NY dönüşümde ancak 1 saat kalabildim İstanbul havalimanında. Alandaki yeni ikramlardan vanilyalı minicik kekler büyük bir sürpriz oldu bana. Biraz şekerim olduğundan yeni yeni dikkat ettiğim şeker olayına artık önem veriyorum. Ama biraz abartmama rağmen Amerika'da bilhassa NY'ta normal düzeyi korumuş. Sebebini düşündüğümde sonuca vardım. Orada çok ama çok yürüyorum. Sebeplerden ilki bu. Bir de daha önemlisi oralarda birlikte 24 saatimi hazla geçirdiğim Ahu'ma uyarak saat 6'da, yani 18.00'de akşam yemeğini yemek, akşam 7'den sonra bir meyve veya ayılıp bayıldığım yoğurtu yemek. İnanın sabah her yönden mutlu kalkıyorsunuz. Haaa bir de çay, hangisi iyi geliyorsa. (Bitkisel tabii..) Böylece İstanbul havaalanındaki vanilyalı minik pastacıklardan bir iki tane yeme hakkını görüverdim kendimde.
Özel kadınlarla bahar defilesi
İzmir'ime döner dönmez bıraktığım yerden devam... Perşembe gecesi evvelce kararlaştırılan Dünya Kadınlar Derneği ülkemiz başkanı Sayın Işılay Saygın'ın önderliğinde yapılan geceye katıldım. İzmir Haute-Couture (özel üst düzey elbise tasarımı) alanında en üst sıralarda bulunan Jale Gelgör'ün büyük titizlikle hazırladığı bahar koleksiyonu defilesi ardından verilen yemekten sonra İstanbul'dan gelen Sedat'ım (Temiztürk) ve şov alanında İzmir'de tek geçeceğim Şılan ile söylemesi ayıp muhteşem bir şov sergiledik. İzmir coştu, biz de coştuk. Bu arada benim teşekkür plaketimi, İzmir'e yerleşmemin en özel sebeplerinden biri olan Aysel'in (Uysaler) vermesi beni çok duygulandırdı. Altta kalmamak için de ben ona bir Tina Turner attırıverdim. Mumlu Meyhane'de keyifli bir gece
İzmir'e cuma gecesi geldim. Alandan beni kapan İlknur'la (Namlısaraç) Kordon Balık Pişiricisi'nde bir balık, ardından Aysel'i de alıp Reyhan'da kahve. Cumartesi sabah Aysel'imle kahvaltı. Akşam evde film keyfi. Pazar, Alsancak Pazarı... (Bu hafta belki özlediğimden) muhteşemdi. Radika, Angelina klasikleri derken, kendimi meyhanede buldum. Mumlu meyhane... İzmir'in değerli 8 hanımı ile... Meğer ne iyi eğlence mekanları varmış İzmir'de. Tek eksiği menüsünün değişik olmaması. Servis, sazlar, ortam.. O kadar rahat ki herkes daha gelir gelmez hasret kaldığımiz Zeki Müren şarkıları ile adapte oluveriyor ortama. Sahibinden komisine kadar sıcak ilgiye bir de sazların coşkusu katılınca rahatlayıveriyorsunuz. Artık insanlar eğlenceye gittier mi kendileri söylemeyi tercih ediyorlar. Bizim masa gibi, gizli sanatçılar marifetlerini döküyorlar. Bu arada Ege Üniversitesi Türk sanat Musikisi Devlet Konservatuarı ses eğitimi bölümü mezunu gencecik Süleyman İnceoğlu sahne aldığı andan itibaren güzel sesi, fiziği ve repertuarı ile tüm lokali coşturmayı başarıyor. Bülent Ersoy ve Muazzez Abacı'ya bile vokalistlik yapan İnceoğlu, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi'nde düzenlenen yarışmada 1. olmuş. En büyük arzusu kendine özel eserlerle bir TSM ve pop albümü yapmak olan İsmail'i izlemenizi ve Mumlu Meyhane'ye gitmenizi tavsiye ederim.
Eeee geldik yepyeni haberlerle dolu Amerika seyahatine. Hafta arası Ankara ve İzmir güncel anılarımdan sonra daha çok yerler göreyim ve size daha çok şeyler nakledeyim diye minik makine ile dolaştığım Miami ve yürüyerek kilometreler aştığım New York gezime...
