Gelen konuklar da içerideki şovlar da birbirinden renkli ve eğlenceli...
Her şeyin başı gibi sonu da vardır. Yaşam maksadı ikisinin de iyi olması değil mi? Tüm yolculuklarımda olduğu gibi bu seyahatim de bin şükür aynen böyle başladı böyle de bitti. Şu bitti kelimesini kullanmak tuhaf geliyor, bu yüzden 'bir dahaki güzelliklere' deyiveriyorum. Sağlık, iyi niyet olsun her şey istediğimiz gibi oluyor...
Son geceye öyle bir yeri bırakmışız ki, hakikaten 'gala' oluverdi. G. Afrikalı dünya şekeri Tania, "Size sürpriz, geldiğiniz ilk günden beri rezervasyon için çalışıyorum, nihayet iyi bir masa ayırtabildim" diyerek müjdeyi verdi. Şov dünyasını, renkli dünyayı çok seven ben, heyecan yaptım tabii ki. Arabaya atladık, o güne kadar gittiğimiz yönlerin aksi tarafına geçtik. Yine yemyeşil yollar, yine değişik modern yapılar ama bu kez artık bir dahaki(!) seyahatimizde gidip size anlatabileceğim ömrümde gördüğüm belki en büyük AVM...
AKSESUVAR ŞART
Ve Madame Zingara. Dev bir çadır, dev bir sirk. Giriş şöyle toprak bir yürüme yolu. Eski arabalar, değişik bir butik. Girerken herkes bu butiğe uğramak zorunda. Eğer yanınızda gece için aksesuar getirmediyseniz buradan peruk, renkli sahne tüyleri (boa'lar), maskeler, pelerinler, şapkalar alabiliyorsunuz. Burası adeta bir panayır. Herkes marjinal bir baloya katılırmışcasına rengarenk hazırlanıp, kapıda ikram edilen (alkollü, alkolsüz) içkilerini alıp sirke giriyor. Sizi değişik, kostüm ve dekorları içinde süper gecenin starları karşılıyor, ama sizin de büyük bir star olduğunuzu unutturmadan. Dekorlar muhteşem. Giriş bölümünü de geçtikten sonra girdiğiniz devasa salon yani sirki görünce "bu gece çok iyi olacak" demekten kendinizi alamıyorsunuz. Boş bir masa, bir iskemle yok, ortadaki birazdan gecenin starları tarafından kaldırılacak avize, salonun tam ortasındaki yükselecek sahne, siparişlerinizi alacak birbirinden değişik kostüm ve makyajlarla dolaşan ultra starlar, arzu ederseniz size makyaj yapacak olan makyörler, makyözler daha ne sürprizler sizi bekliyor. Et veya balıktan oluşmuş iki menüden birini seçiyorsunuz ve yüzlerce kişi ile 'rüya gecesine' başlıyorsunuz.
HARİKA BİR FİNAL
Bu arada bu konsepti, (buradan gördüğünü tahmin ettiğim) Türkiye'nin tek marjinal restoran-kulübünü işleten arkadaşımı iyi bir adaptasyon yaptığı için tebrik ediyorum. Ölçülü komik şovları yanında, inanamayacağınız trapez gösterileri ve canlı performansları seyrederken, yapılan toplu yemek servisi anlarında kahkahalar atmamak elde değil. Final süperdi ama gece bitmiyor, ikinci bölümü yani sizin bölümünüz başlıyor. Herkes kendini piste veya masasının önüne atıyor, gönlünce söyleyip, dans ediyor. Size tek tek menüyü yazma gibi komik bir şey yapmayacağım, ama bu yemeğe, bu eğlenceye çok ehven bir rakamla sahip olduğunuzu eklemek istiyorum. Sigara kullanan, dışarıda değişik rahat, açık hava bir yer olmasına rağmen, "Eğlenceyi dakika dakika kaçırmayayım" deyip o gece için sigaradan vazgeçen masa arkadaşlarımın bu fedakarlıklarını (!) duyunca aklıma Ajda'nın İzmir Hilton'daki galası geldi. Aynı şeyi İzmir'in seçkin hanımlarından biri söylemişti, okuyordur belki de şu satırları...
ŞARAP BAĞLARI
Veee son gün erkenden yola çıktık. Çünkü dünyaca ünlü 'Cape Town Wineyards yani şarap bağlarına, dünyaca ünlü birbirinden değerli şarapların yapıldığı şarap bağlarına geçtik. Herkesin neden 'mutlak git' dediğini oralarda anladım. Yemyeşil birbirinden bakımlı kasabalar bunlar. Hepsi ayrı ülke ve özellikli. Hepsinin butik otelleri, tertemiz birbirinden özel bistroları var. Şarapseverler buralardan inanılmaz dikkatlı ve ağız tadlı alışverişler yapıyorlar. Tertemiz bir hava içinde, tertemiz bir kasabada ama her şeyi olan hepsi birbirinden ayrı güzellikli kasabada dolaşmak, alışveriş yapmak, harika yemek yemek o kadar iyi geldi ki son günümde.Biz Franschhoek'i seçtik. La Motte, Mont Rochelle, Chamonix'i ziyaret ettik.
Final muhteşemdi. Yemeğimizi yediğimizden sadece kahve diye geçtiğimiz ... o kadar değişik organikler vardı ki ancak satın alabildik. Bu yapımcının imalathanesinin özel binasında trilyonluk hakiki tabloları görünce biraz şaşırdım. Yeşilliklerle dolu yollardan havaalanına geçtik. Ver elini Joburg...
Yarın G. Afrika'dan unutulamayanlar, ama pazar günü final hatıramı kaçırmayın. Tanıdığım en mütevazi kişilerden biri Ali Amca ve dünya Müslümanlarına inanılmaz hediyesi...
YARIN: UNUTULMAYANLAR
