Futbolda başarı yalnızca kupa kazanmakla ya da lig sıralamasında üst sıralarda yer almakla ölçülmez. Bir kulübün ortaya koyduğu vizyon, gösterdiği gelişim ve inşa etmeye çalıştığı istikrar da en az bunlar kadar değerlidir. Göztepe bu sezon tam da bu anlayışla hareket etti.
Zirveye giden yolda sağlam bir basamak inşa etti. Kulüp Başkanı Rasmus Ankersen'in sezon değerlendirmesi sarı-kırmızılı ekibin geleceğe nasıl baktığının net bir göstergesiydi. "Avrupa yarışının içinde kalmak büyük bir adımdı" sözleriyle sezonun değerini vurgulayan Ankersen, aslında Göztepe'nin bir geçiş sürecinde olduğunu açıkça dile getirdi. Bu süreç, hedeflere giden yolda sağlam temellerin atıldığını gösteriyor. Türkiye Kupası'nda yarı final, Avrupa potasında kalma mücadelesi ve sezon boyunca sergilenen yüksek tempolu futbol, Göztepe'nin yeniden ayağa kalktığının işaretleri.
Ankersen'in "Evimizde adeta bir kale inşa ettik" sözleri ise dikkat çekici. Gürsel Aksel Stadyumu'ndaki atmosfer rakipler için ciddi bir baskı unsuru haline gelirken, taraftarla yeniden bütünleşen bir Göztepe sahneye çıktı.
ÜZERİNE KOYMA HEDEFİ
Daha da önemlisi, kulübün hedefi artık yalnızca günü kurtarmak değil; istikrar, kalite ve Avrupa kupalarına katılmak. Takım iskeletini koruyarak üzerine koyma hedefi, modern futbolun başarıya giden reçetelerinden biri.
Artık planlı, hedef odaklı bir yapı var. Bu sezon belki Brezilyalı golcü Romulo'nun da taraftarla son buluşmasıydı. Galatasaray'ın birçok yıldızını İzmir'e getirmemesi tribünlerde biraz burukluk yaratmış olsa da Göztepe'nin oyun üstünlüğü bu eksikliği unutturdu.
Romulo, Galatasaray savunmasını tek başına zorladı ve günün yıldızlarındandı. Göz Göz'ün tek kale oynadığı dakikalar, takımın ne kadar ileri gidebileceğinin de sinyalleriydi. Göztepe camiası artık biliyor ki; bu takım doğru yolda ilerliyor ve bu yolda yürürken yarına umutla bakmak için fazlasıyla nedenimiz var...
