi şekilde hazırlanmasında YETKİLİ AR-GE KURULLARINI kurup çalıştırabildiğimiz gün Sporda da çok hızlı bir büyüme içine gireceğimiz kesindir. Yeter ki bir an önce başlansın.
