• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Karanlıkta parlayan yıldızlar AYSUN GÜLER

Karanlıkta parlayan yıldızlar

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29 Eylül 2024, 00:00
Hayat, gözlerimizin gördüğü dünyadan mı ibarettir? Bu sorunun bendeki cevabı 'kesinlikle bundan ibaret değildir' olacak...
Röportaj yapmak üzere sözleştiğim görme engelli çiftin girişimcilik hikayesi beni derinden etkiledi ve üzerine uzun uzadıya düşünme fırsatım oldu.
Röportajı habere dönüştürürken içine gönlümü de kattım. Çünkü gazetecilik bana göre bir 'gönül' işidir... Görme engelli bireyler, yaşamın karmaşasında karanlığın içindeki yıldızlar gibi kaybolmuş görünseler de, içlerindeki ışıkla çevrelerini aydınlatmayı başarırlar...
Onların dünyası, azim ve tutku ile şekillenen gözle değil, kalple hissedilen bir deneyimdir. Hayata karşı duydukları özlem, onları durdurmak bir yana, daha da güçlendirir çoğunlukla...
Düşünsenize, yaşamlarının bir bölümünde karanlık bir tünelin içindeydiler.
Belki kaybolmuş, belirsizlik içinde bir yolculuk yapıyorlardı... Ancak, tünelin sonunda yalnızca karanlık değil, sonsuz olasılıklar ve keşfedilmeyi bekleyen hayaller vardı. Görme yetisini kaybetmiş olsalar bile, hayal güçlerini ve içsel motivasyonlarını kaybetmemişlerdi.
Duyuları, onlara görmenin ötesinde bir deneyim sundu ve koku, tat, ses ve dokunuş; hayatın gerçeklerini anlamalarına yardımcı olan güçlü araçlar haline geldi. Her bir duyunun, onlara hayatı nasıl algılayacaklarını öğreten birer rehber olduğunu bilerek yaşadılar belki de... Her anı, her dokunuşu, her sesi ayrı bir anlamla süslediler bu nedenle, onların dünyası bizlerin gözleriyle gördüğümüzden daha canlı, renkli ve anlamlı bence...

UMUT VE CESARET
Mustafa ve Dilek Şahin, bu ilham verici bireylerden biri olarak çıktı karşıma... Görme engellerine rağmen, kendi işini kurma cesaretini gösteren bir örnek olarak karşıma çıktı. Saklı Kahvem isimli kahve işletmesi, yalnızca bir ticaret alanı değil; aynı zamanda umut ve cesaretin simgesiydi onlar için. Mustafa abi ve Dilek abla, görme engelini bir eksiklik değil, bir avantaj olarak görmüş. Kahve çekirdeklerinin rengini göremeseler de, tat ve koku ile kalitesini belirlemişler... Bu, hayatın sunduğu her fırsatı, her zorluğu nasıl avantaja çevirebileceğimizi öğretti bana... Şahin, Mustafa'nın hayatındaki diğer önemli bir parça olarak, onun yanında durarak bu yolda yürüdü.
Dilek ablaya ise ayrı bir hayranlık duydum.
Çünkü yalnızca eşinin destekçisi değil aynı zamanda onunla birlikte bu maceraya atılan bir ortak olmuş. İkili, engellerin sadece fiziksel olmadığını, zihinsel engellerin de aşılması gerektiğini savunuyorlar. Birlikte çıktıkları bu yolculuk, onların ilişkisini güçlendirdi ve toplumda fark yaratma isteğini daha da pekiştirmiş...

İLHAM VEREN HİKAYE
Unutmayalım ki, karanlıkta dahi parlayan yıldızlar vardır ve bu yıldızlar, görünmeyen bir ışıkla tüm dünyayı aydınlatma gücüne sahiptir.
Görme engelli bireylerin hayatlarına dair hikayeleri dinlemek, onların yaşama dair umutlarını, hayallerini ve azimlerini paylaşmak, bizlere insanlığın ortak değerlerini hatırlatacaktır, tıpkı bana hatırlattığı gibi...
Karanlık yalnızca bir engel değil bazen, yaratıcılığın ve üretkenliğin en büyük kaynağı. Bu yüzden, engellerin sadece dışarıdan görülen değil, içsel bir mücadele olduğunu bilmek her birimizin sorumluluğu aslında.
Görme engellilerin üretkenliği, onların cesareti ve azmi ile birleştiğinde, tüm dünyaya ilham veren bir hikaye haline gelebilir. Mustafa abi ve Dilek abla da bunun en güçlü örneği...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.