Nesine TFF 2. Lig'den play-off'a yükselmek için son ana kadar mücadele eden Altınordu, play-off yarı finalinde Batman Belediyespor'a 1-0'ın rövanşından sahadan 1-1'lik skorla ayrılarak üst lige çıkma şansını kaybetti.
Sezon başından beri birçok maçını izlediğim ve yorumladığım Altınordu, bu sezon neler yapmış diye kısa bir göz gezdirmek gerekiyor. Türkiye'de altyapıcılık denildiğinde ilk akla gelen isim kuşkusuz Seyit Mehmet Özkan'ndır. Kendi altyapısından yetiştirdiği oyuncularla, uzun yıllar TFF 1. Lig'de mücadele ederken yabancı oyuncu oynatmayıp aksine kendi oyuncularının daha fazla süre alması için çalıştığı teknik adamlara benzetme gibi olmasın baskı yapan birisiydi. TFF 1. Lig'deyken Altınordu'da teknik adamlara, % 30 Öz Kaynak Sistemi oyuncu oynatmasını istiyordu. O günlere baktığımızda Altınordu, Hüseyin Eroğlu yönetiminde 10 yıl süreyle bu işi oldukça başarılı götürdü. Altınordu'nun altyapısından yetişen çocuklar, A Takımda boy gösterip sonrasında başta Avrupa ve Türk takımlarına transfer olmuşlardı.
Bu sezon başında ise Özkan, çok radikal bir karar alarak rotayı gurbetçilere çevirdi. Yıllar önce gurbete giden ailelerin çocukları, kendi alt yapı oyuncuları ve abi konumunda 3-4 oyuncu transferi yapıldı ve takım Olcay Şahan'a emanet edildi. Yeni kurulan kadronun ne yapacağı merak edilse de Altınordu adına ilk yarı oldukça iyi geçti. İkinci yarının ilk haftasından sonra Olcay Şahan ile hala nedenini bilmediğim bir şekilde yollar ayrıldı. Sonrasında yine gurbetçi hoca Ersan Parlatan takımın başına geldi. Ama istenilen sonuçlar gelmeyince Seyit Mehmet Özkan'dan radikal bir karar daha geldi. Önce Ersan Parlatan gitti aynı gün bu gurbetçi kadronun kurulmasında başrolü oynayan Murat Korkmaz ve Yusuf Kocakaya ile de yollar ayrıldı. Bu radikal değişiklilerin ardından Seyit Mehmet Özkan, yine uzun yıllar Altınordu Futbol Akademisi'nde beraber çalıştığı Namet Ateş'i göreve çağırdı. Altyapıdan yetişen ve kadroda olan oyuncuların yetişmesinde büyük pay sahibi olan Namet Ateş'in kısa sürede neler yapabileceğini herkes gibi ben de merak ediyordum. Altınordu'nun Play-off'a kalması için bir puan yeterliydi ve o puanda ilk maç olan İskenderunspor maçında alındı.
Herkes Play-off maçlarına kilitlendi. İlk rakip ise Adana 01 FK ve tek maç karşılaşma deplasmanda idi. Takımı oldukça maça iyi hazırlayan Ateş ve ekibi, Adana deplasmanından tur atlayarak dönmüştü. Sonrasındaki rakip ise grubun güçlü takımı Kastamonuspor idi. Ateş ve ekibi yine yaptığı stratejik hamle ile ilk maçı kazandı ve deplasmanda Kastomunu ile berabere kalarak yarı final vizesi almayı başardı.
BATMAN PARÇALAR DENİYORDU AMA ÖYLE OLMADI
Bu ligi tanıyan herkesin zaten ortak fikri "Bu grupta Batman final oynar kim gelirse gelsin parçalar" şeklindeydi. İlk maçı HT Spor TV'de izledim. Parçalar denilen Batmanspor, uzatmanın uzatmasında golü bulup avantajı kaptı. İkinci maç akşam dolu stat önünde oynandı, Batman favori deniliyordu. Namet Ateş, takımını yine maça iyi hazırlamış ama maalesef gol yollarında beceriksizlerdi. Hele maçın başında Yakal Taylan o golü atsa maç farklı bir senaryoya dönecekti. Son 10 dakikada penaltı beraberliği sonrasında Batman'daki panik tv'den de görüldü. Gol yollarındaki beceriksizlik sonrasında Altınordu, 1-1 berabere kaldı fakat iki maçta da rakibine asla ezilmedi. Bu sonuçla Altınordu adına bu sezon sona ermişti.
YENİ EROĞLU, ATEŞ OLABİLİR Mİ ?
Seyit Mehmet Özkan'ın Ersan Parlatan ile sözleşme imzaladığı törende "Uzun yıllar beraber çalışacağım. Yeni Hüseyin Eroğlu'nu arıyorum" demecini hatırlıyorum. Hüseyin Eroğlu'ndan sonra Altınordu'da neler olmuş diye bir arşiv taraması yaptım. Eroğlu'nun ardından Ufuk Karaman ile sezona başlanmış sonrasında Gökhan Ünal ve Hasan Özer ile sezon tamamlanmış fakat Altınordu bir alt lige düşmüş. Ondan sonraki sezona baktım yine Altınordu'da uzun yıllar kaleci başantrenörü olarak çalışan Atilla Küçüktaka dümene geçmiş. Ligden düşmüş, gencecik oyuncularla mücadele eden takım ligi düşme hattını üzerinde bitirmiş. Bu sezon Olcay Şahan ve Ersan Parlatan dönemi sonrasında dümene Namet Ateş geçmiş.
Namet Ateş Hocanın sözleşmesi ne zamana kadar diye baktığımda TFF'nin resmi sitesinde sözleşme bitiş tarihi 30.06.2025 yazıyor. Seyit Mehmet Özkan'ın Namet hoca ile ilgili nasıl bir karar alacağını bilmiyorum. Ben diyorum ki acizane bir tavsiye olarak "Sayın Başkan; siz ki uzun yıllardır istikrar konusunda adından söz ettirmiş 10 yıl gibi bir süre Hüseyin Eroğlu ile çalışmışsınız. Zaten Namet Ateş ile de 4 yıl Akademi'de çalışmışsınız. Acaba ikinci Eroğlu için Namet Ateş'e bir şans vermeniz gerekmez mi? Ateş, bu şansı hak etmiyor mu?"
