Çeşitli eğitim kuruluşlarında birbirlerine benzeyen eğitimler gören kimseler iş hayatında farklı başarı düzeylerine ulaşmaktadır. Öte yandan akademik eğitim görme fırsatı bulamayan kimseler de iş hayatında başarılı sonuçlar alabilmektedir. Bir başka deyişle iş hayatında başarıya ulaşmak için farklı niteliklere sahip olmak, kararlı ve bilinçli çabalar harcamak gerekmektedir. Yetenekli ve başarılı bir kimse olma hedefi yerine kendini sürekli başkalarıyla kıyaslama ve yüzeysel bir yarış içinde olma eğilimi kalıcı bir başarı sağlayamamaktadır.
Esnek ve Olumlu Bakış
İş dünyasında beşeri ilişkiler esnek ve olumlu bir bakış açısına sahip olmadan katı kurallarla sürdürülmeye çalışılırsa yeni gelişmelere uyum sağlama ve küresel rekabetle baş etme konularında zorluklarla karşılaşılmaktadır. Her fırsatta eleştiren ve kimseleri beğenmeyen yöneticiler yerine, çalışan elemanlara yol gösteren ve onların sorunlarının çözümüne katkıda bulunan yöneticiler daha başarılı sonuçlar almaktadır. İş yerlerinde elemanları sürekli kontrol ederek ve baskı altında tutarak yönetme eğilimi çalışanların kişisel gelişimini sınırlandırmaktadır. Böyle bir ortamda sürekli gelişme ve kalıcı bir başarı sağlanamamaktadır.
Çalışan elemanların gösterişe dayalı bireysel rekabet yapmaları yerine birbirini tamamlayan bir tutum içinde takım çalışmalarına öncelik vermeleri daha başarılı olmalarını sağlamaktadır. Ayrıca böyle bir bakış açısı yeni yönetim anlayışına da daha uyumlu olmaktadır. Sağlıklı bir iletişim kurulabilmesi için bir kimsenin karşısındaki kimseyi iyi dinlemesi ve ona ilgi göstermesi gerekmektedir. Çalışan elemanlar arasında karşılıklı saygıya dayalı bir iletişim ortamının sağlanması büyük bir önem taşımaktadır. İnsanlar kendi kişisel yeteneklerini küçük görmemeli, alışılagelen hatalar tekrarlanmamalı ve geçici çözüm kolaylıklarına kapılmamalıdır. Bilinçsizce başkalarına benzemeye çalışma ve başkalarının etkisi altında kalma rahatlığı yenilik ve inovasyon yapma eğilimini yok etmektedir.
Düşünceler ve Ön Yargılar
Mesleki eğitim ve deneyim bir anda kazanılmamaktadır. Hiç kimse kısa sürede usta ve uzman olmamaktadır. Bir kimsenin eğitimi, kültürel ve kişisel gelişimi yoğun bir çalışma ve uzun bir zaman gerektirmektedir. Düşünceler ve ön yargılar kişisel performansı etkilemektedir. Aslında başarı ve mutluluk özlemi de önce bir kimsenin kendi içinde oluşmaktadır. Bilgi birikimi, kültür ve mutluluk olgusu insanların davranışlarıyla doğal olarak dışarıya yansımaktadır. İş dünyasında "yeni yönetim anlayışı" ve "küresel rekabet" gibi güncel kavramlar tüm kesimleri etkilemekte ve bu konularda yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Sorunları alışılagelen kalıplara ve eski anlayışlara göre gelişigüzel değerlendirmekten kaçınmalıdır. Sorunlar rasyonel yöntemlerle gözden geçirip sorgulandığı zaman ortaya yeni fırsatlar çıkabilmektedir. İş hayatında karşılaşılan zorlukları aşılmaz sorunlar olarak görmek sakıncalıdır. Karşılaşılan sorunların ileriye doğru yeni fırsatlar yaratabileceği gerçeği de gözden uzak tutulmamalıdır.