Dünyayı saran küresel rekabetle baş edebilmek için ithal ürünlere karşı daha güçlü olmak, birtakım teknolojik ve ticari önlemler almak gerekmektedir. Bir şirketin yeni teknolojilere uyum sağlama yeteneği o şirketin rekabet gücünün ve geleceğinin bir güvencesi durumundadır. İnsanların birbirlerini tamamlayan farklı bilgi ve becerilere sahip oldukları bilinmektedir.
Çalışan elemanların yaptıkları işlerde bir gelişme sağlayabilmeleri için kendi düşüncelerini rahatça söyleyebilmeleri ve yenilikçi uygulamalara katılmaları gerekmektedir. Ayrıca sürekli emir ve talimat altında çalışan elemanlar yeteneklerini ortaya koyma ve geliştirme fırsatı bulamamaktadır.
Kuşaklar arasında çoğu zaman algılama ve değerlendirme farklılıkları bulunmaktadır. Genç kuşakların düşünceleri ve yeni fikirleri göz ardı edilmemeli, onlara ilgi gösterilmelidir. Ayrıca yetişkinler genç kuşakları birebir kendilerine benzetmeye çalışmamalıdır. Yapılmakta olan işlerin nasıl geliştirilebileceği ve daha iyi sonuçların nasıl alınabileceği konularında çalışan elemanların teşvik edilmesi yararlı olmaktadır. Yeni teknolojilere ve küresel deneyim birikimine sahip olan iş dünyasının elinde bu fırsatlar varken sık sık birtakım krizlerle karşılaşmalarını anlamak kolay olmamaktadır.
Her şeyi bildiği izlenimini yaratan ve çeşitli teknoloji araçlarını kullanabilen bu çevrelerin içine düştükleri zorlukların nedenlerinin iyice anlaşılması gerekmektedir. Aynı yanlışlıkların tekrarlanmaması için bu konular büyük bir önem taşımaktadır. Dijital teknoloji ve iletişim uygulamaları günümüzde çok hızlı gelişmektedir. İş dünyasında sürekli yeni teknolojilerle karşılaşmaktayız. Öyle ki, bilgiye ulaşma, verileri analiz etme ve değerlendirme süreçleri hiç böyle hızlı ve kolay olmamıştı. Küresel ekonomik krizin etkisini sürdürdüğü böyle bir ortamda sorunların çözümünde kazanılan deneyimler ve teknolojiye dayalı yöntemler yeterli olamıyorsa bu krizden çıkış hangi yöntemlerle gerçekleştirilebilir? Yıllar boyunca sürdürülen yenilik ve sürekli gelişme arayışları yerini tekrar alışılagelen klasik yöntemlere mi bırakacak?
Öte yandan yenilik ve değişim konusunda kararsız olan çevreler tarafından içinde bulunduğumuz bu durum nasıl değerlendirecek? Günümüzde uygulanmakta olan çağdaş iş yapma yöntemleri yeni sorunların ortaya çıkmasını engelleyemiyorsa o yöntemler terk mi edilecek? Bir başka deyişle nerede yanlış yapıldığı belirlenemezse geleceğe yönelik önlemler nasıl alınabilecek? Şirketlerin başarıya ulaşmaları açısından katılımcı yönetim ve insan kaynaklarının motivasyonu etkili bir rol oynamaktadır. Yönetim süreçlerinde yatay ilişkiler de çok önem taşımaktadır. İş yerlerinde katılımcı yönetim, takım çalışması ve sağlıklı iletişim yatay ilişkilerle gerçekleşmektedir.
Şirketlerin organizasyon yapısı ve yönetim hiyerarşisi çoğu zaman birbirlerine benzemektedir. Gereğinden çok sayıda yönetim kademesi göze çarpmaktadır. İş yerlerinde çok başlı yönetim karmaşaya sebep olmaktadır. Ayrıca bir şirketin değeri sadece eski yıllarda kurulmuş olmasına bağlı değildir. Bir şirketin değeri yenilik yapma, sürekli gelişme ve eski alışkanlıklar arasında dinamik bir denge kurabilme yeteneğine bağlı bulunmaktadır.