CHP’nin derdi teröristin mabadı

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun yeni derdi teröristlerin mabadı oldu.
Ne zaman bir terörist öldürülse veya ele geçirilse nedense CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bunlara sahip çıkmayı görev edinmiş.
Güvenlik güçlerinin teröristlerden temizlediği, hendeklerden kurtardığı Cizre'ye ilişkin de 'siviller' katlediliyor çıkışıyla devleti katliam yapmakla suçlayan ve teröristlere sahip çıkmayı kendine görev edinen CHP'li Tanrıkulu, geçtiğimiz haftalarda da, "Hakkari'de SİHA'yla vurulan kişiler, aynı yerde piknik yapmış, işinde gücünde olan sivillerdi" diyerek devletin masum insanları öldürdüğünü iddia etmiş ve büyük bir skandala imza atmıştı.
Tanrıkulu'nun son skandalı ise Muğla'da canlı bombayla saldırı hazırlığındaki PKK'lılara sahip çıkması oldu.
Suikast hazırlığındaki teröristlerin araçlarından indirilerek üzerlerinin arandığı fotoğrafı twitter'daki hesabından yayınlayarak devleti katliamla suçlayan PKK sevicisi Sezgin Tanrıkulu, "Bu fotoğraf hiç unutulmaz ve insan hakları ihlalleri sabıka kaydınıza hiç silinmeyecek şekilde yazılacak" diyerek canlı bomba eylemi yapmaya hazırlanan teröristlere sahip çıktı.
CHP'LİLER NEDEN SESSİZ?
İşin garibi terör sevicisi Sezgin Tanrıkulu'nun bu skandallarına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve vatansever partililerinin sessiz kalması.
Aslında Tanrıkulu'nun bu açıklaması çok da yabancı olmadığımız bir açıklama.
Tanrıkulu, terörle mücadelede canları pahasına görev alan güvenlik güçlerimize, aziz şehitlerimize açıkça hakaret etmiş ve ailelerini derinden üzmüştür.
Ben milletin vekilinden teröre ve teröriste değil, milletine ve milletinin güvenlik gücüne sahip çıkmasını beklerdim.
Tanrıkulu ve onun gibi düşünenlerin rahatsız oldukları terörist fotoğrafları kadar, şehit cenazelerinde babasının tabutuna sarılan çocukların, mezar başında toprağı avuçlayıp hıçkıra hıçkıra ağlayan annelerin fotoğraflarına da zaman ayırmalarını isterim.
Terörü 4 yılda çözerim diyen Kılıçdaroğlu'nun, kendi partisi içindeki, teröristlerin mabadının derdine düşen PKK destekçilerini önce temizlemesi gerekmez mi?
CHP'DE BÖYLE Mİ BAŞKAN OLUNUR?
9 Eylül Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oktay Gökdemir sosyal medya hesabından bir yazı paylaştı.
Gökdemir, "Belediye başkanlarını halk seçti sen görevden alamazsın" denilmesini yanlış bulduğunu dile getirdi. CHP İzmir'in de etkin isimlerinden olan Gökdemir, "Belediye başkanlarını halk seçti sen görevden alamazsın diyoruz.
Külliyen yanlış... Tüm belediye başkanlarını önce siyasi parti genel başkanları atıyor, sonra biz halk olarak metazori seçiyoruz...
Karşı çıkacaklar buna karşı çıksın... Yoksa atayan görevden de alabilir... Oraya atanmayı kabul eden, başına bir gün bunların gelebileceğini bilerek istifa ediyor... Siz adamlar bunu yapıyor diye eleştireceğinize kendi bazı belediyelerinize bakın... Ortalık çer çöp işinden metangazı kokuyor.
Önce kendi evinin önünü temizle ki inandırıcılığı olsun" diye yazdı.
Gökdemir'in bu paylaşımının altına yorum yazan CHP'den Buca Belediye Başkan aday adayı olan Levent Köstem'in sözleri bir hayli ilginçti. Köstem'in, "Bence bu da yanlış sevgili Oktay Gökdemir hocam, bazı belediye başkanlarını önce bazı çıkar gurupları, bazılarını önce çöp firmaları, bazılarını da kendilerini o bölgenin hâkimi görenler belirliyor, sonra bu kişi için genel başkanın etrafı ayartılıyor, sonra güya merkez konseyi her ne ise karar alıyor. Güya halk seçiyormuş...
Geçen gün CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan aynı şeyi söylüyordu, izlerken güldüm. Bu partide aday adaylığım olmasa, yaşamasam inanacağım" yorumunu, CHP'li dostlarımızın takdirlerine bırakıyorum.