GÖZTEPE KAN AĞLIYOR

Şampiyonluk hedefiyle başladığı ligde hayal kırıklığı yaşatan sarı-kırmızılıları yıkan golü bitime 10 dakika kala Agbetu attı
STAT: Atatürk
HAKEMLER: Fırat Aydınus **, Serkan Ok **, Aleks Taşçıoğlu **
GÖZTEPE: Kazım ** , Şamil *, Ramazan *, Veli *, Orhan *, Ali Bilgin *, Theo Weeks * (72 Onur *), Fatih **, Halil * (78 Dilaver *), Ergin **, Herve Tum * (54 Ali Kuçik *)
T.LİNYİT: Metin * - Hasan **, Hakan **, Sakıb **, Ahmet * (72 Emrah *), Volkan ***, Emre *** (62 Shala ***), Mehmet Besler **, Mesut ***, Agbetu ***, Abdi *** (90 Bilal *)
Gol: Dk. 80 Agbetu (TKİ Tavşanlı Linyitspor)
SARI KARTLAR: Halil (Göztepe), Abdi, Agbetu, Mehmet Besler, Metin (T.Linyit)
PTT 1.Lig'in son haftasında İzmir'e ateş düştü. Ligde kalma şansını son maça bırakan Göztepe, kendisi gibi kümede kalma mücadelesi veren Tavşanlı Linyitspor ile evinde oynadığı sezonun finalini kaybederek, 2. Lig'e düştü. Ligde kalmak için bir puana ihtiyacı olan Göztepe, seyircisinin büyük desteğine rağmen rakibiyle berabere kalmayı başaramadı ve 80. dakikada Agbetu'nun attığı gol, Atatürk Stadı'nda hüzün ve öfke patlaması yarattı. Maça Göztepe kontrollü başladı. 8. dakikada Orhan'ın soldan ceza alanına ortasında Ergin topa gelişine vurdu. Top az farkla yandan auta çıktı. 12'de Halil'in soldan ortaladığı topa Ergin bu kez kafa ile vurdu. Meşin yuvarlak yine çerçeveyi bulmadı. 22'de Ali Bilgin'in kullandığı korner atışında Ramazan Sal'ın kafa vuruşunda top üstten auta çıktı. 33'te sol kanattan Orhan ortaladı. Halil ceza yayı üzerinde defansın arasından kafayı vurdu. Top kaleci Metin'in kontrolünde auta çıktı.
Agbetu Göz-Göz'ü yaktı
Tavşanlı 41'de etkili geldi. Agbetu'nun sağdan kestiği ortaya Emre kafayı uzattı top direğin dibinden auta çıktı. 44'te Ali Bilgin'in pasında Fatih Yiğen'in şutunda top auta gitti. İlk yarı golsüz eşitlikle kapandı. İkinci yarıda konuk ekip de zaman zaman tehlikeli geldi. 47'de Agbetu soldan çalımlarla ceza alanına girdi. Vuruşunda kale önünde Abdi topa dokunamadı. 59'da Mesut'un korner atışında Hakan'ın vuruşu dışarı çıktı. 60'da Ali Bilgin'in pasında ön direkte Theo Weeks'in şutunu kaleci Metin kornere çeldi. 64'te Ahmet'in ara pasında Agbetu'dan önce kaleci Kazım kalesini terkederek mutlak tehlikeyi önledi. 80'de T.Linyit atağında Göztepe ceza alanı içinde Mehmet'in pasında Agbetu'nun plasesi filelere gitti: 0-1. 81'de Orhan'ın ortasında Ergin'in şutunda top yan filelerde kaldı ve maç bu skorla sona ererken Tavşanlı Linyit PTT 1. Lig'e tutundu, Göztepe ise 2. Lig'e düştü. BURAK HAKERLER

STATTA CAN PAZARI
Agbetu'nun golünden sonra Atatürk Stadı bir anda karıştı. Polisin biber gazı kullandığı olaylarda çok sayıda taraftar hastanelik ve karakolluk oldu
Herşey maçın 80. dakikasında Agbetu'nun attığı golden sonra yaşandı. Atatürk Stadı'na gelen 13 bin 947 biletli yaklaşık 20 bin taraftar futbolculara öfke kustu. Fanatikler koltukları kırıp sahaya girmek istediler. Çevik Kuvvet olaylara hemen müdahale edip tribünlere girdi. Olaylar nedeniyle maç yaklaşık 5 dakika durdu. Maçın bitiş düdüğüne kadar devam eden olaylar maçın sonrasında daha da büyüdü.
Taraftarlar ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda polis biber gazı kullanıp panzerlerden tazyikli su sıktı. Bu arada çok sayıda masum taraftar da yaralandı. Stattaki binlerce kişi biber gazından etkilendi. Kaçacak yer bulamayan taraftarlar yenilginin ve küme düşmenin bile şokunu yaşamadan can derdine düştü. Çok sayıda taraftar fenalaşıp hastaneye kaldırıldı. Taraftarlar biber gazı sıkan polislere öfke kustu.
Maç sonunda çıkan olaylarda yaklaşık 100 kişi yaralandı. Birçok astım hastası statta zor anlar yaşadı. Fenalaşan bayan ve çocuklar çim sahaya alınarak müdahale edildi. Çocuklarıyla maça gelen binlerce taraftar statta zor anlar yaşadı. Bu arada çıkan olaylarda 50'ye yakın taraftarın da gözaltına alındığı öğrenildi. Olaylar tribünde bitmedi. Stadı terkederken taraftarlar şeref tribünü girişinde ve stat çevresinde polisle çatıştı. Şeref tribüne saldıran fanatiklerin hışmından korunmaya çalışan basın mensupları da olaylardan etkilendi.
Maç sonunda soyunma odasına gitmeyip Atatürk Stadı'nın koridorlarına yığılan futbolcular uzun süre kendilerine gelemedi. Taraftarlar futbolculara öfke kusarken, birçok oyuncu uzun süre gözyaşlarını tutamadı.
Şeref tribüne saldırı
Tavşanlı'nın attığı golden sonra bariyerleri aşan fanatikler Şeref Tribünü'nde Başkan Altınbaş ve yöneticilere saldırdı
Tavşanlı Linyit'in attığı golden sonra Göztepe'nin tribünleri bir anda karıştı. Gole öfkelenen bazı fanatik taraftarlar polis bariyerlerini aşıp, basın tribününden geçerek Şeref Tribünü'ne yöneldi. Fanatik taraftar önce protokol tribündeki masaya tekme attı, ardından yöneticilere saldırdı. Çıkan arbede sırasında Başkan İmam Altınbaş da zor anlar yaşadı. O sırada Şeref Tribü'nde yer alan Başkan Vekili Sabri Sadıklar, yöneticiler Hüseyin Altınbaş, Hasan Yalçın, İsmail Hakkı Gül de fanatiklerin hışmına uğradı. Olaylar sırasında güvenlik güçlerinden birisinin dişi kırıldı. Daha sonra Başkan İmam Altınbaş ve yöneticiler maç bitmeden tribünü terketti. Maç sonunda da Şeref Tribü'nü girişinde fanatikler yöneticilerin arabalarını darp edip kullanılmaz hale getirdi. Başkan Altınbaş ve yöneticiler uzun süre stadı terkedemedi. Kulübe yakın çevreler İmam Altınbaş'ın yönetimi olağanüstü toplayıp radikal kararlar alacağını iddia etti.
Kılıç yoğun bakımda
Göztepe'ye geldikten kısa bir süre sonra by-pass ameliyatı olan ve uzun süre yerini yardımcısı Ümit İnal'a bırakan Teknik Direktör Kemal Kılıç maç sonunda fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Doktorlar yoğun stres nedeniyle Kılıç'ın kontrol altında tutulduğunu açıkladı. Antrenör Ümit İnal ve bazı futbolcular Kılıç'ı hastanede ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu.
7 bin koltuk kırıldı
Göztepe'nin Tavşanlı Linyit ile oynadığı maç sonrasında yetkililer yaklaşık 7 bin koltuğun kırıldığını açıkladı. Bazı taraftarların sahaya musluk, ayakkabı, cep telefonu attığı görüldü. Bu arada kimi taraftarlar Halkapınar Metro İstasyonunda bekleme peronlarındaki panoları kırdı.
Güzelyalı yerle bir
Öfkelesi dinmeyen Göztepeli taraftarlar yoğun güvenlik tedbirleri altında Güzelyalı'ya gitti. Takımlarının küme düşmesini içine sindiremeyen taraftarlar Güzelyalı'daki kulüp binasına ve Gürsel Aksel Stadı'na giderek tepkilerini göstermeye davet etti. Kulüp binası ve tesis girişinde de ağır zaiatların olduğu öğrenildi. Futbolcular stattan özel arabalar ve taksilerle ayrılıp fanatiklerin hışmından kurtuldu.

Tok: Para almadan forma için oynadılar
Rakip Tavşanlı Linyit taraftarları da Atatürk Stadı Mersinli tarafındaki kale arkasında kendilerine ayrılan bölümü tamamen doldurdular. Kütahya'dan 50 otobüs taraftar dün İzmir'e gelirken 2 bin 500 kişilik Tavşanlı Linyit korosu takımlarına maç boyunca destekledi. Taraftarlar uzun süre güvenlik nedeniyle statta kaldı. Taraftarlar ligde kalmanın sevincini doyasıya yaşadı. Tavşanlı Teknik Direktörü Erol Tok, "Futbolcularımı alınlarımdan öpüyorum. Bu çocuklar prim almadan, para almadan formaları için, şehir için ve futbola duydukları saygı için elinden geleni yaptılar, hak ettikleri şekilde ligde kaldılar. Onlarla gurur duyuyorum" dedi.
SİNAN GENÇ
Kahretsin...
Teşekkürler... Hepinize teşekkürler... Başkanından, yöneticisine, futbolcusuna hepsine koca koca teşekkürler... Bize 34 hafta boyunca yaşattığınız ızdıraplar için çok ama çok teşekkür ediyoruz. Özellikle de futbolcular. Finaliniz süper oldu!. Çünkü, biz bunları haketmiştik. Bu koca takımı figuran yaptığınız için, şampiyonluk hedefiyle başlayıp düştüğünüz için formanın ve aldığınız paraların hakkını verdiğiniz için, hepsinden önemlisi milyonlara yaşattıklarınız bu acılar için çok ama çok teşekkürler... Gece kulüplerinde sabahlayan, 'sakatım' deyip yan gelip yatan, bir sonraki hafta kiminle oynayacağını bile bilemeyecek kadar bu davaya inanan (!) arkadaşlar, sizlere de teşekkürler... Helal olsun... Başardınız, başardınız... Bu utancı taşıyacağınız için ve hep güzel şeylerle (!) anılacağınız için ne kadar övünseniz azdır...
Seni unuttuk sanma Hüseyin (Kalpar) hocam... Sana da teşekkürler. Seni hiç unuturmuyuz... 'Şampiyon olacak takım kuruyorum' deyip milyonları harcattığın için, birbirinden kıymetli oyuncuları bu takıma kazandırdığın için, işler kötü gidince 'tesis nerede' deyip başarısızlğın teşhisini koyduğun için teşekkürler, teşekkürler... Senin attığın temelin üzerine şampiyonluk değil, gökdelen bile dikilir hocam, büyük adamsın... Sağol, tekrar tekrar sağol hocam.
Bir teşekkür de sana Kemal (Kılıç) hocam... Çok güzel motive etmişsin takımı... 'Bu takımla gelecek sezon şampiyon oluruz' deyişin varya beni en çok o mestetti vallahi hocam. Evet, bu takımla Göztepe 2.Lig'de şampiyon olur (!) Yaptığın o müthiş hamleler için de teşekkürler hocam. Aldırdığın ve gönderdiğin oyuncularla süper performans yakaladın... Tebrikler...
Sana da teşekkürler başkanım (İmam Altınbaş)... En başta by-pass ameliyatı olan bir teknik adamla yola devam ettiğin için. Klavuzların için. Kulübün içine Göztepeli sokmadığın için, cemaati dinlemediğin için...
Son bir teşekkür de emniyete... Sağolun içimiz kan ağlarken, kahırdan değil (biber gazıyla) ağlattığınız için. Çoluk çocuk yaşlı genç demeden... Hiç mi vicdanınız sızlamadı. Helal olsun emniyet... En büyük emniyet. Siz de koca bir teşekkürü hakettiniz giderayak.
Ve koca bir teesüf de Göztepe'ye gönül veren milyonlara...
Bir takım bu kadar çok sevilir mi be kardeşim?
İşiniz gücünüz yok mu bu güzel havada, işi gücü bırakıp maça geldiniz. Gırtlağınız patlarcasına destek verdiniz. Ayıp ama yaptığınız... Hakkınız var mı bu kadar sevgiye? Alın işte size sevgi...
Dilim varmıyor ama ne diyeyim kahretsin...
En çok da bu defa parasızlıktan değil, ruhsuzluktan...

MURAT ATTİLA
Burnunuz sızlar mı için için
Çiğdem çitlerken televizyondan maç izleyen, feysbuktan takım destekleyen, endüstriyel futbol müşterisiysen, Göztepelilerin ne hissettiğini anlayamazsın. Bol bol sıkılan biber gazından dolayı sanırsın, sarı-kırmızı akan gözyaşlarını. Çevik kuvvet amirleri bilmezki Göztepelilerin içinde yanan cehennem ateşini TOMA'ların sıktığı tazyikli su söndüremez.
Bazıları için futbol haftalık bir eğlence, bazıları için yaşam biçimidir. Göztepeli için ise takımı her şeydir. Takımları için 'Alayına isyan' eden de onlardır, 'Gençliğimin katilisin' diye sitem eden de... 'Bazen yeter iki kelime, ölümüne Göztepe' diyen de onlardır, 'Gözyaşımız kan kırmızı, yanında hüznün sarısı' diyen de. Cefayı hep onlar çeker. Amatöre düşüldüğünde herkes kaçacak delik ararken armalarına sahip çıkarlar. Göztepe adı salonlardan silinmesin diye her yıl hentbol takımını ceplerinden finanse ederler. Dahası para biriktirip, arazi alır tesis yapılsın diye kulüplerine armağan ederler.
Başka kulüplerin imrenerek baktığı Göztepe taraftarına bu sezon yaşatılanlar tek kelimeyle 'zulüm'dür.
'Kurumsallaştık' diye kurum kurum kurulup caka satarken, bu kadar imkana rağmen 'şampiyonluk parolasıyla' açtığınız sezonu küme düşerek bitirince ancak 'nasıl başarısız olunur' adlı işletme tezine malzeme olursunuz. Şirket olarak yönetilen Göztepe'de camiaya hesap verme gibi bir derdi olmayanlar bu sezon yaşanan büyük başarısızlığın bedelini inanın ki kimseye ödetmeyecekler. Her zaman olduğu gibi bedeli yine Göztepe aşıkları ödeyecek.
Nitekim dün maç bitimiyle bu bedeli ödeyen yine taraftar oldu. Anlayamadığım bir şey var. 'Asayişi korumak' denince neden polisin aklına hemen biber gazı kullanmak ve tazyikli su sıkmak geliyor? Bu kritik maçta görev yapan personel sayısını arttırmak, alkollü olanları maça almamak, fiziki önlemleri ve kritik yerleri güvence altına almakla dün yaşanan olayların önüne rahatlıkla geçerdiniz. Üzgün ve kızgın olan kitleler kolay terörize olur. Onlarla empati kurmak çok mu zor? Kışkırtmak niye? O sıktığınız gazlardan dün kaç çocuk hastanelik oldu biliyor musunuz? Kaç tane çaresiz anne baba gözyaşlarına boğuldu, çocuklarının gözü önünde coplandı, üzerlerine at sürüldü. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Göztepe'ye bu kara günü yaşatanlar kadar taraftara orantısız güç kullanan emniyet güçlerine de yazıklar olsun.
Siz hiç sevdiğiniz birini kaybettiniz mi? İçiniz acıdı mı hiç? Boğazınızda düğümlendi mi kelimeler? Hüzünden, özlemden, sevgiden süzülüp gelen gözyaşları söndürebildi mi içinizdeki isyan ateşini? Ne zaman baksam sarı-kırmızı dalganan tribünlere, ne zaman dinlesem hep bir ağızdan söylenen marşları düşer aklıma bir çift ela göz, bir yumruğu havada, atkısı boynunda 19 yaşında bir fidan... Nasıl derim ben şimdi 4 yıl önce toprağa düşen oğluma, "Göztepe düştü" diye... Yine başladı ince ince burun sızısı...