İçinde bulunduğumuz hafta, Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanıyor. Saadet asrından günümüze sevginin, paylaşmanın, merhametin, şefkatin, birlik ve beraberliğin sembolü olan kutsal mekanlar olan camilerimiz, sadece vakit namazlarının kılındığı bir ibadethane değildir. Çünkü Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) sahabeleriyle birlikte inşa ettiği ilk mescit olan Mescid-i Nebi, bizlere bir ibadethanenin nasıl olması gerektiğini göstermiştir.
SOSYAL HAYAT MERKEZİ
Müslümanların göz bebeği olan Mescid-i Nebi, sadece vakit namazlarının kılındığı bir yer değil aynı zamanda çeşitli ihtiyaçların karşılandığı, mağduriyetlerin giderilerek sorunların çözüme kavuşturulduğu, kimsesizlerin himaye edildiği sosyal bir hayat merkezi modeli olmuştur. Bunun yanında da edep, ilim ve irfanın aşılandığı bir mektep olarak hizmet vermiştir. Sadece bu kadar mı?
Elbette değil... Bu kutsal mekan, aynı zamanda ilim, ahlak ve marifet derslerinin de verildiği bir merkez olmuştur.
Camilerimiz saadet asrından sonra da İslam'ın sancaktarlığını yapan Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin muhteşem örnekleriyle hayatımızı süslemişlerdir.
İşte günümüze kadar gelen bu kültürün harmanlanması ve camilerimizin bu bilinçle kullanılması, sosyal hayatın ve dayanışmanın bir güzelliğidir.
27 KAT FAZİLET
Elbette bütün yeryüzü Müslüman için bir ibadethanedir. Ancak camilerimiz başta da belirttiğim gibi sosyal hayatın paylaşıldığı merkezlerdir. Ayrıca cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan daha faziletli olduğunu "Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir." (Buhârî, Ezân 30; Müslim, Mesâcid 249) hadis-i şerifiyle anlıyoruz.
Ne güzeldir ki ibadetin cemaatle yapıldığı camilerde günde 5 vakit bir araya gelen cemaat arasında sevgi ve kardeşlik bağları artıyor. Hatta bir vakit namaza gelmeyen kişiyi diğerleri merak eder. Hemen kendisini arayıp halini hatırını sorup bir derdi kederi varsa hep birlikte çözüm buluyor.
İslam toplumunda caminin önemi işte bu nedenle çok büyüktür.
İNSANLARIN EN HAYIRLISI
"Allah'ın en çok sevdiği yerler mescidlerdir" (Müslim, Mesâcid 288) hadisiyle Allah (c.c.) katında en makbul ve en şerefli olan yerler olan camilerimiz kadar hayatını İslam'a hizmete adamış olan din adamlarının yeri de çok önemlidir. "En hayırlılarınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir"[ Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'ân, 15.] şeklindeki hadis-i şerif ile nebevi iltifata mazhar olan İslam alimi olan hocalarımız, Rabbimizin "Allah'a çağıran, salih amel işleyen ve 'Kuşkusuz ben Müslümanlardanım' diyenden daha güzel sözlü kimdir?"[Fussilet, 41/33 ] müjdesine de nail olmuşlardır.
Bu vesileyle ömrünü yüce dinimize hizmete vakfeden ve camilerimizin imarı için gayret gösteren hocalarımıza sevgi ve saygılarımı sunuyor, ahirete göç edenleri de rahmet ve minnetle anıyorum. Rabbim bizlere de insanlık için hayırlı işler yapmayı ve dine hizmet etmeyi nasip eylesin.