Kahraman anne
Depremin simgelerinden olan Ayda’nın babası Uğur Gezgin, Yeni Asır’a konuştu. Gezgin, “Eşim Fidan deprem sırasında çocuğuma yaşam boşluğu oluşturup, kendisini feda etmiş” dedi.
- İzmir
- 6.11.2020 06:50:08
İzmir'de yaşanan 6.6'lık depremde Bayraklı'daki 8 katlı binanın enkazından 91 saatlik arama kurtarma çalışmaları sonunda canlı olarak çıkarılan ve mucizenin adı olan 3 yaşındaki Ayda'nın özel bir kargo şirketinde şube müdürü olarak çalışan babası Uğur Gezgin, depremde ölen eşi Fidan Keskin Gezgin'in çocuğu için kendisini feda ettiğini söyledi. Gezgin, "Eşim deprem sırasında çocuğuma yaşam boşluğu oluşturup, kendisini feda etmiş" dedi.
'EN SON SABAH GÖRDÜM'
Her zamanki gibi sabah kahvaltı yaptıktan sonra oğlu Atakan'ın okula, kendisinin de çalıştığı şirkete gittiğini aktaran baba Gezgin, "Eşim, oğlum ve kızımı en son sabah işe gitmeden önce görmüştüm. Eşim Fidan ile en son depremden 20 dakika önce yani saat 14.30 gibi telefonla görüştüm. Parktaydılar. Depremden 1 dakika önce eşimi Whatsapp'da çevrimiçi gördüm. Hatta depremden sonra rahat bir şekilde çıktım işyerinden. Öyle bir şey olacağını tahmin bile etmedim. Ne zaman eve döndüler, ne zaman girdiler bilmiyorum" diye konuştu.
EĞİTİM MASRAFLARINI ŞİRKET KARŞILAYACAK
UĞUR Gezgin'in şube müdürü olarak çalıştığı kargo şirketi minik Ayda'nın tüm eğitim masraflarını şirket olarak karşılayacaklarını açıkladı. Şirketin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ayda bizim kızımız! 91 saat sonra enkazdan sağ kurtulan Ayda'mızın tüm eğitim masrafları şirketimiz tarafından karşılanacaktır" denildi.
'CANDAN ÖTESİ YOK'
Eşi Fidan Gezgin'in yavrusu için canını hiçe saydığından bahseden baba Gezgin, "Eşim deprem sırasında çocuğuma yaşam boşluğu oluşturup, kendisini feda etmiş" ifadelerini kullandı. Rıza Bey Apartmanı'nın 1996 yılında yapıldığını ancak kendilerinin bu evi sonradan satın aldıklarını aktaran baba Gezgin, "Ayda şu an tedbir amaçlı yoğun bakımda tutuluyor. Yaşananlardan sonra çok telefon aldım. Hatta bir teyze Erzincan'dan beni arayıp hüngür hüngür ağladı telefonda. Doğu batı diye karıştırmak isteyenler var ancak biz millet olarak gerçekten birbirimize çok bağlıyız. Tamam kabul ediyoruz 96'daki şartlarda yapılmış bir bina ama bunların denetlenmesi gerekiyor sık sık. Evler ofislere ya da işyerlerine dönüştürüldükten sonra içinde neler yapılıyor kimse bilmiyor. Denetlense belki bunlar olmayacaktı. Müteahhitler de iş yapsın, para kazansın ama bu can yani, ötesi yok" dedi.
Metin BURMALI