• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

ATILGAN BAYAR

Yaşasın Türk Silahlı Kuvvetleri

atılgan.bayar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09 Şubat 2014
Kim ne derse desin, Türk Silahlı Kuvvetleri son yıllarda çok yıprandı.
Ben şahsen, orduya sızmış yolsuzluk ve suç organizasyonları ile mücadelede Silahlı Kuvvetler'in de onayı olduğunu düşünenlerdenim. İmajından fedakarlık ederek, dış kökenli darbeye karşı, milli demokrasiyi savunma kahramanılığını üstelendi.
Öyle ya da böyle bir temizlik süreci gerekiyordu.
Ancak bu süreç zarfında, milli orduyu zayıflatacak girişimler de yapıldı, pek çok subay 'kurunun yanında' ilkesi uyarınca ateşte bırakıldı.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ halen hapishanede...
İşte bu tuhaflığı bir an önce gidermek, ülkenin demokratikleşmesine katkıda bulunan ve ulusaşırı güçlerin arzusuna rağmen bir darbe yapmamak için direnen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu görünmeyen kahramanlığını onurlandırmak şimdi milli demokrasiyi tesis eden lidere, Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetine düşüyor.
Her zaman milli ordunun yanında olan bu liderlik, bu mesajı toplumun tüm katmanlarınca algılanabilir şekilde verecektir.
2006 ve 2007 yıllarında, kitaplarımda da yer alan analizlerimde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin darbe yapmamak için direndiğini, darbecileri elemine edeceğini defalarca yazmıştım.
Süreç aynen öyle işledi işlemesine, ancak, bu süreç içerisinde, hem demokrasiden yana olan milli ordu imajı hem de bazı gadre uğrayan subaylar yara aldı.
Şimdi olanları 'demokrasi zaiyatı' diye geçmemeli ve maduriyetlerini gidermeliyiz.
Bir de şu var: Darbeci kadroların ve onların yanında yanan 'yaş'ların boşalttığı kadrolara başka örgütlerin sızdığı söyleniyor.
Kulislerde çok enteresan rakamlar konuşuluyor.
Darbecilerle mücadelede demokrasinin yanında duran TSK ve sivil irade, nasıl darbecileri temizlediyse, onları da işleyen mekanizmalarından uzaklaştıracaktır.
Recep Tayyip Erdoğan'ın başlangıçtan beri, demokrasiyi müdafa eden milli ordu ile bir sıkıntısı olmadığı belliydi.
Şimdi, bütün milli güç unsurlarının demokrasi zemininde kucaklaşması, uluslararası saldırılara uğrayan Türk milletinde büyük bir moral dalga üretecektir.

Atatürkçü CHP'ye değil, AK Parti'ye oy verir

Madem İzmirliler, Mustafa Kemal mirasına sahip çıkmak istiyor...
Madem İzmirliler, laiklik ilkesinden ödün vermek istemiyor...
Madem İzmirliler, Cumhuriyetçilikten bir milim sapmak istemiyor...
O halde, Mustafa Kemal Atatürk ne yaptıysa onu yapmak durumundalar.
Mustafa Kemal hangi dindarlarla aynı çizgide durdu, gayrımilli olan hangi dindarlarla arasına mesafe koyduysa, işte tam olarak onu yapma sınavıyla karşı karşıyalar...
Önlerine 1. Meclis'in açılışındaki fotoğrafı koysunlar... Ve düşünsünler...
Atatürkçülük, ezber tekrar etmekle olmuyor maalesef, 94 yıl sonra en az Mustafa Kemal kadar muhakeme edebilmekle oluyor...
Düşünce tembelliğinden çıkan her Atatürkçü, 'ya cemaat ya AK Parti' denklemindeki bu seçimde, cemaatin yanında duran CHP'ye değil, laikliğin yanında duran AK Parti'ye oy vermesi gerektiğini anlayacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.