Göztepe ikinci yarının ilk maçında umduğunu bulmadı. İşin üzücü yanı ise maçın uzatma dakikalarında ve Kosanovic'in kendi kalesine attığı golle kaybedilmesi oldu. İlk yarının flaş takımlarından olan sarı kırmızılıların tesellisi yeni gelen Poko'nun ümit verici oluşuydu.
Göztepe uzun yıllar sonra devre arası fazla transfer yapmadı ve takımın şablonunu değiştirmedi. Bunun doğru olduğu zamanla görülecektir diye düşünüyorum. İkinci yarı hedefi önce kırk puana ulaşmak olmalı ve ardından eldeki gençlere daha çok şans verilmelidir.
Bunu her fırsatta dile getiriyor Tamer Hoca.
Dilerim söylediklerini yapar.
Gerçekçi olalım
Taraftar Göztepe'yi hep yarışmacı görmek istiyor. Kim istemez? Ama gerçekçi olmak durumundayız. Sene başında ne dendi? İki yıl kalıcı takım olmalıyız. İlk yarı özellikle deplasman maçları umulandan iyi bitti. Bu da herkesin beklentilerini arttırdı.
Çok özel sıkıntılar yaşanmadığı taktirde 5-6 hafta sonra uzun süredir kulübede oturan NGando, Doğanay ve Muhammet daha çok zaman alacaklar. Bu gençler ve Halil, Tayfur ve Poko gibi oynayan gençler çoğaldıkça Göztepe'nin yalnızca bugünleri değil yarınları da daha garantili olacaktır.
En kritik hafta
Şimdi en kritik haftadayız. Rakip Kayseri.
Göztepe gibi ilk yarının en iyi takımlarından.
Deplasmanda Göztepe kaybetmişti.
Bu kez İzmir'de oynanacak maçtan alınacak üç puan ilk yarının iyi sonuçlarının rastlantı olmadığını göstereceği gibi, daha sonra oynanacak maçlara da ışık tutacaktır.
Traore'nin de yeniden takıma dönmesi gerek. Leo her zaman elinden geleni yaptı, ama Traore farklı. Hücumda hep aradık onu. Bir de Scarione'ye değinmek istiyorum.
İlk yarı başlarında daha verimliydi.
Castro'nun bir röportajında dediği gibi, ikinci yarının en iyi transferi olmasını ve daha çok katkı vermesini bekliyorum.