Antalya Diplomasi Forumu kapanış konuşması sonrası, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a yerli ve yabancı gazeteciler ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'ye gelme ihtimali ve Başkan Erdoğan'ın Suriye'ye ne zaman gideceği soruları yöneltildi. Fidan, Başkan Erdoğan baş başa görüşmeleri için "Şu anda kesinleşen bir durum yok. Çalışmalar devam ediyor. Görüşme ABD'de mi olacak, Türkiye'de mi olacak, çalışması devam eden konular" dedi. Diplomatik kulislere göre, Trump mayıs ayının ortasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyaret edecek. Bu ziyaretin son durağı olarak Türkiye olabilir deniyor ama Başkanımız Erdoğan'ın Haziran ayında Washington-Beyaz Saray'ı ziyaret etmesi daha ağırlıklı. Hakan Fidan, Erdoğan'ın Suriye ziyareti için de "Cumhurbaşkanımızın böyle bir niyeti mevcut. Biz uygun şartlar, tarih ve zemin üzerinde çalışıyoruz. Bu gerçekleştiği zaman kendileri de Suriye'yi ziyaret etmek istiyorlar" dedi.
ANTALYA FOTOĞRAFI
Pazartesi günkü yazımda, Antalya'da dikkat çeken 4 fotoğraftan bahsetmiştim. Antalya'da çok ilgi çeken 2. fotoğraf, Başkan Erdoğan'ın Suriye Cumhurbaşkanı Şara'ya gösterdiği ilgi ve yakınlığın arka planına dair notlarım olacak. Antalya Diplomasi Forumu'nda Başkan Erdoğan ile Suriye Cumhurbaşkanı Şara önemli bir toplantı yaptı. Bu toplantıda, Şara'nın Erdoğan'a "Suriye sizi bekliyor" dediği öğrenildi. Erdoğan-Şara görüşmesine Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile birlikte Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani de katıldı. Başkan Erdoğan görüşmede, Türkiye'nin Suriye'de yeniden kaos yaşanmasını isteyenlere fırsat verilmemesini memnuniyetle karşıladığını, gelecek yılların Suriye'de istikrarın, refahın ve huzurun yılları olacağını ifade etti. Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik uluslararası yaptırımların kaldırılması için diplomatik çabalarını sürdüreceğini, Suriye ile ticari ve ekonomik alanda iş birliğini canlandırmak için gayretlerin artırılması gerektiğini, diğer alanlarda da atılacak adımların değerlendirilebileceğini belirtti. Türkiye'nin Suriye'nin yeniden istikrara kavuşması için bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da destek vermeye devam edeceğini söyledi.
ERDOĞAN'DAN DESTEK
Evet. Başkan Erdoğan, Suriye'nin geleceği ile bire bir ilgileniyor. Suriye'nin siyasi ve savunma mimarisi ekonomik kalkınması yolunda Erdoğan liderliğinin etkisi Antalya'da da net ve açık görüldü. Nitekim, Erdoğan'la görüştükten sonra Şara'nın, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ,Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ve Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani,Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Irak Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ile görüşmeleri çok dikkat çekti. Şara'nın görüştüğü liderlerin hepsinin Başkan Erdoğan'a yakınlığı biliniyor. Suriye Milli Ordusu'nun komutanlarından Türkmen Fehim İsa, Suriye Savunma Bakan Yardımcısı ve Kuzey Bölge Komutanı oldu. Bu atamanın çok önemli yanları var. Kuzey bölgesi PKK-YPG'nin kontrolünde olan bölge. SDG-PKKYPG'nin silahları bırakmasından sonra bölgedeki askeri yapılanmayı Fehim İsa gerçekleştirecek.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, haftalık bilgilendirme toplantısı yaptı. İsrail'in Gazze ve Suriye'ye yönelik saldırılarını değerlendiren Aktürk, şunları kaydetti: "İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarını ve Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşim faaliyetlerini sürdürmesinin yanında bölge ülkelerine yönelik saldırılarını durdurmaması bölgemizin istikrar ve barışına zarar vermektedir. Kendisine yönelen bir tehdit veya saldırı bulunmadığı hâlde yersiz ve temelsiz gerekçelerle Suriye'nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne zarar vermeye, güvenlik ve istikrarını bozmaya yönelik provakasyon amaçlı saldırılarını sürdüren İsrail'in bu saldırıları bir an önce sonlandırılmalıdır. İsrail'i iyi komşuluk prensiplerine uygun hareket etmeye ve Suriye'nin istikrar ile güvenliğine katkı sağlamaya davet ediyoruz. Bölge güvenliğinin tesisi için İsrail'in yayılmacı ve işgalci tavrından vazgeçmesi, uluslararası toplumun ise İsrail'in bu hukuksuzluğuna engel olma sorumluluğunu üstlenmesi gerekmektedir."
EĞİTİM MAKSATLI ÜS
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye'deki son durum ve İsrail'in Suriye'ye ait üsleri vurmasına yönelik sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı: "Türkiye olarak, Suriye'deki yeni hükümetin talepleri doğrultusunda, savunma kapasitelerinin artırılması ve başta DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleri ile mücadelelerine destek sağlıyoruz. Bu kapsamda eğitim maksatlı üs kurulmasına yönelik değerlendirmeler devam etmektedir. Türkiye'nin yegane amacı Suriye'nin toprak bütünlüğünün, istikrar ve güvenliğinin sağlanması ile terörden temizlenmesine yardımcı olmaktır. Türkiye'nin bunu yapmaya niyeti, kapasitesi ve vizyonu vardır. TSK gittiği her yere istikrar ve barış götürmektedir ve kendisine tehdit olmayan kimse için tehdit değildir. Buna karşın İsrail, çatışmacı dış politika anlayışı ile hareket ederek Türkiye'yi haksız ithamlarla hedef göstermektedir. Provokatif açıklamalarla da iki ülke arasında sözde bir tansiyon/ gerilim varmış gibi uluslararası kamuoyunda algı oluşturmaya, kafa karışıklığı yaratmaya çalışmaktadır. İsrail'in hukuksuz eylemlerini örtbas etmek amacıyla seçtiği bu yolu daha fazla sürdürebilmesi mümkün değildir. Suriye'de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda dün Azerbaycan'da ilk teknik görüşme yapılmıştır. Çatışmasızlık mekanizmasının kurulması için çalışmalara devam edilecektir." Bakanlık kaynakları, "terör örgütü SDG'nin Halep ve Tişrin Barajı'ndan çekildiğine" yönelik sorular üzerine, "SDG'nin Suriye hükümetiyle yaptığı anlaşmanın sahaya yansımalarının önemli olduğunu ifade etmiştik. SDG'nin Halep ve Tişrin Barajı'ndan çekilmesi ve Suriye Hükümetine devrine yönelik hususlar tarafımızdan titizlikle takip edilmektedir" bilgisini verdi.
SONUÇ
HAKAN FİDAN'IN ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU FİNAL KONUŞMASI: "Filistin'de akan kanın durması için gayretlerimize son hızla devam edeceğiz. İsrail'in uyguladığı soykırım karşısında Filistinlilerin sesi olmaya kararlıyız. Suriye'nin güvenliği ve istikrarına yönelik tehditlere karşı mücadeleyi sürdüreceğiz. Ukrayna'da adil ve kalıcı barışın yeniden tesisine yönelik tüm yapıcı çabaların içinde yer almaya devam edeceğiz. Ayrılmaz bir parçası olduğumuz Avrupa güvenlik mimarisinin yeniden şekillenmesinde aktif rol oynamayı sürdüreceğiz. Avrupa Birliği'nin de aynı stratejik öngörü ve vizyonla hareket edeceğine inanıyoruz. Türkiye olarak, dış politikamızı dar coğrafi sınırlar içinde tanımlamıyor; iş birliğimizi çeşitlendiriyor, dostluk köprülerimizi çoğaltıyoruz. Ortak fayda ve karşılıklı saygı temelinde küresel etkileşimimizi derinleştiriyoruz, bölgesel refah ve kalkınma projelerine imza atıyoruz. Kritik konularda güven inşa ederek, tarafları birbirine yaklaştırmaya ve arabuluculuk rolü üstlenmeye devam ediyoruz. Netice itibarıyla tüm bu çalışmalarımızı Sayın Cumhurbaşkanımızın bizlere işaret ettiği hedef doğrultusunda ve siyasi iradenin gücüyle, kararlılıkla ilerletiyoruz."