Dönertaş'ta 1923 yılında tam da Ekim ayında Cumhuriyetin kurulacağı günlerde Süleyman Ferit Eczacıbaşı ve arkadaşları caminin önündeki ulu ağacın altında toplanmışlar ve adını tarihteki Altınordu İmparatorluğu'ndan alan Altınordu'yu kurmuşlardı. Ne güzel rastlantı, kırmızı-lacivertli kulüp dün 94. yıldönümünde TFF Birinci Lig'de Eskişehirspor gibi köklü bir kulüple mücadele etti. Altınordu tarihinde Sait Altınordu ve Bülent Esel başta pekçok yıldız yetişti. Es-Esler ise Vahap, Fethi, Ender gibi yıldızlarla Türkiye'yi titretmiş, Avrupa'ya açılmıştı. kırmızı-lacivertliler ise yetiştirdiği genç yıldızlarla ışıldayan bir yıldız gibi üretken.
İki takım için de ilginç ve kritik bir karşılaşmaydı dün geceki. Altınordu da son başarısızlıkları bitirmek ve bir şahlanış gerçekleştirip yeniden zirvede iddialı duruma gelebilmek hedefti. Eskişehirspor ise lige şampiyonluk iddiasıyla başladığı halde beklenen randımanı gösteremedi, teknik direktörlük değişiklikleriyle alt sıralara düştü. Kırmızı-siyahlıların hedefi de Altınordu'yu mağlup ederek bir çıkış yakalamak ve üst sıralara tırmanmaktı.
MİRKAN ÇOK KAÇIRDI
İlk yarı denk mücadele içinde geçerken her iki takımın kalecilerine de pek iş düşmedi. Altınordu'da Mirkan ile Eskişehirspor'da Aykut'un karşılıklı kaçırdıkları pozisyon dışında kaydedeğer bir pozisyon yoktu. İkinci yarı Altınordu baskılı oynadı. Günün şanssız adamı Mirkan yüzde yüzlük pozisyonu kaçırdı.
Bu arada Eskişehirli oyuncuların sık sık kendilerini yere atmaları orta hakemin de buna müsama göstermesi maçın hızını kesti. Altınordu rakipleri karşısında daha çok hücumu düşünmeli. Savunma tamam da dünkü maçta hücum bloğu sınıfta kaldı. Sonuçta son 3 haftada 7 puan kaybeden hayatın güldüğü Altınordu'ya izlemeye devam...
TARAFTARLAR BÖLÜNMÜŞ
Benim gördüğüm ve üzüldüğüm en önemli nokta Altınordu'nun taraftar grubunun ikiye bölünmesi. Son maçlarda Şirinyer ve Basmane tayfa tribünde birbirine düşmüş. Bu bölünmeye pek anlam veremedim. Ak saçlılar niye böyle birbirlerine girdiler anlamakta güçlük çekiyorum. Altınordu ligde hedefe yürürken tribünde el ele vermek, birlikte olmak gerekmez mi? Kırmızı-lacivertli taraftarlara takımlarını 12. güç olarak el ele kol kola desteklemek yakışır...