Mesleki eğitim gören nitelikli elemanlara duyulan talep giderek artmaktadır. Ülkemizde çok sayıda üniversitenin açılmış olması önemli bir gelişmedir. Öte yandan yeterli bireysel ve mesleki niteliklere sahip olmayan elemanlar diplomalı işsizlerin sayısının artmasında etkili bir rol oynamaktadır. Üniversitelerin diplomalı işsizler yetiştiren kuruluşlar haline gelmemeleri için mesleki eğitimde yeni teknolojileri izleme ve uygulamalı beceri kazanma fırsatlarının artırılması yararlı olmaktadır.
Azim, İnanç ve Yeni Teknolojilere Duyarlılık
Meslek eğitimi geleneksel eğitim anlayışıyla sınırlı kalmamalıdır. Ezberleyen, araştırma yapmayan, bir şablona uymaya çalışan gençler yenilikçi, yaratıcı ve uluslararası rekabetle baş edebilecek özgün niteliklere sahip olamamaktadır. Meslek eğitimi gören gençlerin inançlı, azimli ve yeni teknolojilere duyarlı olmaları, ayrıca kendilerini uluslararası rekabet kurallarına göre yetiştirmeleri gerekmektedir.
Günümüzde eğitim gören gençlerin yabancı dil bilmeleri ve uluslararası pazarlardaki potansiyel müşterilerle ilişki kurabilmeleri öncelikle aranan nitelikler arasında yer almaktadır. Yabancı bir dil bilmek konuşan bir robot olmak anlamına gelmemektedir. Yabancı dil konuşan, yabancı kültürleri ve uluslararası iş yapma kurallarını bilen elemanlar daha başarılı sonuçlar alabilmektedir.
İş dünyasında şirketler, çoğu zaman, birbirlerine benzeyen makinelere ve donanımlara yatırımlar yapmaktadır. Ancak, benzer yatırımları yapan ve benzer ürünleri üreten şirketlerin başarı düzeyleri birbirlerinden farklı olmaktadır. Bu farklılığı yaratan çeşitli etkenler arasında şirketlerin yönetim sistemleri ve insan kaynaklarına bakış açıları etkili bir rol oynamaktadır. Şirketleri başarıya ulaştıracak uygulamalar arasında dünya pazarlarındaki yenilikleri izleme ve küresel rakiplerden geride kalmama konuları giderek daha büyük bir önem kazanmaktadır.
Teknoloji, üretim, otomasyon ve uluslararası pazarlara açılma konularında insan kaynaklarına önemli görevler düşmektedir. Küresel rekabet ortamında değişen ekonomik koşullar da göz önünde bulundurularak, yeniden yapılanma konularına duyarlı olmak gerekmektedir. Şirketlerin öncelikle üretim, hizmet ve yönetim sistemlerinde yeni teknolojiklere yatırım yapmaları ve geleceğe yönelik rekabet güçlerini artırmaları zorunlu olmaktadır. Bu nedenle çalışan elemanların yenilikleri ve sürekli gelişmeyi izleyebilecek yeteneklere sahip olmaları gerekmektedir.
Yoğun Teori ve Bilimsel Yöntemler
Eğitimini tamamlayan bir elemanın iş ararken kendi uzmanlık dalında temel bilgilere ve uygulama deneyimine sahip olması gerekmektedir. İş dünyasından kopuk mesleki eğitim deneyimli gençlerin yetişmesinde birtakım engeller oluşturmaktadır. Mesleki eğitim gören gençlerin eğitim süreci içinde kendi uzmanlık dallarında araştırmalar ve uygulama çalışmaları yapmaları teşvik edilmelidir. Eğitim sürecinde ele alınan yoğun teori ve bilimsel yöntemler mesleki uygulamalarla yararlı hale getirilmelidir. Mesleki eğitim programlarında hizmet, ürün ve üretim sistemlerinin tasarımlarına da daha çok ağırlık verilmesi yararlı olmaktadır.