Futbol değil bu Çadır Tiyatrosu

Haftalardır Türk Futbolu takımların durumundan çok hakemleri konuşuyor.
Yusuf Namoğlu tepkiler üzerine istifa etti, Sabri Çelik geldi.
Ama Ahmet gitmiş, Mehmet gelmiş ne yazar?
Aynı hamam, aynı tas, aynı hakemler.
Takımların alınterinden çok hakem kararlarıyla belirleniyor sonuçlar. Dün Yaşar Kemal Uğurlu, Trabzonspor'u Avrupa Kupalarına sokmanın gayreti içersinde Akhisarspor'u giyotine gönderdi, açıkça katletti. Trabzonsporlu Abdulkadir Parmak, ceza alanında müdahale olmaksızın kendini yere atıyor, hakem gülünç kararla "Penaltı" noktasını gösteriyor. Gülünç olduğuna penaltıyı yaptıran Abdulkadir de katılıyor, gülüyor.
VAR'dan uyarıyorlar ama Uğurlu'nun dediği dedik çaldığı düdük. Penaltıyla Süper Lig'in tek ilçe takımı Akhisarspor'un yenilgisi ilan ediliyor. Eğer bu takım bir puan farkla düşerse bu hakemin vicdanı nasıl rahat bulacak? Zaten maçın başından beri Trabzonsporlu futbolcuların her kararına itiraz etmelerine sesini çıkarmamıştı, bitime 20 dakika kala da yapacağını yaptı, Akigo'ların işini bitirdi.
ELİNDEN GELENİ YAPTI
Akhisarspor onca eksiğine rağmen Trabzonspor'da elinden gelenin en iyisini yaptı, nefis bir kontratak golüyle öne geçti ama hem bir defans hatası ardından da yaratma penaltıyla hakkı olan puanı alamadı. Göztepe'nin değerini bilemediği Rajko Rotman harika şekilde götürdüğü topla Bokila'ya "Al da at" dedi, o da golü attı. Akhisar'da kaleci Milan Lukac en az 5 gol kurtararak takımının en iyisiydi, Serginho ve Bokila'nın gollük şutlarını da Trabzonspor kalecisi Uğurcan kurtardı. Ben Trabzonspor'un Olcay Şahan'ı haftalarca kadro dışı bıraktıktan sonra ücretinde indirime gitti diye idmansız oynatmasına anlam veremedim.
Herşey para mı? Sonra Yusuf Yazıcı'nın çıkarken yuhalanmasını da eleştiriyorum.
Böyle yetenekler küstürülmemeli.