Soruyorum...
G.Saray'da yaşanan tüm bu gelişmelerin arasında devre arası transfer dönemi için kulübün hem Fatih Terim hem de Arda Turan ile anılması normal mi?
İkisinin birden olmayacağı kesin. Acaba yönetim kanadında yaşanan temel sorun bu mu? Öyle ya, Arda'yı taraftar istemiyor. (Bunu ben demiyorum, Arda'nın kendisi söylüyor) Terim'e ise yönetim içinde bazı yöneticiler karşı ancak taraftar ılımlı.
Söylemlere bakarsanız, kulüp ikisi için de ortadan konuşuyor.
Ne uzak, ne yakın. Yani görünen o ki yönetim bunun kararını bile verebilmiş değil.
Hatta Terim'in başkan olarak döneceğine yönelik iddiaların da bu çıkmazın sebeplerinden biri olduğu konuşuluyor.
KULÜP DE YIPRANIYOR
Meselenin bir başka tarafı daha var. Dursun Özbek "Bu süreç Terim'i yıpratıyor" diyor ama en çok yıpranan aslında kulüp. Çünkü bu sezon şampiyonluk gelmezse Avrupa'nın da olmadığı bir dönemde transferlere yapılan harcamaların yeri dolmayacak.
Özbek diyor ki "20 Ocak'a kadar ne gerekiyorsa yapmak zorundayız" Buradan anlaşılan teknik direktörün bu süreçte belli olacağı.
İyi de ya yönetim değişir de yeni yönetim yeni teknik adamla çalışmak istemezse.
Veya yeni teknik adam bu duruma karşı çıkarsa. Yeni hoca geldiği gibi gidecek mi?
O zaman kaos üstüne kaos.
Görünen o ki her yönüyle yeni yıl Galatasaray adına epey bir hareketli geçecek.
C.PALACE NİYE CENK'İ İSTİYOR?
Haftalardır manşetlerde.
Crystal Palace'ın Beşiktaş'ın yıldızı Cenk Tosun'a yönelik ilgisini sağır sultan bile duydu. Peki İngiliz kulübünün bu inadının sebebi ne? Aslında çok açık. Takımda 6 tane forvet var.
Christian Benteke, Sullay Kaikai, Freddie Ladapo, Levi Lumeka, Connor Wickham ve Keshi Anderson.
6 golcünün attığı toplam gol sayısı sadece 1. O da Benteke'den. Orta saha olmasa gol bulamayacak. Böyle giderse sezon sonu kabus görür. Bu yüzden Cenk tam da Crystal Palace'ın ilacı.
ÇALIMBAY DAMGASI
Yaklaşık 16 yıl önce, Göztepe'nin başındayken hemen hemen her gün görüşüp kendisinden takımla ilgili bilgi alırdım. Teknik adamlık macerasının ilk durağıydı Göztepe. 80'lerde yaptığı adrese teslim kanat ortalarını izleyen biri olarak çocuk yaşımda onunla ilgili çok şey duymuştum. Rıza Çalımbay ile ilgili iki husus öne çıkardı hep. Efendi ve çalışkan. Çalımbay Göztepe'de çalışırken bir yönü daha dikkatimi çekmişti.
Dobraydı. Eğip, bükmeden, lafı dolandırmadan, korkmadan net ifade ederdi diyeceklerini. Her iyi futbolcu iyi teknik adam olacak diye bir durum yoktur ama Çalımbay her yönüyle daha baştan bunu hissettirmişti. Üstelik Göztepe dönemi onun adına başarılı bir başlangıç da sayılmazdı. Sonrasında çalıştığı her takımda etkisini hissettirdi. O yüzden Trabzon'un bir anda böyle şahlanışı tesadüf değil. Her yönüyle meselenin özü Çalımbay'ın vurduğu damgadır.
UÇURUM!
Fransa Ligi'nde PSG'nin ligin dengesini alt üst ettiği bir gerçek. Çok basit bir kıyas yapacağım.
Lider PSG'nin averajı artı 41. 5. sıradaki Nantes'ın averajı ise eksi 1. Yani zirve ile Avrupa barajının hemen altı arasında tam bir uçurum var.
JESTE JEST
Geçtiğimiz hafta F.Bahçe ile Karabük arasında oynanan 21 yaş altı maçında çok acayip işler oldu. Maç esnasında F.Bahçeli bir oyuncu sakatlık geçirdi ancak hakem oyunu devam ettirdi.
Karabüklü oyuncular da bu anın akabinde yerde yatan oyuncuyu fark etmeden, gitti golünü attı. Daha sonra fark ettiklerinde jest yapıp santrada durdular ve kıpırdamadan F.Bahçe'nin gol atmasını beklediler.
Fakat F.Bahçeli Serhat topu sürüp hatanın rakipte olmadığını belirtircesine auta yolladı. Jeste jestle karşılık verdiler. Sahalarda görmek istediğimiz hareketler.
Gençlere bakıp her şeyin puan olmadığını bir anlasak. Ah! bir anlasak.
GUARDİOLA: OYUNU DEĞİŞTİREN FELSEFE
Barcelona'da 4 sezonda 3 şampiyonluk. İki de Şampiyonlar Ligi Kupası. Toplamda ise 14 kupa. Bayern Münih'te üç şampiyonluk. UEFA Süper Kupası. Ve bu sezon da Manchester City ile mutlu sona doğru koşuyor. Hatırlayın, Barcelona'dan ayrılırken söylediği sözleri. "Barcelona'dan ayrılmamın tek sebebi; mükemmel oynuyorduk ve yapacağımız yeni hiç bir şey kalmamıştı." Derdi başka yani. Şu sıralar vitrinlerde onu anlatan bir kitap var. Miguel Angel Violan imzalı. Adı "Pep Guardiola - Oyunu Değiştiren Felsefe" Guardiola felsefesi üzerine önemli kesitler mevcut. City birkaç gün önce 3 yıllık rekor bir teklif yaptı. Kabul eder mi bilinmez. Belki Barça'dan ayrılışı gibi yeni bir heyecanı tercih edebilir.
UNUTULMAZ SÖZLER
Walcott o kadar hızlı ki bazen antremanlarda kendini kaptırıp topu geçtiği oluyor." -Arsene Wenger