Abdullah Gül, tekrar Cumhurbaşkanı adayı olacak mı?
Kimse bilmiyor...
Abdullah Gül, siyasete mi dönmek istiyor?
Kimse bilmiyor...
Açıkçası, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sessizliğinin neden olduğu iklim, Türkiye'de bir gerilim atmosferinin yaygınlaşmasına neden oluyor.
Şöyle:
Barışçı, sakin, yumuşak bir portre çizen Gül'ün bu 'sessizlik siyaseti', kendisi istese de istemese de orasını bilemiyoruz, üzerine siyasi hesapların yapılmasına ve cepheler açılmasına neden oluyor.
Yeminli Tayyip Erdoğan düşmanları, siyasi manzaraya bakıp, ortalığın gerilmesinin Gül'e bir yatırım olduğunu da düşünüyorlar.
Tamam biliyoruz, Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan kardeş.
Tamam biliyoruz, asla birbirlerine ihanet etmezler.
İyi ama... Türkiye'nin sıkıntılı bir döneminde belirsizlikler yükseltilmeye çalışılırken, tekrar Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağını açıklamak niçin bu kadar zor? Niçin imkansız?
Bu soru da cevap bulamıyor.
Herkesin hissettiğini ama konuşamadığını söylemek biz gazetecilerin işidir.
Gezi olayları sırasında, 'Abdullah Gül tekrar Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını söylesin, ortalık yatışır' tezini kayda geçirmiştim.
Konunun doğrudan Gül ile ilgisi yok.
Ama gerçeklik şu: Abdullah Gül, tekrar aday olsa da olmasa da Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilir. Ama bu konudaki belirsizliğin, Gül üzerine planlar ve yatırımlar yapılmasına neden olduğu, bu plan ve yatırımların da Türkiye'yi gerginleştirdiği açık.
Cumhurbaşkanlığı makamının şimdi, Türkiye'yi demokratikleştirip, Yeni Türkiye'yi kuran, hatta arkasındaki halk desteği ile Gül'ün Başbakan ve Cumhurbaşkanı olmasını sağlayan Erdoğan'ın hakkı olduğu tartışmasız. Ve kardeşlik hukukunun da gereği.
O halde Gül, belirsizliği niçin ısrarla sürdürüyor, dersiniz?
Latince bir deyim vardır... Subrossa...
'Gülün altındaki' demektir ve sırları tanımlamak için kullanılır.
Abdullah Gül'ün bilincinin altında ne var?
'Porno lobisi' nasıl bir şey?
Dün gece, sevgili dostum Haşmet Babaoğlu'nun 'porno lobisi sözü kullanılmasın, lobi kavramını sulandırıyor' mealindeki twitini okuduğum zaman aklıma şöyle şeyler geldi.
Hani tuhaf bir cinayete kurban giden Sarai Sierra vardı ya...
Hani onun evinde demeç veren Amerikalı senatör Michael Grimm var ya...
Hani o Michael Grimm daha önce birkaç kez Türkiye'ye gidip gelmiş, Patrik ile falan görüşmüştü ya...
Hani o Grimm eski bir asker, emekli FBI ajanı ve Güney Kıbrıs ile ilişkilerinden dolayı sorgulanıyordu ya...
Hani Grimm'in emlak ve porno sektöründeki Yahudi işadamları tarafından desteklendiği ve bu yüzden ABD'de soruşturma altında olduğu söyleniyor ya..
Hani Grimm'i destekleyenlerden İsrail'in en zengin hahamı, kabalacı Rabbi Pinto, porno, karapara ve tehdit suçlarından soruşturulup gözetim altında tutuluyor ya...
Porno lobisi böyle bir şey olmasın sakın?
