Bizleri yoktan var eden ve hepimize hayat bağışlayan Yüce Rabbimiz, insanların doğru yolda olması için de peygamberler ve kitaplar göndermiştir. Peygamber veya kitap gönderilmeyen hiçbir kavim yoktur.
Mutlaka Allah'ın varlığından ve birliğini anlatan bir uyarıcı ve elçi bulunmuştur.
Bu peygamberlere ve kitaplara uyan kurtulmuş, uymayanlar ise helak olup gitmiştir. Kardeşi Habil'i öldürerek cinayet işleyen Kabil'in soyundan gelenler azgınlığa ve sapkınlığa düştüğü için Nuh tufanından sonra ise insan alemi yeniden dizayn edilmiş ve bugünlere kadar gelmiştir. Asırlardır İslam'ın sancaktarlığını yapan aziz milletimiz ise bu sorumluluğunu hala taşımaktadır. Bu yüzden İslam'a ve Türkiye'ye saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Şeytanın ve Deccal'in askerleri, özellikle 2020 yılında kıyametin de yaklaşmasıyla birlikte manevi ve kutsal değerlerimize yönelik bu saldırılarını daha artırarak devam ettirdiler.
"İNSANLARIN ÜÇTE BİRİ..."
Topluma imansızlık tohumlarını ekmek için çalışan Batı dünyası ne yaparsa ne yapsın Saff Süresi 8. ayetinde buyurulduğu gibi: "Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar.
Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır." Araştırmacı Yazar Mehmet Ali Bulut ile yaptığım görüşmede yine çok veciz ifadelerle baha bu konudaki görüşlerini iletti. Allah'ın bir ayeti kerimede "sözüm sabit oldu. İnsanların çoğunluğu inanmayacaklar" buyurduğunu belirten Mehmet Ali Bulut, "Melekler ve iblis, insanın bozguncu ve fesatçı olacağını, çoğunluğunun inanmayacağını ve bu kadar değer vermenin değmeyeceğini söylediler. Cenabı Hak da onların söylediklerini bize anlattı. Cenabı Hak, zaten bütün bunları biliyordu. Ama 'Ben insan hakkında sizin bilmediklerinizi de bilirim. Bunun içerisinde muazzam bir potansiyel ve imkan var ki bu yaratıcısına muhatap olabilecek kadar yükselebilir. Ama aynı zamanda hayvandan daha aşağı düşebilecek bir hale de gelebilir' buyurdu. Allah Teala Vakıa süresinde, insanların üçte birinin cennet halkı olacağını diğerlerinin ise cehennem halkı olacağını söylüyor.
Ahirete inanan insan oraya gittiğinde keşke daha çok ibadet ve hayır işleseydim diyecek. İnanmayan insan ise inanmadığı için neler kaybettiğini görüp daha çok hüsrana düşecek. Dünyada şu anda ne kadar insan varsa bu insanların en az yüzde 70'inin inanmayacağını Allah, öngörmüştür. Hayırda yarışanlar geçmiş ümmetlerin üçte biri, sonraki ümmetlerin yani günümüzdeki insanların ise çok azı hayırda yarışacak. Yani her dönemde üçte bir cennet halkından olacak" diye konuştu.
İSLAM'A YÖNELİŞ ARTACAK
Batıda İslam'a yönelişin artmasından dolayı saldırıların da arttığını anlatan Bulut, "Almanya, Hollanda, Danimarka, Norveç, İsveç, İngiltere bunların hepsi İslam'ın birinci din olduğu yerler haline gelecek. Ama bu bizim tasavvuf büyüklerimizin dediği tarzda bir İslamiyet değil. Bu yöneliş, Kuran'ın tevhid ve vahdet inancı esası altında birleşmiş buluşmuş insanların yaşam biçimi olacak.
Yani Hristiyanlar teslis inancını terk ettikleri zaman Kuran şemsiyesi altına girmiş olacak. Zaten bu uyanış başladı.
Hristiyanlar aldatıldığını anladılar" dedi.