Yoğun küresel rekabet ortamında iş yapma yöntemlerindeki gelişmeler incelendiğinde, ekonomik dengelerle ilgili genel kuralların artık dünyanın pek çok yerinde kabul görmekte olduğu göze çarpmaktadır. Günümüzde ticari ve ekonomik dengeler ulusal ve bölgesel rekabet gücünü artıran projelerle sağlanabilmektedir. Yine de, dünya ticaret hacmi ekonomisi güçlü ülkelerin etkisi altında bulunmaktadır.
Küresel Ölçekte Başarı
Ülke ekonomilerinde küresel ölçekte başarı getirecek stratejilere ve rekabet gücünü artırıcı uygulamalara öncelik verilmesi gerekmektedir. Rekabet gücü, çeşitli açılardan ele alınması gereken bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Kuruluşlar güvenirlilik, algılanan kalite, yenilikçi tasarımlar, performans artışı, fiyatta uygunluk gibi konularda olumlu farklılıklar oluşturarak rekabet güçlerini artırma fırsatlarını yakalayabilmektedir.
İş dünyasında rekabet gücü kurumsal hedeflere ulaşabilmek amacıyla kaynakları ve teknolojileri kullanarak birbirleriyle yarış içerisinde olan rakiplerin elde ettikleri üstünlükler olarak tanımlanmaktadır. Kuruluşlar düzeyinde rekabet gücünün somut verilerle belirlenmesi daha kolay olmasına karşılık sektörel, bölgesel ve ulusal rekabet gücünün somut değerlerle ölçülebilmesi pek kolay olmamaktadır.
Kuruluşların kendi bünyelerinde geliştirdikleri Ar-Ge, inovasyon ve yeni tasarım süreçlerine paralel olarak kamu kurumlarının hibe programlarını kapsayan teşvik sistemleri de ulusal rekabet düzeyini arttırmaya katkıda bulunmaktadırlar. Günümüzde pek çok konuda yeni iktisadi fikirler ve yeni projeler ortaya atılmaktadır. Bu yeni fikirlerin ve yeni projelerin katma değer sağlaması bilginin üretilmesi, geliştirilmesi ve ticarileştirilmesiyle söz konusu olabilmektedir. Bu amaçlara ulaşmak için destek mekanizmalarının daha etkili tasarlanması ve uygulanması gerekmektedir.
Almanya'da makine, tesis ve otomotiv, Japonya'da dijital teknoloji ve elektronik eşya, İsviçre'de finans, İtalya'da hazır giyim ve mobilya sektörlerinde gerçekleştirilen başarılarda kümelenme ve iş birliği çalışmalarının önemli katkıları olmaktadır. Bu ülkeler yüksek işgücü ve enerji maliyetlerine karşılık başarılı bir performans göstermektedir. Başarılı bir iş birliği sonucunda üzerinde çalışılan sektör, küresel rekabetle baş edebilir hale gelebilmektedir.
Sürekli Yoğun Çaba
Başta uluslararası kuruluşlar olmak üzere, tüm kuruluşlar kendi amaçları doğrultusunda geliştirdikleri uygulamalar aracılığıyla küresel yarışta bir adım daha öne geçebilmek için yoğun çabalar harcamaktadır. Ülkemizde de otomotiv yan sanayi, makine imalat, tekstil, gıda, metal döküm gibi çeşitli iş kollarında küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin rekabet güçlerini artırabilmek amacıyla uygulanan teşvik projeleri başarılı sonuçlar vermektedir.
Bir ülkenin rekabet gücünün artırılmasında o ülkede faaliyet gösteren sanayi ve ticari kuruluşlar etkili bir rol oynamaktadır. Ancak küresel rekabet ortamında başarı kazanmak zor bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Kuruluşların küresel rekabette başarı sağlayabilmeleri için kalite, inovasyon, yeni tasarımlar ve uygun fiyat gibi pek çok konuda sürekli yoğun çaba harcamaları gerekmektedir.