Alaçatı pazarı ise bütün sinirimizi aldı. O ne pazardır... Yeşilin, kırmızının, turuncunun, sarının bu kadar tabii olduğu bir çarşı az görülür. Hele hele giyecekler tarafı yıkılıyor. Ülke çapındaki bu renkli pazarı doya doya gezdik. Bol bol da sebze, meyve aldık. Alaçatı meydanındaki kafelerden birine oturduk. Bu güzel beldemiz en kaliteli günlerinden birini yaşıyordu. Bu arada Alaçatı'ya gelmeden arkadaşım İlknur Namlısaraç'ın oğlu Melih'in Buca'da imtihana gireceği liseyi bulmak için Buca'ya gittik. Sıkı bir aramadan sonra okulu bulduk. çocukluğumuz geldi aklımıza. Okul okul kokuyordu, pırıl pırıldı. dayanamadım Melih'le sırasına oturdum. (40 yılı aşkın bir süre evvel o sıralardan geçmişim...)UZAY SEYAHATİ ÖNCESİ
Her zaman, her yaptığı dışında seyahatleri ile en top olmayı bilen canım dostum Ahu'm biliyorsunuz şu günlerde katılacağı 'ilk uzay yolculuğu' kararını geçen hafta kahvemizi içerken söylemişti, "Ama haftaya da seninle NY'a gidiyoruz"u ekleyerek. Size oralardan yazacağım. Bu arada Broadway'de oynayan yeni muzikal ve oyunlar her zamanki gibi elekten geçirildi. Eleğin üstünde kalan hani bir zamanların en flaş filmi Whoopi Goldberg, Demi Moore, Patrick Swayze'nin "Ghost"unun, bu yıl Oscar'a aday "War Horse" (savaş atı) oyunları ve de başrolde Ricky Martin'in oynadığı "Evita" müzikaline yerler zor da olsa ayrıdı. Üçü de kapalı gişe. Size heyecanımı kelimelerle izah edemem. Hepinize iyi pazarlar diliyorum tekrar. Oralarda orijinal ne görürsem anında görüntü ile görüşeceğiz, devir artık bunu gerektiriyor dermişim...
Tropik meyve salatası
Alaçatı pazarından meyveleri aldık ama ertesi gün Güney Afrika'dan gelen Arzu'cuğum (Yüksel Uzel'ın canın kadar sevdiğim kızı) bana mango, papaya ve passion fruit getirdi. Tadı her zaman damağımdan gitmeyen meyve salatası anında yapıldı. İnanın bana getirilebilecek en değerli hediye diyebilirim. Şu anda şu satırları yazarken 3. ve son meyve salatasını yiyorum. Arzu'mla geçen gün size bol bol bahsettiğim Fatih'imin doğum gününde de beraberdik. Dönerken Maçka'da bir evvelki İstanbul turumda hayranlıkla ziyaret ettiğim "Sicis" ten geçtik. Sizin için resimledim. Bilen bilir bu firma bir İtalyan harikasıdır. Milano'daki mağazasından size geçen sene bahstmiştim hatırladığıma göre, her gittiğimde hayran hayran vitrini ve dükkanlarındaki prodüksiyonlarını hayran hayran seyrederim. Hele o meşhur ayakkabı şeklindeki 'Audrey' banyo serisi... Önce banyo ile başlayan bu mozaik harikası imza, şimdilerde ofis, oturma, yemek odaları hatta yatak odalarına kadar şahane dekorasyonlara imzasını atmaya devam ediyor. Şu an da İstanbul Maçka'da...
