Bazen hiç ummadığınız bir anda birisi ile karşılaşırsınız. Bir anda her şey geçer, gider. Dünya daha güzel görünür.
Bütün dünyayı değiştirebilir, bütün sorunları çözebilir, bütün kötü ve çirkin olan şeyleri yok edebilir gibi hissedersiniz. Her yer gökkuşağı renklerine bürünür. Hiçbir şeyin anlamı kalmaz...
Evet, onunla karşılaştığımda aynen bunları hissettim. Bir anda; ötekilere dair ne varsa silindi ve sadece o kaldı : Ezgi Sahillioğlu.
Bir an, tek 'o an' oldu bütün zamanlar.
Tek bir an 'sevgi', 'umut', 'mutluluk' 'EZGİ' oldu her şeyin adı.
Genç, çok genç. Üniversite öğrencisi. Katıldığımız konferansın en genç konuşmacısı.
Yüzlerce kişinin karşısında, gülümseyerek, inanılmaz bir heyecan ve enerji ile bir dansın hikayesini anlatıyordu bize. 2 yaşından itibaren kendisinin ve ailesinin hayatını değiştiren o muhteşem dansı anlatıyordu.
Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Ezgi gülümseyerek, geleceğe dair planlarını, yaşadıklarını, mücadelesini bir dansın enerji dolu ritmi ile gösteriyordu.
ZUMBA İLE TEDAVİ
Sevgili Ezgi, prematüre bir bebek olarak (1200 gram) dünyaya merhaba diyor.
Ancak, doğum esnasında beyninde hasar meydana geldiği anlaşılıyor. 2 yaşında Serebral Palsi (SP) teşhisi konuluyor. Serebral Palsi, doğum öncesi, doğum sırasında veya doğum sonrasında beyin hasarı sonrasında ortaya çıkan ve yaşla birlikte değişebilen, hareketi kısıtlayıcı, kalıcı motor fonksiyon kaybı, postür ve hareket bozukluklarını ortaya çıkaran bu hastalık ile mücadelesini acıya dokunmadan paylaştı bizlerle. 3 büyük ameliyat ve yıllar süren fizik tedaviden sonra bir gün 'zumba' ile tanışıyor.
Kondisyon, koordinasyon, yetenek gerektiren bu dansı çok seviyor. Önceleri yapamadığı için üzülüyor, kaçıyor. Sonra çok çalışıyor. Herkesten daha fazla çalışıyor.
İnanıyor, planlar yapıyor ve hepsinden önemlisi bütün yaşadıklarına rağmen gülümsüyor. İlkokulu güzel geçen Ezgi, ortaokulda arkadaşları tarafından ötekileştiriliyor, dışlanıyor. Bir karar veriyor, kendine bir söz veriyor; her alanda daha fazla olmak, daha çok çalışmak. Resim, satranç, şiir hatta tiyatroyu deniyor. Tüm alanlarda da kendini göstermeyi başarıyor. Birincilik ödülleri alıyor.
KENDİNİ ÖZGÜR HİSSETMEK
'İnsanlar hakkımda ne düşünür?' fikrinden kurtulduğunda; çok daha başarılı olduğunu, kendini özgür hissettiğini, amacının kendisi gibi olanlara örnek olmak, mentörlük yapmak olduğunu anlattı Ezgi.
Gülümseyerek, mutluluk ve heyecan ile.
Hayallerini gerçekleştirmek için savaşı dansa çevirerek herkese, her şeye rağmen 'öteki' olmadan herkesin 'bir' olduğunu, farklılıklara rağmen, hayalleri, umutları, acıları ve mutlulukları olan bir 'insan' olmanın önemini muhteşem hayat dansı ile gösterdi.
ZİRVEYE GİDERİK
Kış sezonu kongreler, zirveler, sempozyumlar, seminerler ile hızlı başladı.
Her şeyin hızla değiştiği günümüzde en yeni bilgilere ulaşmak, en yeni fikirler ile tanışmak önemli. Bilgiyi almak kadar uygulamak, işsüreçlerine, kültürlere yansıtmak da çok önemli. Yine bir bilgiye yolculuk zamanını daha bitirdik. Girişimci İnsan Kaynakları Derneği liderliğinde Mersin Divan Otel'de Yeni Nesil İK ana teması ile gerçekleştirilen 7. İnsan Kaynakları Yönetimi ve Liderlik Zirvesi ile yeni bilgiler dünyasına bir gezinti yaptık. Yeni Nesil İnsan Kaynakları, İK'yı Nasıl Bilirsiniz?, Yeteneğe Liderlik Etme Sanatı, İnsan Kaynaklarını Bir Tarafa Kaldırıp Atalım mı? Yönetimde Gelecek Trendleri, Farklılıkları Yönetmek : Farklıyız ve Güçlüyüz konularının birbirinden farklı şirket yöneticileri tarafından paylaşıldığı ve yoğun ilgi gören zirvede; yönetim sistemlerinin nasıl değiştiği, yeni trendleri ve değişimi yakalamanın marka değerini arttırma konusunda önemi anlatıldı.
Bilgiye yapılan yolculuklarda sivil toplum örgütlerinin büyük görev ve sorumlulukları olduğu bilinci ile hareket eden GİDERİK ekibi; bir kez daha Mersin'de yeniliğin ve değişimi yakalamanın büyülü dünyasının kapılarını açtı...