Donald Trump ABD Başkanlık koltuğuna oturdu ve görevi 2028 Kasım ayına kadar sürecek. Trump, bu kez çok daha güçlü geliyor. Bu güç, Trump'a yalnızca Amerika'nın siyasi ve toplumsal yapısını yeniden şekillendirme imkânı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda küresel düzen üzerinde de derin izler bırakma şansı tanıyor. Nitekim, Trump'ın ikinci dönemi ile ilgili birbirinden farklı yorumları ve senaryoları okuyor ve duyuyoruz.
Bazılarına göre şimdi büyük bir belirsizlik ve hatta kaos yaşanacak. Bazılarına göre ise seçim mitinglerinde açıkladığı vaatlerini yumuşatacak, ancak bir bölümünü uygulamaya koymakta zorlanacak. Önümüzdeki günlerde, Trump'ın yaptıklarını, yapamadıklarını, neden yapamadığını daha çok yazma imkânımız olacak.
BİRLİK MESAJI
Popülistler, teknokratlar, teknoloji ve enerji devleri ile kültürel muhafazakârların oluşturduğu geniş bir koalisyon artık ABD yönetiminin merkezinde yer alıyor. Gördüğümüz sahneler, küresel siyaset, ekonomi, beyin yıkama ve kitleleri kontrol edecek algı imparatorluğu gibi konuları-sorunları İŞARET EDERKEN, gelecek günlerde çok konuşulacak KÜRESEL ŞİFRELER içeriyor. Trump, başkanlık yeminini ederken eski başkan Abraham Lincoln'ün İncil'ini de getirtti ama üzerine el basmadı. Eşi Melania, Lincoln İncil'i ve üzerinde Trump'ın annesinin İncil'ini havada tutarken, Trump, sağ elini havaya kaldırmış, sol eli aşağıda sallamış durumdaydı. Trump'a ait bu İncil, annesi tarafından hediye edilen ve çocukluk döneminden beri sakladığı bir aile yadigârı. Lincoln'ün İncil'i ABD tarihinde birlik ve bölünmeyi aşma umudunun sembolü olarak görülüyor. Trump'ın bu İncil'i seçmesinin, ABD'deki bölünmüşlük tartışmalarının arttığı bir dönemde ulusal birlik mesajı verme amacı taşıdığı belirtilmişti. İlk başkanlık döneminde, Trump, Yahudiliği sadece bir 'din' olarak değil aynı zamanda 'etnik grup' olarak tanıyan ve Yahudilere karşı ayrımcılığı 'temel insan haklarının ihlali' olarak nitelendiren başkanlık kararnamesini imzalamıştı.
ÇİN'LE İLİŞKİLER
Kızı Ivanka Trump ve Yahudi kökenli damadı Jared Kushner ile Yahudilere yakınlığı biliniyor. İkinci döneminde, kilit görevlere siyonist evangelistleri atadı. Pazartesi günü yapılan töreninin gelenek bozucu noktası Trump'ın (yine) bir ilki gerçekleştirerek törene yabancı liderleri davet etmesiydi. Trump'ın küresel sağ hareketlerle daha yakın bir ilişki kurma niyetini de gözler önüne serecek bir biçimde davet edilen liderler arasında Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni vardı. Trump, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'i de törene davet etmişti. Çin'in davet edilmesi, Trump'ın Pekin ile ilgili geçmişteki sert söylemleriyle tezat oluşturan, stratejik bir yaklaşımın işareti mi? Davet edilenler, Avrupa ve Latin Amerika'da yükselen sağ hareketlerin temsilcileriyken, İngiltere Kralı veya Başbakanı... Almanya, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen gibi liberal Batı'nın çok taraflılık savunucuları törene davet bile edilmedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron çağrılmadı. Ancak Trump, yemin töreninden önce ilk yurt dışı gezisini Fransa'ya yapmış, Macron'a büyük yakınlık gösterdiğini de unutmayalım. Bu tercih, Trump'ın ikinci döneminde uluslararası iş birliği ve NATO gibi geleneksel ittifaklardan ziyade, ideolojik yakınlık ve ulusal çıkar önceliklerini temel alan bir dış politika izleyeceğinin bir başka kanıtı. İngiltere Devlet adamlarının çağrılmaması özellikle dikkati çekiyor.
CEO VE PATRONLAR
Tarihi ANGLOSAKSON BERABERLİĞİ SARSILMASI konuşuluyor. Brexit ile AB'den ayrılan İngiltere'nin eski imparatorluk kodlarına dönmesi, ABD'nin hegemonluğunu tehdit ettiği belirtilirken, Küresel Sermaye'nin merkez ülkesi İngiltere'ye, Trump'ın Küreselciler ile savaşma hazırlıkları içinde oluşu, derin analizlere konu olmaya başladı. Teknoloji dünyasının liderleri Trump'ın yemin törenine katıldı ve bakanların önünde başköşede oturdular. Dünyanın en zengin insanı Elon Musk, Trump'ın seçimlerde ve sonrasında en büyük kozlarından biri oldu; yeni dönemde kabinede bakan olacak. Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg, eskiden muhalifi olduğu Trump'ın tarafına geçmek için adımlar attı. Amazon'un kurucusu Jeff Bezos da seçimden sonra Trump'ın kapısını çaldı. Yemin töreninde, Musk'ın yanındaki sandalyelerde TikTok CEO'su Zi Chew, Apple CEO'su Tim Cook, OpenAI patronu Sam Altman gibi isimler yer aldı.
SONUÇ
Teknoloji dünyası Trump'ı kazanma yarışında. Daha önce Trump'ı sert şekilde eleştiren dünyanın önde gelen teknoloji baronları şimdi onun yüzüğünü öpmek için teker teker sıraya girdiler. Amerika'da demokrasi yerine OTOKRASİ mi geliyor? "Otokrasi, bir devlet üzerinde mutlak gücün bazı kişilerin (baronların) ellerinde yoğunlaştığı bir yönetim sistemidir."
Gelecek günlerin, yılların en önemli konusu TEKNOLOJİ DEVLERİ olacak.
