Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona erdirilmesi yolunda çok önemli bir kavşaktan geçiliyor. Ukrayna satrancında son hamleler yapılırken, savaşı sona erdirecek kilit oyuncular şu anda Ankara ve Riyad'da. Ankara ve Riyad'daki görüşmeler, Ukrayna savaşının kaderini belirleyebilir.
Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine dönük uluslararası diplomasinin arttığı bir dönemde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, stratejik ortak olarak tanımladığı Türkiye'ye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan temaslarını tamamlayarak geldi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile stratejik bir görüşme yaptılar. Barış masasının İstanbul'da kurulmasını isteyen Başkan Erdoğan, barış için her türlü çalışmaya hazır olduğu mesajını verdi. Görüşmede, ana gündem maddelerinin barış görüşmelerinin nerede ve nasıl olması, olası pazarlık konuları, esir takası, gıda güvenliği ve bölgesel gelişmeler olduğu bildirildi.
RİYAD TOPLANTISI
Ziyaretle ilgili resmi açıklamayı yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Direktörü Fahrettin Altun, iki liderin görüşmesi sırasında stratejik ortaklık ilişkilerinin tüm boyutlarıyla gözden geçirileceğini ve iki ülke arasındaki iş birliğinin daha da güçlendirilmesi için atılacak adımların ele alınacağını belirtti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile Zelenski Ankara'da görüşürken, Amerika ve Rusya Dışişleri Bakanları Riyad'da ilk defa bir araya geldiler. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, göreve gelmesinden bu yana gerçekleştirdiği ilk ziyaretini İsrail'den sonra Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a yaptı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Cumhurbaşkanlığı Dış Politika Yardımcısı Yuri Uşakov, ABD Dışişleri Bakanı Rubio ile ilk yüksek düzeyli Ukrayna görüşmesini gerçekleştirdi. Ankara'ya gelirken, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek amacıyla Rus ve ABD yetkililerinin Suudi Arabistan'da yapacağı görüşmeye değinen Zelenski, söz konusu toplantıdan haberdar olmadıkları için görüşmelerde de yer almayacaklarını söyledi. Zelenski, "Ukrayna hakkında ve Ukrayna olmadan yapılacak herhangi bir müzakerenin sonuçsuz olduğunu düşünüyoruz. Biz olmadan bizimle ilgili hiçbir şeyi veya hiçbir anlaşmayı kabul edemeyiz. Biz bu tür anlaşmaları tanımayız." dedi.
PARİS TOPLANTISI
Ankara'da Erdoğan-Zelenski ve Riyad'da ABD-Rubio ile Rusya- Lavrov görüşmeleri sürerken, önceki gün on bir Avrupalı lider, Rusya'nın Ukrayna barış sürecinde ortak pozisyonlarını güçlendirmek üzere Fransa'nın başkenti Paris'te bir araya geldi. Zelenski'nin Riyad ve Paris toplantılarına katılmaması, ancak Ankara'ya gelerek Başkan Recep Tayyip Erdoğan'la buluşması dikkatleri çok çekti. Rusya, şu anda çoğunluğu güney ve doğuda olmak üzere Ukrayna topraklarının beşte birinden fazlasını kontrol ediyor. ABD Başkanı Donald Trump, 12 Şubat'ta Rusya lideri Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve müzakerelere başlama konusunda mutabık kaldıklarını açıklamıştı. Çarşamba günü de ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Trump'ın, Ukrayna için 2014 öncesi sınırlara dönüşün gerçekçi olmadığı değerlendirmesine katılma eğiliminde olduğunu söyledi, ancak Ukrayna'nın bu toprakların "bir kısmını" geri alabileceğini umduğunu belirtti. Pete Hegseth, Brüksel'de yaptığı açıklamada Ukrayna'nın NATO üyeliğinin gerçekçi olmadığını ve olası bir barış gücünün NATO dışında organize edilmesi gerektiğini ifade etti. Bu görüşme öncesi, Trump'ın ABD'nin bugüne kadar sunduğu destek karşılığında, Ukrayna'daki nadir minerallere erişim için baskı yaptığı basına sızdı.
AVRUPA PANİKLEDİ
ABD'nin, Avrupa Birliği'ni (AB) yok sayarak Ukrayna'da barış sağlanması konusunda tek taraflı girişimde bulunması, ilgili başkentlerde alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Üye ülkeler çıkış yolu bulma çabasındalar. Ukrayna'da olası bir ateşkes ve barış için Washington'un gündeme getirdiği unsurlar, yeni ABD yönetiminin Avrupa'ya bakışının genel yansıması olarak yorumlanıyor. ABD'nin ateşkesi sağlayarak önemli bir başarıya imza atmış olacağı vurgulanıyor. Avrupalı diplomatlar bu yönde bir adımın hakkının verilmesi gerektiği görüşünde olsalar da ateşkes sonrasının yükünün Avrupa'ya bırakılmasından endişe ediyorlar. AB'nin, Trump'ın istediği düzeyde angajmana girme ihtimali ne siyasi ne de ekonomik açıdan mümkün.
Bu durum güvenlik garantileri için de geçerli. 100-150 bin askere ihtiyaç duyulabileceği değerlendiriliyor. Mevcut ortamda Avrupa ülkelerinin bu oranda gücü oluşturma ve bölgede konuşlandırma ihtimali düşük. Trump'la Putin'in telefon görüşmeleriyle bir dönüm noktasına gelinmiş görünüyor.
Bölgedeki durum, Türkiye dahil birçok ülkenin bölgesel ve küresel pozisyonlarını yeniden değerlendirmesine neden olmuştur.
KIRIM'I KAYBEDECEK
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın nasıl sonlanacağı üzerinde yapılan tartışmalar neticesinde öne çıkan senaryoya göre Ukrayna Kırım'ı kaybedecek. Trump-Putin zirvesine hazırlığın yanı sıra Ukrayna'daki savaşı sona erdirme amacıyla da yapılacak görüşmeden ne çıkacağı konuşuluyor. Rusya'nın 2022'de Ukrayna'ya yönelik başlattığı savaşta ateşkesin ve barışın sağlanması için önce Belarus'ta ardından Türkiye'de Rus ve Ukraynalı heyetler müzakereler yaptı. İstanbul müzakerelerinde, taraflar bir anlaşma taslağı metni üzerinde mutabakata ulaşsa da bir sonuç alınamadı ve çatışmalar devam etti. Ukrayna ile yapılacak müzakerelerde İstanbul'da yapılan bu müzakerelerden çıkan metnin prensip olarak temel alınmasını isteyen Rus tarafı, daha sonra sahadaki "yeni gerçeklikler" olarak adlandırdığı yasa dışı ilhak ettiği bölgeleri de şartları arasına koydu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, barış şartlarını açık ve net bir şekilde ilan etti. Buna göre, çatışmaların dondurulmasını değil nihai olarak sonlanması niyetini vurgulayan Moskova, yasa dışı ilhak ettiği Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson'un idari sınırlarından Ukrayna askerlerinin çekilmesini Kiev ile müzakerelere başlamak için şart koşuyor.
RUSYA'NIN ŞARTLARI
Ukrayna'nın tarafsız, bağlantısız ve nükleer silahlardan arındırılmış bir statüye kavuşturulması, silahsızlandırılması, Nazilerden arındırılması, Ukrayna'daki Rusça konuşan vatandaşların hak, özgürlük ve çıkarlarının tam olarak güvenceye alınması, ilhak ettiği Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin Rusya'nın toprakları olarak tanınması, Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımların kaldırılması Moskova'nın en temel şartları arasında bulunuyor. Moskova, kıtadaki tüm devletlerin çıkarlarını dikkate alan bir "Avrasya güvenlik sisteminin yaratılmasını" öneriyor. Ukrayna, toprak bütünlüğü ve güvenlik garantilerini şart koşuyor. Güvenlik garantileri çerçevesinde, Ukrayna'nın NATO'ya davet edilmesini ya da NATO koruması altına alınmayı bekleyen Kiev, Avrupa'dan da 100 bin kişilik bir barış gücünün ülkesine yerleştirilmesini istiyor. Bununla birlikte Ukrayna'ya nükleer silah verilmesi ve bir tür caydırıcılık paketinin sağlanması da Kiev'in şartları arasında yer alıyor. Savaşın sona ermesinden sonra ülke ekonomisinin yeniden ayağa kaldırılması, ordunun silahlandırılması için ABD ve Avrupa'nın desteğini talep eden Ukrayna, Kursk bölgesinin Rusların kontrolündeki Ukrayna'nın bir bölgesi ile takas edilmesini gündeme getirmeyi planlıyor. Ancak Zelenskiy, hangi bölgenin takas edileceği konusunda net bir bilgi vermedi.