Başkan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün İstanbul'daki İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Toplantısı'nda İslam dünyasını ilgilendiren o kadar önemli konuşmalar yaptı ki ne mutlu idrak edebilene... BM Genel Kurulu'nun dünyadaki insanlık dramına karşı adaletsiz ve duyarsız davrandığını söyleyen Başkan Erdoğan, "15 geçici üye içinde bir, iki müslüman ülke var diye kendimizi kandırmayalım. BM, dünya nüfusunun coğrafi ve dini yapısı göz önüne alınarak yeniden şekillendirilmeli" dedi. Ve de son noktayı koydu: "Müslümanlar olarak üzerimize serilen ölü toprağından hala kurtulabilmiş değiliz"
ACINACAK HALDEYİZ
İşte biz Müslümanların hal-i pür melali...
Yani bunun Türkçesi -sert bir özeleştiri yapmak gerekirse- çok acınacak haldeyiz. 1.5 milyardan fazla Müslüman var ama dünyayı 12 milyon Yahudi yönetiyor. Neden tarih boyunca en rahat dönemlerini Müslümanların yönetimi altındayken yaşayan Yahudiler, kendilerine en çok zulmeden Hristiyanlarla işbirliği içinde? Bunun nedenlerinden sadece bir tanesi Müslümanların en büyük düşmanı olan İblisin Yahudilerle işbirliği içinde olması ve kendisine kıyamete kadar verilen sürenin bir an önce dolması için çalışması. Sadece Müslümanların inancını zedeleyen yayınlarla kalmayıp insan neslini bitirmek için genetiği değiştirilmiş tohumlarla gıda güvenliğini bozmak başta olmak üzere daha birçok oyunlarla elinden geleni yapması.
300 YILLIK UYKU
Müslüman nüfusu ve ülke sayısı bu kadar çokken neden BM'de bir iki Müslüman ülke var? Neden Avrupa Birliği'ne bizi almıyorlar? Halbuki bir zamanlar şimdiki Avrupa ülkelerinin kralları Osmanlı Padişahları ile görüşmeyi kendileri için bir lütuf sayarlardı. Peki bu kadar çok Müslüman neden zulüm altında inliyor? Çünkü Müslümanlar hala uykuda. 300 yıllık uykudan hala uyanamadılar. Ne demişti 1894 yılında elinde bir Kur'an-ı Kerim ile Lordlar Kamarası'na giren İngiliz Sömürge Bakanı Gladstone, "Türkleri bu kitaptan koparmadıkça biz onlara tam olarak hâkim olamayacağız."
KİMSEYE YARANAMIYORUZ
Evet bugüne kadar Türkleri Kur'an-ı Kerim'den koparmak için çok ciddi operasyonlar yapıldı. Bunların çoğu da modernleşmek ve Batılılaşmak adı altında yapıldı. Peki ne oldu? İşte bugün gelinen noktada Batı hala bizi kabul etmiyor. Hiç kimseye yaranamıyoruz. Ne Araplar, ne yüzyıllarca yardım ettiğimiz topraklarımızı açtığımız Yahudiler, ne de "Batılılaşmak" ve "Modernleşmek" uğruna benzemeye çalıştığımız Avrupa bizim yanımızda.
Eğer biz Müslümanlar olarak birbirimizin yanında olmazsak, Kur'an ve Sünnet yoluna girmezsek daha çok çekeceğimiz var. Müslüman olmayı sadece kalp temizliğinden ibaret saymanın, "Allah ile kul arasına kimse giremez" deyip Peygamberleri yok saymanın, "Başımızı ne geliyorsa hacıdan hocadan geliyor" deyip - din istismarcıları hariç- din adamlarını itibarsızlaştırmanın ve topluma şeytani planlarla imansızlık tohumları serpmenin bir Yahudi oyunu olduğunu unutmamak lazım.
"ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAK"
Evet tekrar başa dönecek olursak Başkan Erdoğan'ın dediği gibi üzerimize serpilen bu ölü toprağını üzerimizden atıp uyanalım. Unutmayalım ki eğer İslam alemi bu haldeyse bu düşmanın güçlü olmasından değil biz Müslümanların davamızda samimi olmamasından kaynaklanıyor.
Eğer bizler gerçekten davamızda samimi olur ve yeniden Kur'an ve Sünnet'e sımsıkı sarılırsak yine eskisi gibi dünyaya hükmeden bir ülke haline gelebiliriz. Çünkü bunu Allah (c.c.) bizlere "Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar.
Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır."(Saff, 61/8) ayetiyle müjdeliyor. Yeter ki biz artık bu uykudan uyanalım.