• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
TÜSİAD da CHP de aynı zihniyette

BÜLENT ERANDAÇ

TÜSİAD da CHP de aynı zihniyette

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20 Şubat 2025

TÜSİAD'ı özellikle 1979 yılından bu yana iyi tanıyoruz. Bütün dertleri, beğenmedikleri sivil iktidarlara ayar vermekti... TÜSİAD'ın sicilinde, vesayet kurumları harekete geçtiğinde ön saflarda yer almak, sivil ve askeri bürokratik vesayetin siyasi ayağı olmak vardı. Negatif zihniyeti bıraktılar, milli iradeye karşı çıkmaktan vazgeçtiler diye düşünüyorduk. Yanılmışız. Geçen hafta TÜSİAD (Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği) Başkanı durduk yerde, nereden sufle aldılarsa, buram buram provokasyon kokan bir açıklama yaptı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, vesayetin hortlatılmasına yönelik soruşturma açmıştı. TÜSİAD'ın tekrar ortaya çıkan zihniyetine gereken cevabı Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı'nda derinlikli bir şekilde verdi. TÜSİAD'ın açıklamasına tepkisini "Yeni Türkiye'de haddinizi bileceksiniz. Kuklalarla işimiz olmaz, bizim muhatabımız kuklacılardır" diyerek gösterdi.

HESAPLARI FARKLI
Erdoğan, gayretle Türkiye için dünyayı dolaşırken, içeride çok farklı hesapların yapıldığına şahitlik ettiklerini belirterek, "TÜSİAD'ın haddi ziyadesiyle aşan ve buram buram provokasyon kokan açıklamalarına geçmeden önce şu gerçeğin altını çizmek istiyorum. Demokrasilerde hiç kimse layüsel değildir. Hiç kimse eleştiriden azade değildir. Tutarlı, yapıcı, iyi niyetli olması halinde biz de eleştirilere kulağımızı hiçbir zaman tıkamadık ve tıkamayız. Bugün, 'konuşan Türkiye' diye bir olgudan bahsediliyorsa, bunu mümkün hale getiren hiç şüphesiz AK Parti'dir, hükümetlerimizdir." Erdoğan, çerçeveyi çizdikten sonra bazı hakikatleri daha rahat konuşabileceklerini aktararak, "TÜSİAD zihniyeti, siyasetin zayıf ve devletin onların tasallutu altında olduğu dönemlerin sembolüdür. Bu yapı, kamunun kesesinden ve milletin sırtından elde edilen haksız kazançların, yerli-milli üretim yerine distribütörlük yoluyla elde edilen imtiyazların gölgesinde büyümüş ve büyütülmüş iş adamlarıyla maruftur" dedi.

MİLLETİN İRADESİ
2002 öncesinde TÜSİAD zihniyetinin neye tekabül ettiğinin herkes tarafından hatırlandığını vurgulayan Erdoğan, "Bakınız, bunlar eski Türkiye'de sadece paraya hükmetmiyorlardı, aynı zamanda siyaseti de istedikleri gibi dizayn ediyorlardı. Çıkarlarına göre karar organlarını kontrol ediyor ve yönlendiriyorlardı, gazete manşetleri vasıtasıyla iktidarlara ayar veriyorlardı.
Biz işte buna 'dur' dedik" şeklinde konuştu. Erdoğan, "Her demokrasi ve kalkınma hamlesi TÜSİAD zihniyetini daima rahatsız etmiştir." sözlerini şöyle detaylandırdı: "İktidarlarımız döneminde kişi başına gelirin 3 bin 600 dolardan bu sene 15 bin doların üzerine çıktı. Ey TÜSİAD, 3 bin 600'den 15 bin doların üzerine çıkan bir süreç var. Bu, AK Parti iktidarının döneminde oldu. Siz ya hesap bilmiyorsunuz ya da hesabınız bozuk. İhracatımız 36 milyar dolardan 2024 senesinde 262 milyar doları buldu. Derslik sayımız 2002'de sadece 367 bindi, biz bunu 735 bine çıkardık. Hastane yatak sayımız 164 binden 270 bine ulaştı. 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğumuz 30 bin kilometreye yaklaştı. Sosyal yardımlarla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yanında olduk. Daha burada sayamayacağımız nice çalışmayla refahı tabana yaydık."

MUSLUKLARI KESİLDİ
Erdoğan, "Elbette bu süreçte çok ciddi dirençle karşılaştık. Çıkarlarına dokunduklarımızın, rant musluklarını kestiklerimizin bel altı vuruşlarına ve operasyonlarına maruz kaldık." dedikten sonra dikkat çeken notlar verdi: "Bunların en başında TÜSİAD geliyordu. Türkiye'nin gerçek anlamdaki her demokrasi ve kalkınma hamlesi TÜSİAD zihniyetini daima rahatsız etmiştir.
Nitekim bu kuruluşun darbeciler, cuntacılar, emperyalistler ve onların etki ajanlarının safında ülkemize ve milletimize karşı sergilediği üstenci, faşizan, nobran tavırlar toplumsal hafıza kayıtlarımızda mahfuzdur." TÜSİAD'ın eski zihniyetinin yeniden tedavüle sokulmaya çalışıldığının farkında olduklarını belirten Erdoğan, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Hep söylediğimiz ve gereğini yaptığımız gibi, başaramayacaksınız. Türkiye'nin terör örgütleriyle iltisaklı veya yolsuzluk batağına saplanmış, kendi ayıbını örtmek için sağa sola taşan muhterislere teslim olmasını istiyorsanız bilin ki böyle bir şey asla gerçekleşmeyecek."

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
"Türkiye'nin demokrasisini darbecilerin, ekonomisini sömürgecilerin, milli iradeyi sivil toplum ve siyasetçi görünümlü beşinci kol elemanlarının güdümüne sokmasını istiyorsanız, bilin ki böyle bir şeye canımız pahasına rıza göstermeyeceğiz" diyen Cumhurbaşkanımız net açıklamalar yaptı: "TÜSİAD'ın Türkiye'de güven iklimini bozan örnekler olarak verdiği her konu hukukun, adaletin, savcıların, hakimlerin yetki alanındadır. Hukuk devletine yürekten inananların safı; terör yardakçılarının, hırsızların, edep adap tanımaz provokatörlerin, disiplinsizlerin, sanat dünyasını esir alan marjinallerin, yargı mensuplarını ve ailelerini tehdit eden kibir abidelerinin değil, hukuku uygulayanların yanı olmak zorundadır. Güven bunalımı yaşayan halkımız değil, sözünü ettikleri usulsüzlüklerin müsebbibi olan, sadece para kazanma hırsıyla kuralsız iş yapmayı adet edinen TÜSİAD zihniyetidir."

SONUÇ
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın final sözleri, VESAYETÇİLİĞİ HORTLATMAYA ÇALIŞANLARA derin mesaj veriyor: "TÜSİAD'ın bu ülkede 50 yıldan fazla zamandır sebep olduğu siyasi, sosyal ve ekonomik maliyetlerin hesabını vermesi gerekir. Türkiye'nin son 22 yılda yaşadığı badireler karşısında dut yemiş bülbüle dönen TÜSİAD'ın, şimdi birdenbire yarısı yalan, yarısı yanlış örneklerden oluşan hezeyanlarının gerisindeki saiki elbette tahmin ediyoruz. On yıllardır gönüllerinin rahat ettiği suskunluklar karşısında verdikleri örnekler devede kulak kalır. Susması gereken yerde konuşan, konuşması gereken yerde susan gönülleri değil, çıkarlardır, geri plandaki kirli hesaplardır. 'Çöktü' diyerek feveran ettikleri, yıllardır tıkır tıkır işleyen rant düzenleridir. İmtiyazlar üzerine bina ettikleri ayrıcalıklı sistem çökmüştür. Biz bu makamlarda olduğumuz sürece de devletin kaynaklarının bir avuç seçkine aktığı eski sistemi geri getirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Ekonomiyle, istihdamla, üretimle ilgili yapıcı fikirlerle gündeme gelmek yerine, siyaset mühendisliğine soyunanlara şunu hatırlatmak isterim: Türkiye sizin tapulu mülkünüz, millet sizin personeliniz, siyasetçiler de maaşlı elemanlarınız değildir. Eski Türkiye'nin karanlık ve kaotik ikliminde senelerce borunuzu öttürmüş olabilirsiniz. Hukukun kapsama alanı dışında tutulduğunuz eski Türkiye'yi özlüyor da olabilirsiniz. Ama yeni Türkiye'de haddinizi bileceksiniz. İş adamı derneğiyseniz, iş adamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz. Siyaset yapmaya çok hevesliyseniz ya parti kurarsınız ya da ağzınızdan çıkacak iki çift söze bakan muhalefet partilerinden birini seçersiniz."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.