• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
2. Döneminde Trump- Başkan Erdoğan olası ilişkileri BÜLENT ERANDAÇ

2. Döneminde Trump- Başkan Erdoğan olası ilişkileri

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20 Ocak 2025, 21:23

Donald Trump'ın ikinci dönem ABD Başkanlığı resmen başladı. Trump'ın ikinci gelişi, sadece Amerika'nın değil, bundan sonra dünyayı nelerin beklediği konusu merakla takip ediliyor.
Trump'ın ikinci kez başkanlık koltuğuna oturmasından sonra, Türkiye- ABD ilişkilerini neler bekliyor? Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türkiye'nin BÖLGESEL GÜÇ VE KÜRESEL AKTÖR olduğu bir süreçte Trump'ın izleyeceği politikaların özellikle Avrasya'yı nasıl etkileyeceği stratejik düşünce merkezlerince değerlendiriliyor. Donald Trump, seçimleri kazandıktan sonra Türkiye ile ilgili iki kez konuştu. Trump 16 Aralık 2024 ve 7 Ocak'taki konuşmalarının ikisinde de Başkanımız Erdoğan ve Suriye'deki gelişmelere değindi. 16 ARALIK 2024. Florida'da düzenlediği basın toplantısı sırasında, Suriye'de 60 yıllık Baas rejiminin 8 Aralık'ta devrilmesiyle ilgili bir soruya yanıt verirken Trump, "Türkiye Suriye'de Kilit Ülke" dedikten sonra şöyle konuştu: "Bölgedeki nihai durumun ne olacağını gerçekten kimse bilmiyor, kimse nihai kazananın kim olacağını bilmiyor. Ama bence bu Türkiye olacak ve Türkiye'nin çok zeki olduğunu düşünüyorum. Erdoğan çok zeki bir adam ve oldukça çetin bir lider."

KARARINI UYGULAMAMIŞTI
Trump, bu ifadeleriyle kendisinin görevi devralmasının ardından bu konuda Ankara-Washington arasında yoğun bir diyaloğun yaşanacağı sinyalini verdi. 7 OCAK 2025.
Trump, basın toplantısında "ABD'nin Suriye'den asker çekip çekmeyeceği sorusuna, "Bunu size söylemeyeceğim çünkü bu bir askeri stratejinin parçası. Ancak şunu söyleyebilirim ki bu Türkiye ile ilgili bir durum. Suriye'de yaşananlara bakarsanız, Rusya ve İran zayıfladı. Erdoğan çok zeki bir adam. Çok iyi anlaştığım bir lider.
Birbirimize saygı duyuyoruz" yanıtını verdi. Trump, Suriye'den asker çekme sorusuna muğlak yanıt verirken, göreve başladıktan sonra Türkiye ile askeri ve siyasi açıdan konuşacağını ifade etmiş oldu. Hatırlayalım. Trump, 2019'da Amerikan askerlerinin Suriye'den çekilmesi kararını almış ama Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) bu kararı uygulamamıştı.
CENTCOM, Trump'ın 5 Kasım'da seçilmesinin ardından Suriye'deki asker sayısının bilindiği gibi 900 değil 2 bin olduğunu açıklamıştı. Trump'ın Suriye bağlamında Türkiye ile ilişkilerle ilgili konuşurken her iki açıklamasında da Başkanımız Erdoğan ile şahsi bağlantısını öne çıkarması dikkat çeken bir unsur oldu.

LİDERLER DİPLOMASİSİ
TRUMP'IN ÇEKİRDEK KADROSU'na bakınca, (Siyonist-Evanjelist İsrail hayranı, PKK sever, İran düşmanı, savaş lobilerine yakın) önümüzdeki 4 yılın, birçok sürpriz gelişmeye konu olacağı belli. Çünkü, gerginliği tırmandıracak bir kadro geliyor. Burası çok önemli. Bilindiği gibi, Erdoğan ile ilk başkanlık döneminde Trump'la (2017-2021 arası) doğrudan ve sık sık temasta kalmışlar, yaşanabilecek sorunları "liderler diplomasisi" ile çözme yönünde inisiyatif almışlardı. Başkan Erdoğan ile Trump arasında, yeni dönemde de LİDERLER DİPLOMASİSİ öncü olacağı öngörülüyor. HAKAN FİDAN'IN ÖNGÖRÜLERİ. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Trump görevi devraldıktan sonra olası politikalarına ilişkin yol haritasını verdi ve şöyle söyledi: "Suriye'de Trump'ın ne yapacağı konusunda şu an çok fazla emare yok. Ancak ilk dönemindeki birtakım yaklaşımlarından hareketle, bugün ne yapabileceğine dair tahminler var ama sadece bunu esas alırsak isabetli düşünmeyiz diye değerlendiriyorum. ABD, Suriye'de YPG/PKK ile işbirliği yaptığı sürece Türkiye ile ilgili stratejik sorun alanı tabii ki devam edecektir. Güvenlik ağırlıklı bir dış politika izleyen Amerika'nın Türkiye'yi en iyi anlayacak durumda olması gerekiyor. (Trump yönetiminin) PKK/PYD ile olan ilişkisini gözden geçireceğini değerlendiriyorum.
Çünkü biz bu konuda ne kadar ciddi olduğumuzu kendilerine her fırsatta iletiyoruz. Demokratlar böyle bir arayışın içerisine son zamanlarda girmişlerdi. Çünkü bu işbirliğinin sürdürülemez olduğunu onlar da görüyorlar. Geçici olarak başlayan bir şeyin bu kadar uzun sürmesi ve Türkiye gibi bir müttefikin artık başka bir noktaya itilmesi, rasyonel ve stratejik olarak izahı olmayan bir konu. Açıkçası biz bunu çok fazla sineye çekemeyeceğimizi, çekmeyeceğimizi onlara gösteriyoruz ve bu yolda da devam etmemiz gerekiyor. Bölgede bizim kendi güvenliğimizi sağlamak için her türlü adımı atacağımızı, atmaya hazır olduğumuzu Amerika görüyor.
Belli konularda kendilerinden bir tavır değişikliği beklediğimizi de görüyor.
Hani belli operasyonları farklı türden yapıyorsak bunun sebebi beklentilerimizin karşılanmasına imkan sağlamaktır ama arazideki durum bizim daha farklı türden bir operasyonu zorunlu kılarsa o da Başkan Recep Tayyip Erdoğan ifade etti, elbette gereği yapılır."

İLİŞKİLER NASIL ETKİLENİR?
Stratejik düşünce merkezlerinin raporlarında önemli analizler yayınlanıyor. Önce Amerika sloganıyla seçilen Trump'ın gelişi Türkiye ile Avrupa'nın birbirine yakınlaşmasını doğuracağı ifade ediliyor. Trump'la birlikte Amerika'nın Avrupa'ya yönelik güvenlik teminatının azalacağını ve kendilerini daha az güvende hisseden Avrupa ülkelerinin kendi stratejik otonomilerini kazanmak isteyeceği belirtilirken, dikkat çekici öngörüler şöyle: "Avrupa'nın Türkiye'ye olan ihtiyacı artacak. Avrupa Birliği üyelik süreci hiçbir yere gitmese bile stratejik iş birliğine bence AB daha sıcak bakmaya başlar. Rusya'ya karşı daha savunmasız hissedilmesi durumunda Türkiye'nin Avrupa'nın güvenlik mimarisinde bir yerinin olması argümanı daha güç kazanabilir." Stratejistler, bunun işaretlerinin ABD seçimi öncesinde görüldüğünü belirterek Almanya dahil birçok AB ülkesinin Türkiye'ye yönelik savunma sanayi kısıtlamalarını kaldırdığını hatırlatıyorlar.
Ukrayna ve Gazze'de savaşlar biter mi? Trump, yemin töreninden önce yaptığı konuşmada, "Ukrayna savaşını ve Ortadoğu kaosunu sona erdireceğini bır kez daha tekrarladı. ABD'nin Moskova ile masaya oturması durumunda Türkiye üzerindeki "Rusya'dan uzaklaş" baskısının azalabileceği, Ukrayna savaşının sona erdirilmesinin de Türkiye arabuluculuğunun gündeme girmesi söz konusu olabilir" demişti. Ortadoğu'da kaosu kaldırma konusunda Trump'ın izleyeceği politika hakkında, şu değerlendirmeler yapılıyor: "Trump politikalarıyla eğer İsrail ve Netanyahu yönetimini daha kuvvetle desteklemeye başlarsa Ortadoğu'daki gerilim olasılığı daha çok artacaktır. Trump asker çekmezse, Türkiye'nin yapacağı PKK-YPG'yı tasfiye etmesi hamleleri, çok hassas müzakeleri gündeme getirebilir."

SONUÇ
Suriye'den son haberler. Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG'nin kontrolündeki bölgelere yönelik askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı. Hem Türk savaş uçakları hem de SİHA'larla YPG'nin merkezleri ve kadroları vurulmaya devam ediyor. Yeni Suriye Savunma Bakanlığı geçen hafta, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir deklarasyon yayımladı. "Mezhepsel ve bölgesel özerklik tanınmayacaktır" kararı ilan edildi. Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra önceki gün yaptığı açıklamada da, PKK-YPG'nin Suriye ordusu içinde özel bir blok oluşturmayacağını, örgütün dağıtılması gerektiğini tekrarladı. Yeni Suriye Hükümetinin, PKK-YPG'ye verdiği süresi doldu. Bunun üzerine, terör örgütünün ABD üslerine güvenerek varlık gösterdiği Deyrizor'a yönelik Şam'ın aldığı karar uygulamaya konuldu. Suriye ordusu, Deyrızor'a tanklarıyla ilerliyor. Gelişmelere göre, PKK-YGP, Teşrin ve Tabka barajlarını terk etmezse, Petrol bölgelerinden silahlarını bırakarak ayrılmazsa, Deyrizor'da savaşın patlaması çok yakın. ABD Başkanı Trump'ın, Suriye'deki bu son gelişmeler üzerine, önümüzdeki günlerde göstereceği olası tavır, Türkiye'nin PKK-YPG'Yİ tasfiyesi için çok önemli işareti verecek. Gözler Suriye'de....

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.