Göztepe'nin Kayseri'de daha önce alışılagelmiş hızlı, etkili, istekli ve heyecan verici oyun anlayışından bir eser yoktu tamam doğru ama bunda Kayserispor'un sert futbol anlayışının büyük rolü vardı. Maksat Göztepe'yi tekme tokat etkisiz hale getirip sonuca ulaşmaktı. Maçın başında Alpaslan bu yüzden sakatlandı. Berkan, Titi, Castro ve Napoleoni daha birçoğu rakip oyuncuların öylesine sert müdahaleleriyle karşı karşıya kaldı ki saymakla bitmez...
Sahada tüm bunlar yaşanırken maçın hakemi Mete Kalkavan tribündeki taraftar gibi maçı izledi, sertliklere göz yumup bir anlamda maçın kamikazeye dönüşmesine izin verdi. Kalkavan, dün vermediği faullerle, çalmadığı düdüklerle, çıkartmadığı kartlarla Göztepe'nin ipini çekti.
BU KEZ KÖTÜ OYNADILAR
Futbol böyle bir oyun değil. Kurallar ligin altındaki veya üstündeki takımlara ayrı işlemez.
Kural kuraldır ve kim ve hangi takım olursa olsun uygulanır. Kayserispor ligde kalma mücadelesi veriyor olabilir ama bunu futboluyla başarmalı, tekme tokatlarla değil. Ve hakemler de bunlara kayıtsız kalmamalı. Tabii ki Göztepe'nin yenilgisini sırf bu sertliklere bağlamamalı. Göztepe daha önce de söylediğim gibi vasatın çok altındaydı. Son dönemlerde bu kadar kötü oynadıkları bir maçı hatırlamıyorum.
NEDEN BORGES, TRIPIC DEĞİL
Savunmada dökülen, orta sahada eriyen, hücumda ise yokları oynayan Göztepe dün kazanma adına doğru düzgün bir şey yapmadı. Sanki ligi bitirmiş, gazozuna maç oynar gibiydiler... Biraz Serdar, biraz Castro ve biraz da Soner ayakta kalan isimlerdi. Kaleci Beto yine takımın en iyisiydi. Göztepe dün kötü oynama ve maç kaybetme kredisini kullandı diyelim. Ama şunu da söylemeden geçmeyeyim. Göztepe'ye dünkü futbolu hiç yakıştıramadım.